5

39 9 2
                                    


Namjoon'dan

Dün akşam itiraf sayfasında birisi benimle ilgili bir paylaşım yapmıştı. İtirafta benim annemin olmaması, onun yerine iki babamın olması yazıyordu. Kimin veya niye yaptığını bilmiyordum. Açıkcası bunu bilen birisi olduğunu da bilmiyordum. Annem ve babam üç yıl önce boşanmış, ben 12'ye geçerken de diğer babamla evlenmişti babam. Onunla yaşamaya hâlâ alıştığımı söyleyemem. Homofobik değilim ama babamın eşcinsel olduğu gerçeği benim için pek alışıldık değil hele ki Park Bogum'un ailesinin açtığı vakıfların birine ait olan bir okula burslu olarak gidiyorsanız, eşcinselliğe dahil hiç bir şeyi hayatınızda bulundurmamanız lazım.

Bogum tam olarak homofobik ve kadın düşmanı, erkeği yücelten kesimin en üstündeydi. 2024 yılında olmamıza rağmen o kadar sığ ki... Okulda olacakları az çok tahmin edebiliyordum. Gelcek saçma sapan şeyler söyleyecek, dalga geçecek ve zorbalanacak kişiler adlı listesine adımı yazdıracaktım. Belki de şu an adım o listede birinci sıradadır. Babamların haberi yoktu bu durumdan. Söylemeyi de düşünmüyordum. İkisi de bu aralar işleri ile çok meşgüldü ve benimle canlarını sıkmak istemiyordum.

Okula girdiğim gibi gözler bana dönmüştü. Aslında dışa dönük biriydim ama annemle babam boşandıktan sonra annemle bir daha konuşmamıştım, en son konuşmamızda çok fazla özgüven kırıcı şey söylemişti. Onlar boşandıktan sonra içe dönük birine dönüşmüştüm. 

Hızla sınıfa gitmiş ve sırama oturmuştum. Ders başlamadan X'deki twite baktım. Tüm okulun takip ettiği sayfada paylaşılmıştı. Sınıftaki kişilerin bana bakıp benimle ilgili konuştuğunu anlayabiliyordum. 11. Sınıfın ilk günü okulun başlamasından bir saat önce gelip cam kenarı en arkayı seçtiğim için kendimle gurur duydum. En arka duvar köşesinde oturan çocuk ve onların dışındaki kişiler konuşuyor desek daha doğru olurdu. Hepsi öyle oturmuş kendi aralarında telefona bakıyordu. En son aralarındaki biri ayağa kalkmış ve gitmişti. Onun ardından diğeri de bana bakmıştı. O tarafa baktığımı görünce gülümsemiş ve gitmişti. Bu 'tenefüste görürsün ezik' gülümsemesi değildi daha çok tatlı bir gülümsemeydi.

Önümde oturan çocuk bir anda arkasına dönüp saçmalamaya başlayınca diğerlerinin köşede bıraktığı çocuk, o çocuğun kafasına kalem kutu fırlatmıştı. Hepimiz ona baktığımızda orta parmak çekip önüne dönmüştü.

________


Tenefüste beklediğim gibi Bogum ve Taehyung'un tayfası sınıfa gürültülü bir şekilde girmişti. Onların arkasından da derste adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocuğun arkadaşları. İki yıldır aynı sınıfta olmamız herkesi tanıyacağım anlamına gelmiyor, değil mi? Fazla asosyal olduğumu biliyorum ama ne yaparsın?

Bogum, Yugyeom ve Jackson etrafımı sarmış, Taehyung ise etraflarında duruyodu.
Ellerinde A101 yarım yağlı bir litrelik süt şişeleri vardı.

"Çok merak ettiğim bir şey var Namjoon, hangisine baba diyorsun ya da anne diyorsun?"

"Kime anne desin abi amları yokki!" 3ü de bu iğrenç espiriye(!) gülerken cidden klostorfobim tutmuştu. Bogum yanımda, Yugyeom ön sırada, Jackson ise masanın üstünde oturuyordu.  Yani etrafımı sarmışlardı.

"Hayır nerden sikişiyorlar, cidden amları yok amına koyim."

"Göt deliği var ya! Hangisi altta biliyon mu?"

İğrenç gülüşleri ve ellerinin sürekli vücuduma değmesi midemi bulandırmaya başlamıştı.

Bogum'un onlara verdiği eğlenme süresi bitmiş olacak ki diğerleri bir anda Bogum'un elindeki süt şişesini açmasıyla susmuştu.

Lunch |Namjin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin