DELTA'S OMEGA // Taekook

Delta

Herkese merhaba bebişlerim!

Çok beklettim yine sizi. Daha önceden yazılmış bölüm olmadığı için direkt bölümü bitirince atıyorum.
Umarım beğenirsiniz!

Yazım yanlışı varsa affola.

İyi okumalar...

~Jungkook~

Ve o diğerlerine göre daha uzun, daha kaslı ve daha sert feromonlara sahipti.

Biraz korkmuştum...

Sağ tarafımda Jimin ve onu yanında Yoongi hyung, sol tarafımda ise Seokjin hyung oturuyordu. Hemen karşımızda ise alfalar vardı.

"Böyle habersiz geldik ama umarım rahatsız olmadınız?" dedi gülümsemesi büyük olan alfa.

Ortamı ısıtmak için mi gülüyordu yoksa alışkanlık mı olmuştu anlayamamıştım ama gülümsemesi benide gülümsetti.

Jimin ise "Ah hayır hayır. Öyle demeyin sevgilim bize haber verdi zaten. Onlarında haberi vardı yani." diyerek bizi gösterdi.

Hemen ben ve Seokjin hyungum kafa sallayarak onayladık.

"Neyse gençler sipariş verelim ilk önce, sonra tanışırız."

"Peki."

"Evet, evet olur."

|Siparişler verildikten sonra|

Kendime sufle ve muzlu süt istemiştim. Kızgınlıkta olmam yüzünden canım sürekli tatlı ve çikolatalı şeyler istiyordu. Bu yüzden bana iyi geleceğini düşünüyordum.

Yan taraftan gelen koluma dürtülme ile olduğum yerde sıçradım. Dalmıştım. Kimin dokunduğuna baktığımda bu kişinin Jimin olduğunu gördüm. 'Ne var?' dercesine kafamı salladım. Kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.

"Sen kızgınlıkta mısın? Feromonun fazla gibi geldi. Yoksa hasta mısın?"

Ona bunu söylersem kızacaktı, biliyordum. Ama ne yapayım bende dışarı çıkmak istemiştim.

Bende fısıldadım bizi kimse duymasın diye. "Hıhım evet, kızgınlıktayım. Ama bak Jimin gerçekten hafif geçiyor şuanda bir sorun yok yani. Kızma olur mu?"

Onu biliyordum, tanıyordum. Kızmış bir şekilde yan bir bakış attı. "Tavşanım, sadece biz olsak bir sorun yok ama onlarda var. Hem ben bile tanımıyorum onları. Sadece ikisinin baskın alfa birisininde delta olduğunu biliyorum."

...

Ne?! Delta mı?

Aman Tanrım! Onların hepsini alfa sanmıştım ama değillermiş.

"Ne?!" sesim biraz yüksek çıkınca masada olan herkes bana baktı. "Delta mı var aralarında? Hangisi peki?" kulağına yaklaşarak konuşmuştum.

"Senin karşında oturan."

Karşımda oturan kişi geldiğimden beri gözlerini benden çekmemişti. Ne kadar ona bakmamaya çalışsamda bana baktığını anlamıştım, gözlerini üzerimden çekmiyordu. Kurdum bile bunu anlamıştı, yerinde kıpraşıp duruyor ve kuyruğunu sağa sola sallıyordu.

Ve o bir deltaydı. Güçlü, nadir, baskın, otoriter ve herkesi etkisi altına alabilecek biriydi.

İlk gördüğümde hissettiğim gibi korkuyordum. Ben kızgınlıkta olan bir omegaydım o ise hiyerarşinin en üst kısmında bulunan bir deltaydı.

Dalıp gitmişken siparişlerimiz geldi ve Yoongi hyung konuştu. "Ee tanışmadık, ben tanıyorum da sizler tanımıyorsunuz birbirinizi."

"Ben Jung Hoseok, 26 yaşındayım ve baskın alfayım. Tanıştığıma memnun oldum."