2.Bölüm:Mektup

35 6 6
                                    

Selamm ilk bölüm az çok okunmuş teşekkür ederim.

Yazım yanlışı görürseniz yorum atın düzelteyim🫶🏻

Yoncaları sever misiniz?🍀

Yıldıza basar mısınız lütfen?💗

                                              🍀

Ares Kılıç'tan kargo gelmişti.Buna çok şaşırmıştım ağzım açılmış,elimi ağzıma götürmüştüm.Daha ben ne olduğunu anlamadan Ezgi bana soru soruyordu.Ama aklımda onlarca düşünce varken Ezgi'ye odaklanamıyordum.

Ares Kılıç'tan gelen kargonun içinde bir mektup vardı.Mektupun içinde Fransa'ya bir uçak bileti vardı ve onun arkasındaysa üstünde dört yapraklı yonca olan altın bir kolye vardı.

Tanımadığım adamdan gelen hediyeyse sadece bir uçak biletiydi.Amerika'ya olan bir uçak bileti.

Ezgi'nin kolumu sürtmesiyle kendime gelmiştim.Sağıma döndüm.Ezgi benden cevap bekliyordu fakat ne sorduğunu bilmiyordum.

"Kızım sen beni dinlemiyor musun?"sitem ediyordu."Kaç tane soru sordum hiç birine cevap vermiyorsun"kaşlarını çatmıştı.

Haklıydı.Ama benim tek düşündüğüm 'Kimdi bu Ares Kılıç ve benimle ne derdi vardı?'

Telefonu elime alıyordum ki bir el telefonumu elimden aldı.

"Umay sen iyi misin?"sesi endişeliydi.
Konuşan kişinin kim olduğunu bilsemde ona doğru dönme ihtiyacı duydum.

"Evet"diyebildim kısaca.Kendimde miydim bilmiyordum çünkü bu hediyenin bir anlamı olmalıydı.Peki bu tesadüf müydü yoksa o da bu hediyenin anlamını biliyor muydu?

Tüylerim ürpermişti.Ezgi soru sormayı bırakmış Doğanları çağırmaya gitmişti.

"Umay"diye bağırdı birisi arkamdan.Sesin geldiği yöne doğru baktım.Gelen Doğan'dı.
Koşarak yanıma ulaşmıştı.

"İyi misin?Ezgi bir şeyler söyledi"ellerini omuzlarıma koymuştu.İlk önce omzuma değen ellerine sonra da gözlerine baktım.

Gözlerinde anlam veremediğim bir şey vardı.Ama endişelendiğini görebiliyordum.

"Umay neden öyle boş boş bakıyorsun?"omuzlarımda ki elleriyle beni sarstı.
"Efendim"dedim şaşkın şaşkın.
"Sonunda be kızım"rahatlamış gözüküyordu.Kollarıyla beni gövdesine çekmişti ve beni kollarıyla sarmıştı.

Ona aynı şekilde karşılık verdim.Biraz böyle durmaya ihtiyacım vardı sanırım.İkimizde bir süre konuşmadık.

"Oo neler oluyor burada?"ayak sesleriyle bize yaklaşan bu sesin sahibi Barkın'dı ve yanında Ezgi'de vardı.

"Umay iyi misin?"kaçıp gidecekmişim gibi davranıyordu bana.
"İyiyim"diyebildim sadece.Hâlâ az önce ki olayı sindirememiştim.Oysa sadece bir hediyeydi.Ama bana göre öyle değildi.

"Ne oldu sana böyle atak geçirdin sandık"yanıma oturmuştu Barkın.
"Bana bir hediye geldi"biraz duraksadıktan sonra devam ettim"Ama bu hediye bir tesadüf mü yoksa anlamını biliyor mu anlamadım"

"Peki bu hediye ne?"dedi Doğan.
"Yonca şeklinde altın bir kolye"
"Kim gönderdi bunu?"sinirlenmişti.
"Ares,Ares Kılıç"

Hepsinin yüzünde şaşırmış olduklarını gösteren bi ifade vardı ve hepsi bana bakıyordu.Sonunda bu sessizliği bozan Ezgi oldu.

"Gerçekten Ares Kılıç mı?Bildiğimiz Ares Kılıç yani?"bağırarak söylemişti.Neden bu kadar şaşırdıklarını anlamamıştım.

KESİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin