Bölüm 5

50 8 6
                                    

Sakura

"Aman be." Dedi İno. "Gönderilen kıyafetler aşırı demode." Eliyle kırmızı olan elbiseyi ittirdi.

"Sadece demode olsa iyi. Biz görev diyoruz adamlar elbise diyor." Dedim ağlamaklı sesimle. Sabahın erken saatlerinde festivalde giymemiz için kıyafet göndermişlerdi. Fakat elbiseler bir tık fazla modadan uzaktı. En azından İno'nun değişiyle öyleydi.

Kıyafetler kutu içinde geldiğinde çok heyecanlanmıştı. Hızlıca kutuyu alıp odasına götürmüştü bizi. Çıkan kıyafetler ise tamamen bir hayal kırıklığıydı. Elbiseler çiçekli ve uzundu. Renkleri tamamen bir karmasaydi. İno siyah olan ve üstünde sarı ve yeşil çiçekleri olan elbiseyi eline alması ile boka dokunmuş gibi davranmıştı. Adeta kriz geçirmişti.

"Beni sikseler ben bunu giymem kızım." Demesiyle güldük. Hinata elbiselerden yeşil ve boğazlı olanı aldı. Aman tanrım bakışı attı ve elbiseyi yere bıraktı.

"İno abartıyor sanmıştım ama elbiseler gerçekten kötüymüş." Dedi. İno Hinata'ya döndü.

"Ben abartıyor muyum?" Dedi kınarcasına.

"Elbiseleri görünce bayılma numarası yaptın ya domuz. Tam bir drama insanısın." Dedim gülerek.

"Sen giy bu elbiseleri koca alın." Dedi küsmüş bir biçimde. "Ben bunları giymeyi kesinlikle reddediyorum."

"Biz bu gün butiğe gideceğiz ya." Dedi Tenten. "Ordan bakarız bir şeyler. Zaten çoğu elbise festival için duruyor orda."

"İyi de bize bu elbiseler geldiyse bunları giymemiz gerekmez mi?" Diye sordu Hinata.

"Çok istiyorlarsa elbiseleri onlar giyebilir." Dedim ellerimi iki yana açarak. İno ellerini birbirine vurdu.

"Aferin kızıma." Dedi tebrik ederek.

Duvardaki saate baktım. Görevimize son yarım saat kalmıştı.

Shikamarunun verdiği kağıtta kadının bir pansiyonda kaldığı yazıyordu. Pansiyonu özellikle seçmişti; bu pansiyonun kadın ve erkek bölümü ayrıydı. Doris oldukça zekiydi. Her adımı planlıydı.

Pansiyona günü birlik dinlenmek için gelen iki gezgin olacaktık biz. Zaten pansiyon uzun süreli misafir ağırlama taraftarı değildi. Alışılmış bir durumdu günü birlik hatta iki üç saat kalmamız lazımdı.

İno'nun odasından Hinata ile beraber çıktık. Hinata endişeli duruyordu. Kadın bizi öldürebilirdi ama biz bu durumlar için eğitim almıştık. Onu sakinleştirmek ister gibi elini tuttum.

"Merak  etme eğer sana bir şey yapmaya kalkarsa onu engellerim." Kararlılıkla söylediğim şey Hinata'yı rahatlatmamıştı.

"Asıl sana bişey olması beni endişelendiriyor." Dedi. Şaşırmış bir şekilde ona baktım. Tek gözümü kırpıp baş parmağımı gösterdim. Şuan Naruto'ya benzediğime yemin edebilirim.

"Hanım hanım. Bana kimse bir şey yapamaz." Dedim. Hinata güvensiz ama gülümseyen bir şekilde bana baktı.

Ona gülümseyip odama girdim.

🫒

🫒

🫒

🫒

🫒

🫒

🫒

Üstümü hızlıca giyindim. Turist gibi görünmemiz gerektiği için bir bavulumuz vardı. Bavulun içi eşyalarla doluydu ve biraz ağırdı.

Konoha Çetesi (SasuSaku NaruHina NejiTen ShikaTema İnoSai) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin