Sebebi Ziyaretiniz Belli

118 12 46
                                    


Akşam olmuş wonwoo ve mingyuyu evlerinde ağırlayan seokmin ve joshua bir de seokmine göre evin yeni sahipleri Abdül ve mülayim ile yemek masasına geçilmişti.

Kendi aralarında yemek yiyip sohbet ederken joshua rahatsız oluyor diye *en azından yemek masasında* mülayim ile abdülü odaya çıkarmışlardı.

Yemekleri bitmiş ve masayı hep beraber toplamışlardı.
Koltuklara yerleştiklerinde seokmin artık konuşma zamanın geldiğini düşündü.

"e sizin de sebebi ziyaretiniz belli"

Mingyu seokminin konuşması ile ona döndü.

"evet sen çağırdın ya yemeğe"

"Evet çağırdım da hayırlı bir iş için"

Joshua ters ters seokmine bakarak mırıldandı.

"hayırlı diye diye eve hayri de getirmezse arab olayım"

Seokmin joshua'nın mırılanmasını fark etmiş ve kafasını sallayarak ne olduğunu sormuştu. Joshua elini bir şey yok manasında kaldırarak içeri gidip su alacağını söylemişti.

Herkes kafasını sallayarak konuşmaya dönmüştü.
O sıra joshua bir koşu abdül ve mülayimin olduğu odaya gitti.

"Ulan abdül şu olaylar bitsin seni akşam yemeği yapacağım"

Abdüle ters ters bakarak cama doğru ilerlemişti.

"Camı açayım belki atlarsın mülayim"

Camı açmış ve sinekliği iteklemişti.
Arkasını dönüp odadan çıkacağı sıra bir ses duydu.

"GIDDDAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAaaaa"

"ANANI SIKEYIM ABDÜL SEN NİYE ATLIYORSUN KODUĞUMUN TAVUĞU"

Mülayim de olan biteni izliyordu.
Hafif bayrama yaklaşmış bir şekilde :)

Dış kapıya koşan joshua ile herkes ona odaklanmıştı.

"Hayatım noldu niye koşuyorsun"

"SORMA SEOKMIN ABDÜL CAMDAN ATLADI"

Herkesin ağzı bir karış açılırken joshua ayakkabıları giymek ile uğraşıyordu.

"YA NEYI BEKLIYORSUNUZ ARABAYA KOŞUN HASTANEYE GİDELİM YA ABDÜLE BİR SEY OLDUYSA"

Joshua koşar adımlar ile abdülün atladığı camın altına geldi.
Abdül bacaklarını içinde saklamış boş boş joshuaya bakıyordu.
"kodumun tavuğu seni gel buraya"

Abdül hareket etmemiş. Joshua'nın onu alması ile havalanmıştı. Joshua bi sağa bir sola döndürerek bir şeyi var mı diye kontrol ediyordu.

Arkadan gelen mingyu gülmeye başlayarak.

"Oğlum la tavuklar uçamıyor mu bu resmen çakılmış yere"

Daha çok gülmeye başlayınca seokmin kafasına vurmuştu.

"Oğlum sen sakat mısın git arabayı çalıştır bi doktora götürelim"

...

"YA NE DEMEK BAKAMAM. YARALI GÖRMÜYOR MUSUNUZ??"

"Beyefendi siz çok yanlış yere gelmişsiniz. Biz bakamıyoruz malesef"

"YA BIRAK NASIL BAKAMIYORSUNUZ"

Hastaneye gelmiş olan dörtlü hemşire ile konuşuyordu.
Daha çok joshua nasıl bakamazlar diye söyleniyordu.
Bi baktılar yanlarından hoshiler geçiyor.

Hoshi wonwooya yaklaşarak sarıldı.

"Napıyorsunuz oğlum burda. Birine bir şey mi oldu?"

"Yok be abdül camdan aşağı atladı. Hemşireler de bakamayız diyorlar"

"Abdül kim oğlum"

Seokmin konuşmaları duyarak benim tavuğum la demişti. Hoshi şaşırmayarak anladığını gösteren bir ifade takındı. Bu sırada joshua hemşirelerden ayrılarak sevgilisinin yanına yaklaştı.

"ya seokmin başka hastaneye gidelim. Burda Abdüle bakmıyorlar. Hem ismini zorbalıyorlar hemde tavuk olmasını"

Mingyu gülmemeye çalışarak *wonwoonun omzunu çökertecek şekilde vuruyordu* hemşirelere yaklaştı.

"Tavuğa bir baksanız da gitsek biz"

"Beyfendi anlamıyor musunuz? Biz bakamıyoruz. Gitsenize bir veterinere.Allahım yarabbim ya. Akıllısı bizi bulmaz delisi dibimizden ayrılmaz."

Hemşire sabır dileyerek uzaklaşmıştı.
Abdül joshua'nın ellerinden ayrılarak aşağı indi.
Topallayarak yürümeye başladı.
Joshua üzgün üzgün onu izliyordu.
Birden bağırmaya başladı.

" BİR GÜN GELECEK VE BÜTÜN TAVUKLAR MUAYENE EDİLECEK"

Abdülü tekrar kucaklayıp hastane çıkışına ilerledi. Arkasında bıraktığı arkadaşları gülmekten öleceklerdi.

Bu sırada joshua'nın aklına camın hala açık olduğu geldi. Sırıtmaya başladı. Arkadaşları arabanın olduğu yere gelince.

"Napsak eve gitmesek mi? Moralim bozuldu abdül ile içmeye gidelim"

Herkes onayladı.
Tavukla kim içmeye gider amk.

Oturdular tabi içmeye. Bir bardak iki bardak derken abdüle de azar azar veriyorlardı.
Tabi tavuk hayatında ilk defa karşılaştı.
Kafa 1 milyon.
Herkes abdüle gülmeye başladı.
Onların kafada bir milyon.
Tekrar söylüyorum kim tavukla içmeye gider ki amk.

Gecenin bir yarısı olmuş herkes evlerine dönmüştü.
Tam odalarına giren seokmin, joshua ve abdül şok içinde karşılarına bakıyorlardı.

Mülayim | seoksooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin