2.BÖLÜM: Beyaz kapılı sınıf

5 1 1
                                    

Koridorun sonunda ki beyaz kapılı odanın önüne vardığımızda içeriden gelen çocuk seslerini yok olmaya başladı. Bu durum beni daha çok germeye yetti. Derken kapı açıldı. Odada uzun bir masa , masanın yanında küçük renkli sandalyeler ve sandalyelere oturan tıpkı benim gibi siyah gecelik giymiş çocuklar vardı be hepsi bana bakıyordu. Ben neler olduğunu kavrayamadan kucağında bulunduğum bayan sun-jung beni o sandalyelerden birine bırakıverdi. Siyah saçlı ve muhtemelen asyalı olan çocuklardan birinin yanına.

bayan sun-jung "Evet çocuklar, herkes burada olduğuma göre teste başlayabiliriz. Lütfen ellerinizi masaya uzatın" dediğinde kafamda birşeyler canlanmaya başladı.
Çocuklar üzerinde deneylerin yapıldığı bir laboratuvarın içine düşmüş olabilirdim. Ama ben bir çocuk değilim ki! sanırım buraya gelmeden önce 21 yaşındaydım. 13 yaşındaki bir çocoğun vicuduna nasıl geçtiğimi anlamıyorum böyle birşey nasıl olabilir? Ben bunları düşünürken herkes ellerini masaya uzatmıştı. Bende hızlıca ellerimi uzattım. Bunun bir deneyle ne alakası olabileceğini merak ediyorum. Çok geçmeden bayan sun-jung herkesin avucuna bir bilye bıraktı ve

"Bilyeyi ilk uçuran kişi kazanıcak, en son uçuran ise bir ceza alıcak. İyi şanslar!" dedi.

Bilye uçurmak mı? artık rüya gördüğümü düşünmeye başladım fakat gerçek olduğunu biliyordum. Bilyeyi nasıl uçurabilirim ki? Bunu çok istesem bile yapamam. Yanımdaki çocuğs baktığımda bilyesini çoktan uçurduğunu gördüm. Bilye havada öylece duruyordu.

"Nasıl yaptın?" diye sordum çocuğa.

Çocuk bana baktı ve "Çok basit, Sihri olan herkez yapabilir. Bir bebek bile!" dedi.

"Sihir mi?" dedim şaşkın bir şekilde. "Elbette, ilk defa duyuyor olamazsın değil mi? herkes sihir yapabilir çünkü. Bu yüzden burada eğitim görüyoruz ya." dedi.

Daha çok şaşırdım. Gözlerimle görmeseydim belki sadece yalan söylüyordur diye düşünürdüm.

"İlk defa duyuyorum" dedim.

yanımdaki çocuk benden daha çok şaşırmıştı. Bu sırada neredeyse herkes bilyeyi uçurmayı başarmış, birkaç kişi dışında bir tek ben kalmıştım. Öylece oturmaktansa yapamiyacağımı bile bile denedim. Başarmıştım. Bilye havada duruyor bazen alçalıp yükseliyordu. bu nasıl olur!?  diye bağırdım içimden.

"Bak uapıyorsun işte. Bu kadar basit." dedi.

Neredeyse bayılıyordum. Beynim daha fazla garipliği kaldıramazdı. Bir süre sonra bayan sun-jung geldi.

"Evet çocuklar, ilk kim bilyeyi uçurdu söyleyin bakalım." dedi. Sesi tıpkı çocuğuyla konuşan bir annenin sesi gibi çıkıyordu.

uçlardan bir çocuk sessizce elini kaldırıldı.

"Aferim sana Ren!" dedi bayan sun-jung.

Ren denilen çocuğun siyah ve orta uzunlukta saçları vardı. Uzaktan bakan biri onu kız sanabilirdi. Asosyal ve soğuk kanlı biri gibi görünüyordu.

O an odada başka masaların ve 30 dan fazla çocuğun olduğunu gördüm. İlk ıyandığımda buranın hastane olduğunu düşünmüştüm. Şu ansa kendimi tekrar orta okula gidiyormuşum gibi hissediyorum. Belkide bir çocuk deneyinin içinde değilimdir. Çocuk deneyi veya okul bana göre ikisi hep eşit olmuştur zaten. Belkide şu filmlerdeki gibi başak bir paralel dünyaya gelmişimdir. Sihrin olduğu bir dünyaya. Garip ama küçükken hep böyle birşey yaşamak isterdim. Sanırım bu yüzden okulda hep yalnızdım.

Bir süre sonra bayan sun-jung "Evet çocuklar bu gidişle bütün büyüleri hızlıca öğrenicez. Bu günkü büyü uçurma büyüsüydü. Şimdi çıkabilirsiniz. Ren ve ji-hoon lütfen siz kalın." dedi.

Bazı şeyler beni şaşırtmamaya başlamıştı. Hayta neredeyse eğlenmeye başlamıştım. Bilye uçurmak güzel hissettiriyordu. Bayan sun-jung Ren ile konuşurken bilyeyi elimden atıp uçurarak geri getirip kendi çapımda eğlenmeye çalışıyordum. İşede yaradı. Birlaç dakika sonra bayan sun-jung beni yanına çağırdığında heycanım tazelenmişti. Belki bayan sun-jung bana ne olduğunu biliyordur. En kısa sürede eski evime dönmek istiyorum diyemem çünkü aslında bir evim yoktu. Belki bu dünyada iyi bir hayat bulabirim.

"Evet ji-hoon. Bugün senin ilk günün olduğu için bazı şeyleri açıklamalıyım. Anlamadığın bir şey olursa bana veya Ren'e sorabilirsin. Ren sınıfımızdaki en zeki öğrencidir." dedi.

Başımla onayladım ve Ren'e göz ucuyla baktım. Ren o sırada beni yargılayıcı bakışlarla süzmekle meşkuldü.

"Evet ji-hoon. Eminim ki buraya nasıl heldiğini  merak ediyorsundur, değil mi?"........

                                    ~Devam edecek~



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mystery paradiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin