Hepinize merhaba arkadaşlar. Naber? Nasıl gidiyor? Umarım iyidir. Bugün yeni bölüm geldi. Seversiniz umarım. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.) iyi okumalar dilerim:)
Düğün Gecesi
"Yakıyorsun kızım!" Diye bana bağırdı en yakın arkadaşım Çağla arabasının camından. Yavaşça ona ilerleyerek arabaya bindim. Kırmızı lüks bir arabası vardı Çağla'nın. Düşününce tam onun karakterini yansıtıyor bu araba. Canlı, parlak, neşeli. Çağla'nın en sevdiğim yönü bu. Ben her ne kadar mutsuz ve yorgun olursam olayım o hep bana mutluluk ve enerji verirdi. Canım arkadaşım. " Teşekkürler Çağla h Hanım." Diyerek binmiştim arabaya binince ekledim. "Sizin yanınızda sönük kalırım ama." Dedim ve ona bakarak gülümsedim. O da bana bakarak gülümsedi ve ardından önünü dönüp arabayı çalıştırdı. Çağla aşırı müthiş görünüyordu. Üstündeki kahverengi elbisesi ve ona uyumlu harika botları.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadan Çağla'nın en sevdiği şarkı olan Ece Seçkin-Hoşuna Mı Gidiyo şarkısı çalıyordu. Çağla enerjiyle eşlik ediyordu şarkıya. "HOŞUNA MI GİDİYO OOO!" "BENİ DELİ EDİYO OOO!" "SEVDİĞİNİ KORKMADAN SÖYLE BANA," "ZORUNA MI GİDİYO OOO!". Ben hafifçe güldüm bu haline. Ardından çantamdan Bluetooth kulaklılarımı takıp kendi playlist'imi çaldım. Düşünmeyi severdim şarkı ile. Bu yüzden aklıma gelen ne varsa düşündüm. Düşünce denizimdeboğulmamamak için... Yüzdüm. Yüzdüm.Yüzdüm. Sonra bu derin düşünce denizinde bir gemi belirdi. Bu gemi benim canım bir tanem, Çağla'mdı. "Kız çok heyecanlı olacak diyoruz burada biz sen anca uyukla!" Diye bana çıkıştı. Ona göre sert bir çıkışmaydı ama bana höre o kadar tatlı bir çıkışmaydı ki yanağından bir makas alıp sırıttım. "Kızma sen bana canımın içi! Ben uyuklamıyorum hem. Eğlenceli bulmuyorum sadece." Diyerek ona göz kırpıp indim arabadan. Kulaklıklarımı çantama açtım. "Of of! Senle işimiz var! Eğlen biraz kızım ya!" Çağla gözlüklerini takıp indi arabadan ve koluma girerek beni de peşinden götürmeye başladı. Düğün yeri merkeze bir saat uzaktaydı -ve kır düğünüydü- saat tam yedi olmuş, hava kararmaya başlamış bu yüzden harika bir gün batımı manzarası vardı. "Çağla." Diye mırıldandım. "He?" Diye mırıltısını duyduğumda kıkırdadım. "Manzara çok güzel de mi?" "Evet ne oldu?" "Fotoğraf çekelim!" Diye neşeyle zıpladım. "Tamam tamam gel." Gülüyordu bunu söylerken. Güzel gülüşlüm benim. "Bir tanesin balım ya!" Dedim ve yüzüne doğru havadan bir öpücük gönderdim.
