1. kehanet

71 13 1
                                    

22 yıl sonra

"Yalvarırım, lütfen yardım et"

Derin bir nefes alarak gözlerimi açtım. Kendimi bildim bileli hep aynı kabusu farklı seslerden duyuyordum birileri yardım istiyordu fakat isimlerini sorduğumda cevap yerine derin bir sessizlik duyuyordum. Bu gece kabusumda ki ses genç bir adama aitti. Bazı geceler ise bir kadına...

Yatakta doğrulup baş ucumda ki tahta saate baktım saat henüz yeni 4 olmak üzereydi ve bu saatten sonra uyuyamayacağımı iyi biliyordum. Muhtemelen Alex 2 saate kapıma dayanır ve beni antrenman için uyandırmaya gelirdi. 7 yaşımdan beri her gün bir intikam uğruna çalışıyorum. Bu benim için sorun değildi bir şeyi ne için yaptığınızı biliyorsanız o şey size zorluk vermiyordu aksine hırs ve inanç veriyordu.

Yataktan çıkıp üzerime asla rahat olmadığını düşündüğüm kıyafetlerimi giydim. Deri bir tayt ve aynı deriden bir bluz. Her ne kadar sevmesemde dövüşürken işime yarıyorlardı.
Kılıç darbesi alsam bile asla derin kesilmiyor sadece kumaşı yırtıyordu. Alexin söylediğine göre bunları bana özel bir yerden çok pahalıya almıştı.

Odadan çıkıp koridorun sonunda ki banyoya girdim banyonun bulunduğu  soğukluktan bile bugün havanın buz keseceği belli oluyordu. Kurt krallığı kendi başına buz gibi bir krallıktı.

Elimi yüzümü yıkayıp aşağı kata indim evden çıt çıkmıyordu ve alexin uykusu çok hafifti sanki hep pusuda beklermiş gibi...

Evden çıkıp adımlamaya başladım buz gibi hava tenime çarpıyor üşümeme sebep oluyordu nereye gittiğimi ise bilmiyordum sabah yürüyüşüydü işte.

Evden bayağı  uzaklaştığımda bir dere kenarına yattım. Hava henüz aydınlanmamıştı. Bu saatleri seviyordum kimse yoktu ve sadece doğayı duyuyordum. Sanki Bana bir şeyler anlatmak istiyormuş gibiydi...

Belirli bir süre geçtiğinde yanımda bir hareketlilik hissettim.  Kim olduğunu ise kokusundan çoktan anlamıştım.

"Neden bu saatte uyandın ve buradasın sam?"  Dedim
Samuel  bulunduğumuz köyün en genç ama en yetenekli kurduydu. Babası gibi alfa olma yolunda ilerliyordu. Yüzüme bakarak oturmak yerine benim gibi yanıma uzanmıştı

"Hiç uyumadım azelya peki sen neden uyanıksın?"

Gözlerim kapalıyken cevap verdim

"Yine kabus gördüm"  sam derin bir nefes alarak

"Şu sıralar bu kabusları her gün gördüğünün bilincindeyim çok zor olmalı" dedi

Zor olan kabusları görmem değil di aksine bu rüyaları boşuna görmediğimi biliyordum ve benden yardım isteyenlere yardım edememek zoruma gidiyordu.

"Alıştım" Dedim sohbet edecek havamda olduğumu hiç sanmıyordum.

Oda benim gibi susmuştu sam'le bazen antrenmandan yorulduğumuzda buraya gelir ve dinlenirdik. O, benim burada ne gibi bir huzur bulduğumu asla anlayamaz fakat yinede benimle kalır ve sessizce beklerdi.

Hava aydınlanmaya başladığında ayağa kalkıp Üzerimi silkeledim kıyafetim Deri olsa bile üzerimde kalan bir alışkanlıktı bu.

"Ben gidiyorum Alex birazdan uyanır beni bulamazsa kızar" Dedim

Sam kafasını sallamıştı. Oda benimle birlikte ayaklandı

"Bende seninle geleyim köyün uzağındayız." Dedi  bu dediğine sadece gülümsemiştim. Oda benim kadar iyi biliyordu ki kendimi ustalıkla koruyabilirdim.  Sadece kafa sallamakla yetinip yürüme başladım.

"Farklı bir hikayen olduğunu biliyorum" dedi  anlamamıştım yürürken kafamı ona çevirip

"Ne gibi?" Diye sordum biliyor olması imkansızdı bu sırrı yalnızca Alex ve ben biliyorduk.

azelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin