Zemin

Zemin'e uzananlar düşemez

(Yazarın anlatımıyla)

Ambulans hastaneye vardığında Deniz o kadar rahattı ki sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Mert ve burak kumsalın telefonundan annesinin numarasını bulup annesini aradılar . Mert olayı kumsalın annesine özetlerken kumsalın annesi hüngür hüngür ağlamaya başladı.

"Mert oğlum çok teşekkür ederim sana haber verdiğin için " dedi ağlayarak.

"Abla teşekkür etmene gerek yok biz kumsalla kardeş gibiyiz bir sorunu olursa zaten biz size hemen söyleriz sıkıntı yok" dedi mert.

Mert ve kumsalın annesi telefonda vedalaştılar kumsalın annesi hemen oraya varmak için taksiye atladı.

Kumsal secde ile bir odaya alındı. Denizin rahatlığı kimsede yoktu en iyilerini düşünüyordu hep. Deniz iyi düşünürken doktor dışarı çıktı. Doktor denizin yanına gelip

"Delikanlı bu güzel kızın kimi oluyorsun sen bakalım? "
Dedi. Deniz ak saçlı al yanaklı yemyeşil gözlü adama dönüp hiç düşünmeden cevapladı.

"Sevgilisiyim" dedi.
Böyle demesine kendiside şaşırmıştı.

Hemen doktor cevapladı
"Hmm tamam delikanlı sevgilin bir 2 gün
Tedavi olucak. " dedi
Deniz

"Yani 2 gün burada kalacak" dedi

Doktor

"Evet delikanlı" dedi

Deniz

"Sağolun teşekkürler" dedi.doktor gülümseyerek odaya geri girdi.
Burak ve mert deniz'e doğru ilerlediler ve burak Deniz'e

"Kanki kumso iyi mi? " diye sordu
Deniz

"2 gün burada kalcakmış" dedi.
Mert derin bir oh çekerken içeri hüngür hüngür ağlayarak kumsalın annesi içeri girdi.

Mert kumsalın annesine doğru koştu ve onu sakinleştirmeye başladı. Deniz o sırada yere oturdu ve kulaklığını takıp Emir Can İğreğin
Zemin şarkısını açtı. kumsal ve denizin en sevdiği şarkıcı aynıydı, en sevdiği şarkılar aynı değildi fakat ikisininde dinlediği müzik türü aynıydı ama bunu ne Kumsal ne de Deniz biliyordu.

Mert ve kumsalın annesi konuşmaya başladı
Mert

"Abla senin adın ne? " diye sordu

Kumsal ın annesi
"Adım Sevgi, mert oğlum"

"Sevgi abla kumsal 2 gün tedavi olucakmış yani merak etmene gerek yok zaten biz burakla hep ziyaret ederiz Kumsalı"

Sevgi sordu

"Sizin bir tane daha arkadaşınız vardı sanırım o nerede? "

Burak hemen atladı

"He abla sen denoyu diyorsun ya o da şu an burada zaten biz ziyaret ediyorsak o hiç ayrılmaz burdan yani kumso her zaman güvende olur merak etmeyin" dedi.

Sevgi

"O nerede şu an "

Mert
"Sevgi abla zaaten bize değil denize teşekkür etmelisin çünkü kumsalın hayatını o kurtardı istersen seni ona götürebiliriz.

Sevgi
" olur" dedi
Mert ve burak sevgiyi denize götürdü.
Deniz yerde oturmuş gözü kapalı müzik dinlerken burak onun kafasına vurdu.
Deniz gözlerini açıp burağa ne var demiş gibi baktı burak sol tarafını gösterince deniz sola döndü. Hemen endişelenip kulağındaki kulaklığı çıkardı. Deniz

Nazik bir tonla "bir şey mi oldu? " diye
Sevgi
"Yok oğlum, sadece teşekkür etmeye geldim, teşekkür ederim"
Deniz
"Ne demek abla kumsal bizim kardeşimiz gibi" dedi. Dudağının kenarı yukarı kıvrılarak
"Ya tabi, tabi deno için öyle mi acaba? " burak bu sözü söylerken mert onu cimdikledi

Sevgi ona gülümseyerek yanındaki koltuğa oturdu ve hiç konuşmadan beklemeye başladılar.
Sevgi'nin gözü Deniz'in telefonuna kaydığında kızıyla aynı şarkıçıyı dinlediğini görünce deniz'e bakıp "aaa" dedi.
Deniz ona döndüğünde ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sevgi devam etti
"Kızımla aynı şarkıcıyı dinliyorsunuz"
Deniz
"Nasıl? " diye sorar gibi tonla soru sordu.
"Hatta en sevdiği şarkı zemin idi galiba"
Dedi sevgi.
Denizin dudağının kenarı istemsizce yukarı kıvrıldı.
"Oğlum senin en sevdiğin şarkı ne? "
Dedi.
Deniz
"Benim mi? Eee şey Meydan."
Sevgi
"Hmm evet o da güzeldi. "
Deniz telefonunu alıp kulaklığından Meydan'ı Açtı. Şarkının sözler şöyleydi:

Bak bu prangalar bana küçük gelir
bileği bağlayamaz.
Kalbi kazan kara,
daha kararmamış yüreği anlayamaz.

Deniz içinden eşlik etti şarkıya.

Ben senin üvey oğlun gibi
Sana muhtacım İstanbul
Beni sokaklara atma

Diyordu şarkı. Tam o an doktor dışarı çıktı.
"İsterseniz içeri bir kişi alabiliriz ama bu kişi hastanın yanında ağlamaması lazım" dedi doktor.

Burak Deniz'e dönerek "abi Allah aşkına sen git ben girersem ağlarım"
Sevgi "evet oğlum sen gir" dedi. Deniz tam hasta odasına girerken Sevgi
"Oğlum, şunuda al" dedi bembeyaz gitarı eline tutuşturarak.
"Abla ben bunu napcam? " dedi deniz
Sevgi "kumsala verirsin" dedi. Deniz gülerek içeri girdi.
Kumsal uyuyordu hemde o kadar güzel uyuyordu ki deniz çoktan sandalye ye oturmuş gitarı duvarın kenarına koymuş kumsalı izlerken buldu kendini. Tam o anda kumsal hareketlendi.

(Kumsal'ın anlatımıyla)
Gözlerimi açtım ohhh sonunda karanlık boşluğundan çıktım şükürler olsun ohh.
Gözlerimi açtığımda beyaz loş bir ışıkla aydınlanmış bembeyaz bir hastane odasındaydım. Gözlerim sağ tarafıma kaydığında Deniz'i gördüm onu birden görünce irkildim
O an deniz konuşmaya başladı.

"Korkma öcü değilim ben" lan valla mı bende seni öcü sanıyordum tövbe.
"Vay canına" dedim sanki yeni bir şey öğrenmişim gibi.
"Hâlâ konuşmaya hâlin varmı ya" dedi dudağının kenarı yukarı kıvrılarak
"Lan ben neler çektim hâlâ bu kadar rahatsın " dedim bir an. Duruşumu dikleştirdim ve denizin cevabını bekledim.

"Söyleyeyim mi? " dedi
"Söyle" dedim. Yanda duran bembeyaz gitarı aldı ve bana döndü. O şarkının melodisini çalmaya başladı.

Nihâyetinde yüksüz ve mülksüzsün dünyada
İnsanın en bariz lüksü bu rüyana
Karabasanlar bile hayran olur o zaman

Yarışa girmezsen kaybetmen imkansız
Üstelik 70 80 yıl ömrün varmış
Peşinde kaç hırsız çalmak için koşacak
Ama korkma

Sesi o kadar güzeldi ki sesine hayran kaldım.

Bundan kötüsü gelemez başımıza
Bundan kötüsü gelemez
Ondan rahatım sende rahat ol
Zemin'e uzananlar düşemez

Durdu . Ne mi durdu? Kalbim durdu.
Kalbimle birlikte denizde durdu.
Deniz
"Aldın mı cevabını? " dedi
"Ne? " dedim bir an
Deniz gülmeye başladı. Gülme be adam gülme
"Ben bunda gülünecek bir şey görmüyorum"
Deniz
"Tamam kızma" dedi
Tam o anda kapı çaldı. İçeri hemşire girdi elinde kutu vardı.
Hemşire
"Kumsal hanım bu size" dedi ve elime verdi.
"Teşekkürler" dedim ve hemşire dışarı çıktı
Deniz bir bana bir kutuya bakıyordu duruşumu dikleştirdim kutuyu açtım ve içinden bir not çıktı.
"Bu ne ya" dedim ve notu açtım