İyi okumalar
☄. *. ⋆Hey ama bir dakika! Cafenin önündeki ardı ardına dizilmekte olan siyah arabalar da neyin nesiydi böyle?
Kapıya ardı ardına siyah Mercedes Benz marka arabalar dizilmeye devam ediyordu.En önde daha lüks bir araba durdu.Arabaların hepsi siyahtı.
Tanrı aşkına! Baskın falan mı oluyordu.
Ağzım beş karış açıkken en arkadaki arabalardan resmen hepsi benim 3 katım cüssemde olan adamlar çıktı.Açıkçası çok korkmuştum.
Adamlar öndeki arabaya doğru ilerleyip kapısını açtı.Arabanın içinden arabalar gibi tamamen siyah giyinimli bir adam çıktı.Yanında koruma olduğunu tahmin ettiğim adamlar ile içeri girdi.Adamı artık daha net görebiliyordum.
Siyah takım elbiseli, gömleğinin üç düğmesi açık bırakılmış, ayakkabıları parlatılmış bir adam ile karşı karşıyaydım. Saçları siyah, dağınık ve uzundu.Gözleri ile uyumlu olan esmer yeni ise mükemmeldi.Yüzündeki hatları çok keskindi.Elmacık kemikleri belirgin, dudakları hafif dolgun ama çok seksiydi.Ve bir o kadar soğuk görünen görünüşü..Bu görüntü karşısında nefesimi tutmadan edemedim.Adam resmen yürüyen karizmaydı.
İlerleyip pencere köşesindeki ayrılmış masaya oturdu.Etrafa keskin bakışlar atıyordu.Bakışları ürkütücüydü.Ona hâlâ ağzım açık baktığımı farkettiğim gibi hemen toparlanıp işime odaklandım.Siparişlerini almak için Felix hemen masalarına doğru ilerledi.Felix ile yaklaşık 2 aydır bu cafede çalışıyorduk.Dışarıdan soğuk görünse bile gerçekten samimi ve güvenilir bir dosttu.
"Kanka adam taş amınakoyayım."diye düşüncelerimden sıyrılmama yardımcı olan sesin sahibiydi Felix."Felix ne diyorsun duyacaklar."diye tembihledim."Duyamazlar burdan.Baksana sende adama,çok yakışıklı değil mi?"diye sorusunu yöneltti.Evet öyleydi yakışıklı kelimesi bu adamın yanında az kalıyordu.
"Yani.Yakışıklı sanki."
"Gören de sanar her gün böyle adamlar çıkıyor karşısına"
"Ya Felix sordun bende cevap verdim işte."
"Tamam tamam.Ama bu adam harbi parayı kırıyor.Kapıdaki bir arabanın tekerleği benden pahalı.Acaba ne iş yapıyor"
Evet gerçekten bakılırsa zengin olmalıydı.
Gülerek "Felix deme öyle,iş adamı falan olabilir bence."
Dediklerimi dinlerken birden gözleri büyüdü."Hi adam onbeş dakika önce sipariş verdi ve biz onbeş dakikadır sohbet ediyoruz.Ben hemen hazırlayayım"Birden konuşmaya dalmış siparişleri unutmuştuk.Neyse ki çok geçmemişti.Felix hemen acı filtre kahve hazırlayıp önüme bıraktı."Jungkook pencere köşesindeki masaya siparileri sen götürürmüsün.Benim hemen diğer siparişlere geçmem gerek."diyerek ricada bulundu."Tabi Felix.Götürüyorum hemen." Kahveyi alıp masaya doğru ilerledim.Siyah giyinimli adam beni izliyordu.Sanırım yanaklarım kızarmıştı.
Filtre kahvenin olduğu tepsi elimdeydi.Tepsiyi tam masaya bırakacakken yeni silinmiş olan zeminde kayarak yere düşmüşdüm.Ve kahve kimin üzerine döküldü dersiniz....
Siyah giyinimli adamın tam kucağına kahveyi dökmüştüm.Kahve benim de önlüğüme gelmişti ve çok sıcaktı.Tanrım!Neden bu kadar sakardım!Kahve döküldüğü gibi siyah giyinimli adamın yanındaki iri yapılı adam bana yumruğunu geçirmek üzere refleks yapacaktı ki kolunu tutan bir el oldu;
Üzerine kahve dökülen adam.
"Yapma Namjoon.Belli ki acemi bir çocuk.Bana yeni takım getir."
Dedi adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safe Place | Taekook
FanfictionBabasından şiddet gören üniversite öğrencisi Jungkook'un hayatını gaddarlığıyla tanınan Kim Taehyung değiştirecekti.