"Selammm İyi akşamlar herkeseee :)))
"Nasılsınızzz? Umarım iyisinizdirrr :)))
"Bölüme geçelim miii?"
"Keyifli okumalarrr :)))
Masal'dan
"Dudaklarını geri çekti ardından kollarını belimde hissettim sarılıyordu bunun son sarılışımız olduğunun o da farkındaydı. Bense put gibi kaldım. Hareket eden tek şey gözyaşlarımdı omuzuna damlıyordu usulca omuzumu saçlarımı kokluyordu derin derin. Etrafın karanlık oluşunu umursamadan gözlerimi kapattım. Konuşmaya başladı...
"Şuan geri çekilirsen, düşeceğim. Biliyorsun. Bunu yapma. Yalvarıyorum izin verme. Beni tutmana ihtiyacım Var" hâlâ ağlayarak bunları söylerken, daha sıkı, daha savunmasız,ve daha çocuksu sarılıyordu...
"Onun Barlas olmadığını o anlar ve "son kez" değişimiz dışında tabii, daha ilk cümlesinden anlamama rağmen yalvarışlarına kayıtsız kalmadım. Çünkü, haklıydı. Çekilirsem düşeceğini bilecek kadar ayılmıştım. Artık. Alıştığımdan bilmem ama o anlar dışında pekte etki edememişti bünyeme. Şaşırtıcı derecede ayık hissediyordum...
"Tam elimi kaldırdım yavaşça sarılacaktım ki, yalpalayınca hızlandım. "Hişt buradayım bak, sarıldım. Yanındayım" o esnada ışıklar açıldı. Barlas'la adını henüz bilmediğim çocuğa sarıldığım taraftan göz göze geldik. Bakışlarında koca bir buz dağıyla. Bense, Mahçup bakmıyorum. Aksine, amacım o olmasa da beni terk edişinin intikamının zaveri vardı
bakışlarımda ama içim âdeta bir volkan vadisinden farksızdı..."O transa geçmiş vaziyette sesiz yaşlar eşliğinde omuzumu ıslatmaya satılmaya devem ediyordu.
Omuzuna dokundu bana bakarak. Her an vurabilirdi. Tek bir cümle kurdum. "Yapma" geriye çekti onu. Şok olmuştu. Yeni yeni algıladı olanları. Gözlerini kaçırdı benden rahatsızca tek eliyle saçlarını kaşıdı. Sonra yanına sarışın bir çocuk geldi..."Toprak? Neler oluyor iyi misin sen?Ne işin var abi senin burada? Saatlerdir seni arıyorum" Toprak arkadaşının dediklerini umursamadan bize bakıyordu. Hiçbirimiz konuşmadık daha doğrusu Barlas fırsat bile vermedi elimden tuttuğu gibi uzaklaştırdı beni oradan kendisi de karşıma dikildi...
Kendimden emin bir şekilde kollarımı kavuşturdum karşısında. Dimdik durdum. İlk o konuştu...
"Bana bunu nasıl yaptın?!"
"Sana, sen yaptırdın!"
"Meselenin sadece sarılmak olmadığını biliyordum. Gördüğü tek şey o değildi. Ona gerçeği asla söylemeyecektim canını yakacaktım. Tıpkı,yaktığı gibi. yaktığından daha fazla. İkimiz de tek bir an bile gözlerimizi kaçırmıyorduk...
"Hiç mi canın yanmadı?!"
"Hayır. Zerre bile!"
"Altı saat. Altı saate sildin sen beni!"
"Sildiğin gibi!"
"Başkasını öpmeni Ben mi sağladım yani?!"
"Ben artık yokum mu diyeceksin?"
"Var mıydım?"
"Doğru artık yoksun. Canın mı yanıyor yoksa? Üzgünüm. Benimle asla yarışamaz sın"
"Bıçaklarını çek kalbimden. zaten öldürdün..."
"Elin bile titremeden katılım olan sensin..."
"Pişman olduğunda sana aşık kalmayacağım..."
"Ben de asla bundan pişman olmayacağım"
"Sensizlikten öleceğimi ikimiz de biliyoruz. Bittiğini de..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSLİK
Ficção Adolescente"Sana âşık sam ben de sen miyim?" _______________________________________ Unutsan bile hatırlar tenin beni Derinlerine yazılmışım, bi' dövme gibi Sanıyo'sun gittim ve her şey oldu çok iyi Günün sonunda ben Mona Lisa, sen Da Vinci Biliyorum, senin gi...