Ben Çağla,24 yıldır boşuna yaşayan ve hayatı beklemekten ibaret olan Çağla.
Odamda oturmuş,elimdeki resme bakıyordum.Resimde okyanus gözleri,kahve saçlarıyla o da bana bakıyordu.Süleyman.Süleyman hayatıma girmiş ve beş yıldır benim her şeyim olmuştu.Onu çok ama çok seviyor,vakti gelince evlenip bir yuva kurmak istiyordum.Genelde anneme ev işlerinde yardım ediyordum.Anneme yine yardım ederken kapı çalındı.Babamın geldiğini öngörüyordum.Kapıyı açtım,öngördüğüm gibi babam gelmişti."Hoşgeldiniz babacığım,"dedim.Sadece hafif bir şekilde tebessüm etmeyi tercih etmişti.
Mutfağa geçtiğimde babam oturmuş,annem de yemek koyuyordu.Ben de yemeğimi alıp oturdum.Babam lafa başladı:"Kızım,Çakıroğullarından Mehmet'i bilirsin."Bilmiştim.Uzun boylu,esmer ve kibirli bir adamdı.Ama şimdi ne alakaydı?"Onunla bir görüşsen diyorum."Ne demek istediğini anlamıştım ama o adamı istemiyordum.Ben Süleyman'ı istiyordum.Lakin babama da karşı gelemezdim.O benim babamdı."Siz nasıl münasip görürseniz babacığım."O adamdan hiç hoşnut olmuyordum.Çok kibirliydi.
Yemekten ahir odama geldim.Yatağıma oturmuş bir şeyler muhakeme ederken cama gelen taşla muhakkemelerim dağıldı.Dışarı baktığım da taş atanın Süleyman olduğunu gördüm.Burada ne işi vardı?"Süleyman,"dedim telaşlı bir şekilde.O gayet rahattı,bu rahatlıktan ben de istiyordum."Biri görecek,git."Alayla gülümsedi."Görsün,"dedi."Ne olacak ki?"Bir de soruyordu."Babam görecek,"dedim yine aynı telaşla."Tamam,saat sekizde çınar ağacında lakin gelemezsen bir şekilde haber yolla.""Söz veremezdim.Umudunu kırmak istemiyordum."Ama ben seni çok özlüyorum,"özlüyordu,bunu anlıyordum ve ben de özlüyordum.
"Tamam,"dedim."Haydi git şimdi."
Gülümseyip gitmişti.Babam aniden içeri girdi,ne olduğunu anlayamamıştım."Kiminle konuşuyordun,"diye sordu sinirli bir halde."Şükran,"dedim anlık aklıma düşen şeyle."Akşam arkadaşları gelecekmişte,eve çağırıyor."Yüzü alaycı bir ifade aldı."Sen Şükran'la Akşam sekizde çınarın orada mı buluşuyorsun?"anlamıştı.Çok kızacaktı."Sen hala o Süleyman denen adamla mi konuşuyorsun Çağla,"sesi çok yüksek çıkıyordu."Sana demedim mi o çocukla görüşmeyeceksin diye?Bir daha görüşürsen onu öldürürüm."
Öldürmekten bahsediyordu.Benim Süleyman'ımı öldürekti.Süleyman'dan uzak durmam ikimiz için de daha makbule geçecekti."Tamam baba,"dedim."Görüşmem."Odadan çıktı.Yatağıma uzanıp ağlamaya başladım.Ağladım,hıçkıra hıçkıra ağladım.Acaba gitmedim diye üzülmüş müydü?Hala orada mı bekliyordu?Hava soğuktu.Üşürdü,üşümesini istemiyordum.En son gözümü kapattığımı hatırlıyordum.Sabah uyandığımda annem kapıyı çalıp telaşla odama girdi.Ne oluyordu?"Kızım,Çakıroğlulları ziyarete rast geleceklermiş,hadi hazırlan da yardım et."Çok güzel.Annem odadan çıktı.Hemen üstüme her zaman giydiğim elbiseyi geçirdim.Annemin yanına gittim ve birlikte kahvaltıyı da hazırlamıştık.Kendisi yetmiyormuş gibi bir de ailesini getiriyordu.
Birazdan kapı çalmıştı.Gelmişlerdi,biliyordum.İçeri girdiklerinde ben de kahvelerini yaptım.Yanlarına geldim."Kızımız da çok güzelmiş,"dedi annesi olduğunu muhakeme ettiğim kadın. "Oğlumuza da çok yakışırdı,"dedi babası hemen ardından.Bilakis ben hiç öyle düşünmüyordum."Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda,"diye sordu yine o kadın ilgisini anneme yönelterek."Ahmet Bey nasıl münasip görürse,"diye bir cevap verdi annem masumca.
Ahir bizi birlikte bıraktılar.Adamla baş başa kalmak istemiyorken kalmıştım.Ne diyecektim?"Nasılsın,"diye sordu gevşek bir ifadeyle.Çok hoştum yani.
"İyi,"dedim memnuniyetsiz bir ifadeyle."Sen?"Yüzü değişik bir hal aldı."Bu güzel hanım efendiyi görünce iyi oldum."
Daha fazla katlanamıyordum.Kovmuş gibi olacaktım lakin yapabileceğim bir şey yoktu.Yanında kalmaya sabredemiyordum lakin onunla evlenecektim işte.Hayat çok tuhaftı."Gidersen daha iyi olacağım,"verdiğim cevapla hayrete düşmüştü."Peki,"dedi biraz sinirli şekilde."Gidiyorum."