Annemler

99 10 30
                                    


Joshua'nın telefon ile konuşması bitmişti. Seokmin elindeki mülayim ile joshuaya ne olduğunu sordu.

"Annemler... Buraya geliyorlarmış seokmin"

"E ne güzel işte canım özledim hem anneciğimi"

Joshua uzun bir soluk vererek bir seokmine bir mülayime bakıyordu.
Etrafta abdülü göremeyince odaları gezmeye başladı.
Ama tavuk hiç bir yerde yoktu.

Geçen gördükleri bayram ve mülayim felaketinden beri tavuk ortalıkta yoktu. Bayramıda jeonghanlara bırakmışlardı.
BAYRAM MÜLAYİMİ AĞI ILE BAĞLAMIŞ YEMEYE ÇALIŞIYORDU.
Ne yazık ki mülayimimizin tek bacağı gitmişti...
Seokmin çığlık çığlığa kurtarmıştı mülayimini.
O günden beri dahada düşkün oldu.

Saatler geçiriyordu ama hala joshua'nın ailesi ortalıkta yoktu.

Bir süre sonra kapı çaldı ve seokmin koşarak kapıya gitti.

"ANNECİM BABACIM HOSGELDINIZZZ a lan jeonghan napıyorsun la burda"

"Çekil kenara çekil"

Jeonghan hızlı hızlı içeri yürürken joshuada sesleri duyup mutfaktan kafasını çıkardı.

"Han mutfaktayım gel istersen"

Jeonghan mutfağa yürüyerek götünü tezgaha yasladı ve kollarını birleştirerek joshuaya döndü.
Joshua tek kaşını kaldırarak ne olduğunu sormuştu.

"Ha yok be öyle olaylı bir giriş yapayım dedim"

"E senin amına koyayım o zaman aptal endişelendim. Hem cheol nerde"

"O da geç gelecektir bilmiyorum valla sabah çıktı evden"

Joshua anladığını göstererek ocağa geri döndü.
Seokmin elindeki mülayim ile ocağa doğru ilerledi.
Mülayim bir anda jeonghanın üstüne atladı.

"ANANI SIKEYIM MÜLAYIM"

Jeonghan hızlı hızlı hareket ederken mülayimi ocağın üzerine düşürdü.
O kadar sakin anlatıyorum ki kafayı yicem.
Seokmin bir yandan joshua bir yandan çığlık atınca mülayim de zıplayıverdi.

"Aptal mülayim çok korktum. Sana yasak bundan sonra mutfağa girmek"

Joshua ile jeonghan birbirlerine bakarak anlaşmaya başladılar.

Ulan jeonghan gene başaramadık.

Napayım joshua mülayim zeki çıktı atladı bir anda şerefsiz görmüyor musun?

Görüyorum.. görüyorum piçi.

Ee görüyorsan niye anlatıyorum amk ben.

Oğlum benim bir şekilde bu mülayimden kurtulmam lazım.

Sen niye sevmiyorsun bu mülayimi?

Kitaba konu olsun diye.

Anladım gardaşım.

Seokmin bakışan ikiliye katılarak onlarla anlaşmaya çalıştı.

Bencede joshuacım ya mülayime bir şey olsaydı. İyiki zıpladı akıllı bıdık.

Joshua ve jeonghan kendine bakan seokmine bakarak.

Hayır biz birbirimizi bile anlamıyoruz sen niye bakıyorsun amk.

Kapı zili sesi ile herkes odağını oraya vermişti. Seokmin koşarak kapıyı açmıştı.

"HOSGELDINIZ ANNECIM VE BABACIIIMM"

"Aygoooo seokmin-ahh çekil bücür yemek soğumasın"

Joshua'nın babası seokmin ile dalga geçerek yemek masasına doğru yürüdü. Joshua direkt masaya oturan babası ve elindeki pişmiş tüm tavuk ile aç olduklarına karar verdi.

"hoş geldiniz anne babacım. Galiba çok açsınız yemeği getiriyorum o zaman"

"Getir yavrum getir. Aaaaaa jeonghan naber la"

"OOOO BENIM BIG BROOOO"

Joshua'nın babası ile sarılan jeonghan seokmini kıskandırmıştı. Hiç ona öyle davranmıyordu. Shuanın babası jeonghanı baş köşesine oturttu.

"Ah jeonghanım ah.. O Seungcheol bebesi olmasaydı seni bizim joshuaya alırdık bir güzel"

Jeonghan gergin bir gülüş ile cevap vermedi. Kafasını sallayarak geçiştirdi.

Artık yemek vakti gelmişti.
Ortaya konan tavuk herkesin tabağına dağıtılmıştı.
Isırık alan jeonghanın gözleri büyümüştü.

"Wooooaaa babacığım bu tavuğu nerden aldınız. Tadı gerçekten çok güzel"

Gözleri parıldıyan jeonghana karşı joshua'nın babası zengin bir gülüş verdi.

"Vallaha yavrum aslında hiç aklımızda yoktu tavuk getirmek. Bi baktık yolda başı boş bir tavuk tuttuk onu boşa gitmesin dedik."

Joshua ağzına koyduğu tavuk etini bir anda tükürdü.
Seokmin ise ağzı açık bir şekilde joshuaya bakıyordu.
Joshua bir anda aklından geçenleri dıştan söylemiş bulundu.

"Hassiktir"

Mülayim | seoksooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin