Heyyu millet!!
Buraya başladığınız tarihi alayım 👉🏻
__________________
Odamda herzaman ki gibi ders çalıştıktan sonra favori müziklerimi dinliyordum.Eh pek alışılagelmişin dışında bir hobi değildi.Fakat müzik beni her yönden dinlendiriyordu.Mutlu olduğunda müziğin ritmine, hüzünlendiğinde ise müziğin sözlerine dikkat verir ya insan, bende öyle yapıyordum.Şuan müziğin sözlerine odaklandığım bir kısımdaydım...
Annem aklıma gelmişti.
Yıllar önce çocuğu olmayan ve uzun süreli tedaviler sonrası hamile kalan annem Jeon Haniel...
9 ay beni karnında taşımış beklenmedik bir erken doğumdan 7 saat sonra hayatını kaybeden annem bu aralar aklıma normalden çok daha fazla geliyordu.Doğumum dolayısıyla bünyesi çöktüğü için ölmüştü.19 yıllık hayatım boyunca hep annemi düşündüm.Onun yüzünü eski püskü fotoğraflardan biliyordum sadece.
Meleğe benziyordu,evet tam bir melekti..
Babam da ben doğmadan önce öyleymiş.
Neden mi?Annemin ölümünden önce o da benim doğmamı dört gözle bekliyormuş.Fakat doğumdan sonra annem kötüleşince babam benden nefret etmeye başlamış.Annemi deliler gibi seviyormuş babam.Annemin ölümüyle yıkılmış,ağzına alkol almayan babam ayyaş herifin teki olmuştu.
Babamın eski arkadaşlarının söylediğine göre -ki onların söylemesine gerek kalmadan babam bana bunu her gün söylüyodu-bana her baktığında annem aklına gelince nefreti ikiye katlanıyormuş...
Eskiden maddi durumumuz ortanın üstündeyken annemi kaybetmemizle beraber babamın çalışmaması ve tüm birikimleri alkole yatırmasıyla fakirlerden bir farkımız kalmamıştı.Bana ise 12 yaşına kadar eski komşumuz olan yaşlı bir teyze bakmıştı.Fakat onun da kronik rahatsızlıkları nedeniyle bana bakmaması bir darbe olmuştu benim için.O yaşımdan sonra babamla birlikte yaşadığımız evi okuldan sonra part time çalıştığım yerler sayesinde geçindiriyorum.Ki pek geçindirdiğim söylememezdi.Babam paranın yarısından fazlasını benden alıp yine alkole veriyordu.
Beni her gördüğünde aşağılayıcı laflar söyler,annemi hatırlatarak benim yüzümden öldüğünü vurgular babam.Yavaş yavaş alışıyorum artık....Babamın evde olmadığını fırsat bilip okuldan sonraki çalıştığım küçük bir cafe deki işimi bitirdikten ve biraz da ders çalıştıktan sonra odamda müzik dinliyordum.
(Sweater Weather dinliyorum şuan, siz de öyle hayal edin dkjsjdjdj)
Derken babam odamın kapısını gürültüyle açınca uzandığım yatağımdan bir hışımla kalktım."Bugün kazandığın parayı ver hemen!" yine içmişti ve pek sağlıklı görünmüyordu.
"Baba lütfen,akşam yemeği için para yok"diye bir umut anlamasını bekledim.Ama nafile...
"Ne yapayım ben ha! Ver dediysem vereceksin o parayı."Askılığıma astığım ceketimin ceplerini arıyordu hızla.
"Nerde şu siktiğimin parası lanet olasıca!" derken bana baktı.Görmüyordu.Gözlerimdeki tükenmişliği,içindeki biraz da olsa sevgi kırıntısı görmemiş çocuğun acısını görmüyordu....
"Zor mu baba,baksana tükendim ben.Az da olsa iyilik haketmiyor muyum ben!"
Diye içimdeki hırsla babamın yüzüne söyledim bunları."Ne cüretle bağırırsın bana sürtük !Hiçbir şey haketmiyorsun,anneni bile haketmedin sen.Karımı aldın benden,herşeyimi aldın.Keşke doğmasaydın."O andan sonra yüzüme ağır bir tokat indirdi.Gözlerim kapanmadan önce en son hatırladığım şey cebimdeki parayı bulup arkasına bile bakmadan odamdan çıktığı olmuştu..
~~Hıığ...
İlk bölüme göre uzun bir bölümdü.
Gelecek bölümler daha uzun olacak sanırım.Of bu bölümdeki jeonggukuma sarılmak istiyorum 👉🏻😭
Babası çok sinir bozucu.
Fuck you jeongguk'un babası.🖕🏻
Neyse uzatmayayiim.
İyi bakın kendinize.^•medine
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safe Place | Taekook
FanfictionBabasından şiddet gören üniversite öğrencisi Jungkook'un hayatını gaddarlığıyla tanınan Kim Taehyung değiştirecekti.