Only Me | Taekook

"Sevgilim olur musun?"

Merhabalarrr^^

Ben geldim OM ile. Bu bölüm biraz daha samimi olacaklarrr. Hadi bakalım.

İyi okumalar dilerim🐥

*

Sabah güne güzel başlamıştım. Güneş odamın her tarafına vuruyor, kuşlar cıvıldıyor, arabanın korna sesleri odamı dolduruyordu. Yüzümde küçük bir gülümse belirdi. Yatakta esneyerek doğruldum. Biraz gerindim. Kendimi sebepsizce dinç hissediyordum ve bu iyi geliyordu bana. Yatağımda yan dönerek ayaklarımı yere bastırdım. Ayağımın altındaki tüylü halı ile gülümsüyorum. Aklıma dün akşamki olaylar geliyor, yine kocaman gülümsüyorum. Ellerimi yanaklarıma atıp kıkırdadım. Deli gibi sırıtıyordum!

Kendime gelip yataktan kalktım, bir güzel topladım. Penceremi açtım. İçeriye temiz hava girmesini sağladım. Gözlerimi kapayıp, temiz havayı içime çektim bir süre. Bu iyi gelmişti, ferahlamıştım. Banyoda işlerimi halledip çıktım odamdan. Merdivenleri ikişer ikişer inerek salona vardım. Eunwoo hyung oturmuş, telefonu ile ilgileniyordu.

"Günaydın hyung!" diyerek yanına oturdum. Gözleri beni buldu. Uzanıp alnıma uzun bir öpücük bahşetti. "Günaydın güzelliğim." dedi gülerek. Gülümsedim ve başımı omzuna yaslayarak kime yazdığına baktım. Chaeyoung diye biri ile yazışıyordu. "Chaeyoung kim?" dedim merakla.

"Bir arkadaşım, omega. Bir alfadan hoşlanıyor ve bana onunla arasını yapmam için rica etti, ben de kabul ettim. İkisi de birbirinden hoşlanıyor ama bir türlü açılamıyorlar. Şapşallar." dedi kıkırdayarak. Dudak büzdüm ve mesajları okumaya başladım. Chaeyoung tatlı bir kıza benziyordu profilden gördüğüm kadarıyla. Sarışın biriydi. "Dediği alfa kim?" dedim yine merakla. "Bizim kuzen, Lisa." dedi. Kaşlarım havalandı. Bizim Lisa noonadan hoşlanıyordu? Ah, tamam...

"Lisa noonadan hoşlanıyor?" dedim soran bakışlarımı ona yönlendirerek. Beni onayladı başı ile. Şaşırmıştım gerçekten. Hiç beklemiyordum. Lisa noona benden bir yaş büyüktü ve kimseyle bu zamana kadar sevgili bile olmamış bir alfaydı. Şimdi birinden hoşlanması biraz tuhaftı. Oysaki çok emin konuşuyordu. Bilmiyordum.

"Hadi kahvaltımızı edelim, bugün onları buluşturacağız. Chaeyoung'un kuzeni de gelecekmiş." diyerek benimde geleceğimi belirtti. Reddedemezdim hyungumu. Taehyung'a gelmeyeceğimi haber vermeliydim. Aklımın bir köşesine yazdım. Ama onunla buluşmak istiyordum ki. Şimdiden heyecanlanıyordum.

Yemeğe geçip bir güzel yedik. Öğlene kadar hazırlandım. Üzerime kırmızı bir tişört, altıma ise kısa bir şort giydim. Tişörtüm şortumu örtüyordu. Hafif bir makyaj ve dudaklarıma sürdüğüm kirazlı nemlendirici ile hazırdım. Hyungumun seslenmesi ile odadan çıktım, aşağı indim. Çoktan Taehyung'u unutmuştum.

"Geldim geldim!" dedim yanına vardığımda. Beni süzmüş, olumsuzca kafasını iki yana sallamıştı. "Alfaları öldüreyim mi istiyorsun Jeongguk?" dedi kapıya doğru yürürken. Ben de kaşlarımı çattım, beyaz spor ayakkabımı giymeye koyuldum. "Neden öyle diyorsun hyung?" Bilmemezlikten geldim. Ne dediğini anlamıştım elbette.

"Giyimine karışmak istemem ama o pisliklerin seni arsızca süzmesi zoruma gidiyor. Onları dövmek istememe sebep oluyor." dedi bahçeye çıkarken. Dudak büzdüm. Elimizde olan bir şey değildi. Alfalar zaten hep böyleydi. Omegaları ya vücutları için ister ya da kızgınlıkları için.

Daha da bir şey dememiş, arabayla dediği parka sürmeye koyulmuştu. Parkta buluşacaklardı Chaeyoung ile Lisa noona. Heyecanlıydım. Çünkü kuzenim sonunda aşkını bulmuştu. Bu yüzden güldüm. Kısa sürede gelmiştik parka. Hyungum boş yere park etti aracı. Hemen indim, o da indi. Çoktan gözleri üzerimize çekmiştik. Bu park biraz uzaktı ama yetişebilmiştik tam zamanında. Kocaman bir parktı. Eunwoo hyung beni bir bankın önüne getirdi, orada omega Chaeyoung'u gördüm. Bizi görünce önce bana bakıp şaşırmış, sonra hafifçe tebessüm etmişti.