Herkese merhaba ballarım!
Sınavlarım başladı ve bu dönem benim için çok önemli ayrıca sınavlarımız zor oluyor maalesef.
Bu yüzden yeni bölümler biraz geç gelecek, üzgünüm. Dediğim gibi en kısa süre içerisinde yeni bölümler atacağım!Yeni bölümle geldim. Bir önceki bölümü mutlaka okuyun! Umarım bu bölümü beğenirsiniz.
Yazım yanlışı varsa affola.
İyi okumalar...
~Jungkook~
"Sen kimsin de onu böyle korkutursun! Orospu çocuğu seni, siktiğimin ibnesi!"
Bu Yoongi hyung değildi. Köşeye sindim ve bekledim. O benim...
'Kurtarıcımız geldi Jungkook.'
Korkudan göz yaşlarım dinmezken hıçkırıklarım nefes alışverişimi zorlaştırıyordu.
"Sen kimsin?! Bu bizim aramızda olan bir şey. O böyle hoşlanıyor değil mi Omega?" utanmadan birde yalan atıyordu.
"Ben kimim biliyor musun?! Yüzyılın deltasıyım! Ama sen bana ecelim diyebilirsin!"
Bir yumruk sesi daha ve acı dolu bir inleme...
'Sakin ol artık güvendeyiz, bir sorun yok.'
Kurdum beni ne kadar sakin kalmam karşısında teselli etsede kendime engel olamıyordum. Ağlamam hiç azalmamış onun yerine daha da artmıştı.
Kapıdan iki kere ses gelmişti. Galiba o gitmişti.
"Jungkook, hadi aç kapıyı bir sorun yok." desede elim kilit kısmına gitmiyordu.
Derin bir nefes aldım. "O... o gitti mi? Buradan git-gitti mi?" diyerek gittiğini doğrulayıp sakin bir nefes almak istiyordum.
"Evet, gitti. Bir daha gelmeyecek. Hadi gel elini yüzünü yıkayalım ve sakinleş biraz olur mu? Hem arkadaşlarında çok endişelendi." bunu dediğinde ağlamam biraz olsun durmuş ve yerini hıçkırıklara bırakmıştı.
O bir deltaydı ve beni korumuştu. Bana yalan atmazdı yani bence bunu yapmazdı değil mi? Ona karşı sebepsiz ve nedenini bilmediğim bir güven hissi vardı içimde.
'Ona güven Jungkook.'
Kurdumun konuşması ile bu hissim doğrulanmış oldu. Düşüncelerimden sıyrıldım.
Onun ayak seslerinin dışında başka birisinin daha ayak seslerini duydum.
"Jungkook, bebeğim bak bende buradayım hadi gel ve sımsıkı sarılalım olur mu?"Bu Seokjin hyungdu. O bana yalan söylemezdi. Bu yüzden sindiğim tuvalet köşesinden kalktım ve yavaş adımlarla kapının kilidine ulaştım. Yavaşça çevirdim ve kapıyı açtım. Gözlerimle etrafa baktım, onun -sapığın- yüzünü bilmediğim için yabancı bir yüz aradım etrafta. Ama herkes tanıdıktı.
Bütün herkes buradaydı.
Delta ile göz göze geldim. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Ama bu gülümseme onu ilk gördüğümki gibi değildi, daha farklıydı. Belki iç ısıtan ve güven veren bir gülümse olabilir. Bende ona karşı hafifçe gülümsedim.
Olayın etkisinden çıkamadığım için fazlaca feromon salgılıyordum. Jimin ve delta hariç herkes bundan etkilenmiş gibi duruyordu. Seokjin hyungun bile etkilenip deltanın etkilenmemesi garipti. Galiba o güçlü olduğu için pek etki etmiyordu.
"Kookie, biraz sakinleş olur mu? Bizi boğacaksın şimdi." diyerek burnunu tutan Yoongi hyunga baktım.
"Şey ben, ben çok özür dilerim. Farkında değilim." diyerek biraz olsun sakinleşmeyi denemiş ve feromonumu azaltmaya çalışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELTA'S OMEGA // Taekook
FanfictionOmega Jeon Jungkook, arkadaşlarıyla buluşacağı gün kızgınlığa girer. Arkadaşları ona ne kadar eve gitmesini söylesede gitmek istemediğini dile getirir. Ve bu arkadaş buluşmasında olan Yüzyılın Delta'sı Kim Taehyung, bu durumdan çok hoşlanır. SemeTa...