Mülayim | seoksoo

Oh Be

"hassiktir"

Hala ağızları açık şekilde ailesine bakan ikili kendilerine gelemiyorlardı.
Joshua anlık olarak küfür edince annesinin terliğine maruz kalmıştı.

"Ah anne napıyorsun ya"

"Hııı joshuaaa bir daha duymayayım o kelimeyi"

Joshua annesine karşı kafasını sallayıp pişmiş tavuğu eline aldı.

"Abdül... Sen değilsindir değil mi"

Seokmin joshua'nın elinden tavuğu aldı.

"Abdül severdim seni. Tadında ayrı güzel bu arada"

Joshua söylenene karşı şok geçirdi.

"AAAAAA NE DİYORSUN SEOKMIN. BİRİCİK ABDÜLÜMÜ YEDIK AZ ÖNCE"

Babası ve annesi anlamaz gözler ile bakıyordu.

"Oğlum abdül kim ne oluyor"

"Baba siz bu tavuğu nerden buldunuz"

"Yavrum baban şaka yapıyordu. Gittik marketten satın aldık tabiki"

Joshua rahat bir nefes vererek pişmiş tavuk etine döndü.

"Umarım abdülün ailesinden birisi değilsindir"

Bu sırada kapıya vurma sesi geldi.
Jeonghan oturduğu yerden kalkarak "ben açarım" dedi.

Kapıyı açtığında karşısında abdülü görmeyi bekleyemen ikili şaşkın şaşkın abdüle bakıyorlardı.

Abdül bi joshuaya baktı bir de elinde ki pişmiş tavuğa.
Joshua abdülün baktığı yeri anlayıp pişmiş tavuğu arkasına doğru fırlattı.

"BEKLE ABDÜL AÇIKLAYABİLİRİM"

Abdül anlık olarak arkasını dönmüş ve yürümeye başlamıştı.

"ABDÜL DUR SEN YANLIŞ ANLADIN. ANNEMLER GETİRMİŞ. BİZ YER MIYIZ ALLAH ASKINA"

Abdül adımlarını hızlandırmıştı.
Joshua ona yetişmek için hızlandığında karşıdan gelen seungcheolü gördü.

"SEUNGCHEOL TAVUĞU YAKALA"

Anlamaz gözlerle bakan seungcheol yanından bir anda geçip giden tavuğa baktı. Anlık olarak arkasını dönüp tavuğu yakaladı.
Yanlarına koşarak gelen joshua abdülü kucağına almıştı.

"Bana bak abdül gözlerimin içine bak. Bende seni yiyecek göz var mı allah aşkına"

"Ne diyorsun joshua tavukla konuşuyorsun resmen"

"Sen nerden anlayacaksın seungcheol o bizim aramızda. Hadi sen eve geç benim abdül ile konuşmam gerekiyor"

Joshuaya salak gibi bakan seungcheol onların evlerine doğru yürüdü.

"Bana bak tavuk o çekirgeyi yemeden sen de yemek olmayacaksın"

Joshua kucakladığı tavuğu ile eve yürüdü.

Anne ve babası şaşkın şaşkın jeonghana soru soruyorlardı.

"Jeonghan oğlum neler oluyor"

"Vallaha babacığım benim abdülden haberim dahi yoktu. AAa benim de sevgilim gelmiş zaten. E ben kaçayım artık. Babacığım sonra görüşürüz."

Jeonghan yeni gelmiş sevgilisini itekleye itekleye evden çıkardı.

Seokminde joshua'nın ailesine doğru yaklaşarak konuştu.

" Babacığım anneciğim bizim evde iki hayvanımız varda. Birisi abdül yani tavuk. Biz de onu arıyorduk. Sizde öyle dışarıdan buldum diyince abdül sandık."

"Tamam evladım biri tavukda diğeri ne"

"Çekirge"

Joshua' nın annesi anlamadığını gösteren bir yüz ifadesi takındı.
"Efendim?" Seokmin gülerek mülayimin olduğu odaya koştu. Elinde mülayim ile güle güle yanlarına gidiyordu.

Joshua'nın annesi babasının arkasına geçti.

"Bu ne evladım. Siz evde çekirge mi besliyorsunuz joshua"

Annesinin yönelttiği soru ile joshua normal bir yüz ifadesi ile onayladı.
Annesi bir anda çantasını alıp dış kapıya yürüdü.

"Anladım evladım bizim de işimiz vardı hadi gidelim"

"Tabi hanım hemen geliyorum"

Joshua bir anda evden kaçan ailesine bakıp geri seokmine döndü.
İkiside gülmeye başladı.
Seokmin gülümsemesi ile beraber konuştu.

"Ne saçma gündü amına koyim"

Seokmin durum güncellemesi