Gossammer || Hyunlix ||

12- .𖥔 ݁ ˖

(of bolume baslamadan once sorucam smut nasildi ilk defa bu kadar detayli yazdim nasil olmus bu arada smuttan sonra bir tur daha sikistiler ofbilmiyorum neyse cok bos yaptim iyi okumalar)

—

Hyunjin güne duş alarak başlamıştı, fakat bir saate yakın Felix uyanmamıştı.

"Steve, Felix'e bakar mısın uyanmış mı?"

"Tabii, bakayım."

Diyip odaya çıktı ve kapıyı yavaşça açtı, içeride pamuklu geceliklerle mışıl mışıl uyuyan Felix'i gördü. Kapıyı yavaşça kapatıp aşağıya indi.

"Uyuyor hala."

"Bir şey olmamıştır değil mi?"

"Neden olsun ki?"

"Şey ya."

"Hyunjin?"

"Efendim."

"Sen yoksa."

"Ne düşündün bilmiyorum ama, evet seviştik."

"Ney."

"Evet, yaptık."

"Git bak, felç kalmadığına dua et."

"Ne diyorsun ya."

"Şaka yapıyorum, bir şey olmamıştır."

"Gideyim bakayım, benden korkar mı?"

"Bilemem, git bak."

"Tamam."

Merdivenlerden yavaşça ilerledi, odanın kapısını açıp açtığı gibi kapattı. Felix'in yanına yere çömeldi, yüzünü tekrardan incelemeye başladı. Ama fazla incelerse ne olacağını bildiği için(siki havalanicak) yanağını okşamaya başladı. Felix gıdıklandığı için kafasını hareket ettirdi ve yavaşça gözlerini açtı açtığı an Hyunjin gülümsedi. Felix utanıp yorganı yüzüne çekti. Hyunjin ise yorganı çekip yatağın ucuna oturdu.

"Uyan bakalım güzelim."

"Uyanabilsem uyanacağım zaten.."

Diyip kafasını kaldırdı ve Hyunjin'e çıkıştı.

"Neden ya, kalk hadi. Kahvaltı yap."

Felix yorganı üstünden çekti ve uzandığı yerden doğrulmaya çalıştı.

"Aahh!"

Diyip geri uzandı, Hyunjin yine fesat anlayıp gülümsedi.

"Ne oldu."

Felix zorla konuşuyordu. Çenesi bile yorulmuştu.

"Hyunjin, her yerim çok ağrıyor.. Zor konuşuyorum."

"Dün çene kasların hızlı çalışmış demek."

"Hyunjin! Git aşağıya.."

"Çok da güzel çalıştı.."

Felix Hyunjin'in sırtına tekme atacaktı ki ayağını kaldıramadığını fark etti.

"Aiisshh!"

Diyip gözlerini kapattı.

"Bari yardım et.."

"Beni dövmeye çalışıp daha fazla inlemeye devam edebilirsin."

"Of Hyunjin! Yardım et dedim, boş konuş değil."

"Tamam tamam, gel."

Diyip gülümsedi ve Felix'in üstünden yorganı çekip kucağına hızla aldı.

"Yavaş olsana."

Hyunjin gülümseyip ona baktı. Ve dudaklarına eğildi. Tam öpecekken Felix Hyunjin'in dudağını eliyle durdurdu. Hyunjin Felix'in elini öptü.

"Bu kadar öpücük yeter sana."

"Yetmez, sana doyum olsa yeterdi."

"Bana doyum var bir kere."

"Yok, olamaz."

"Hyunjin, bana doyum var sen sadece bana çok açsın sanırım."

Dediğinde Hyunjin tekrar Felix'in dudaklarına baktı.

"Bak, açsın sen."

"Sana çok açım."

"Belli."

"Aylardır dün geceyi bekliyordum ben."

"Ayların acısını benden mi çıkardın sen?"

"Daha çıkaramadım."

"Çıkarsana-"

Hyunjin tekrardan yatağa doğru yöneldiğinde Felix gözlerini büyüttü.

"Hayır dur ben daha kendime gelemedim!"

"Geldiğinde çıkarayım mı?"

"Şuan beni aşağıya indir."

"Son bir öpücük?"

Felix dudağını uzattı. Hyunjin sertçe yapıştı. Hyunjin öpüşmenin içine dilini sokunca Felix birkaç saniye sonra çekildi.

"Hadi, indirsene.."

Diyip kafasını Hyunjin'in omzuna koydu. Hyunjin gülümsedi. Kucağındaki Felix'i daha sıkı tutarak merdivenden indirdi. Kahvaltı masasına oturtturdu.

"Su verir misin."

"Vereyim."

Hyunjin su şişesinin kapağını açıp Felix'in ağzına verdi. Felix yavaşça içti.

"Acıkmadım ben."

"Kes sesini, yiyeceksin."

"Ama Hyunjin, aç değilim."

"Umrumda değil, yiyeceksin."

Diyip kahvaltı tabağını Felix'in önüne koydu. Daha sonra portakal suyunu.

"Hadi, ye bakalım."

"Hyunjin, anlar mısın ağzımı açamıyorum işte ya!"

Diyip bağırdı, evin içinde. Korumalar gülmemek için kendini zor tuttu. Hyunjin ona bakıp gülümsedi.

"Farkındayım, fakat yiyeceksin."

"Of, gel yedir o zaman. Kolumu oynatacak halim yok."

"Alt tarafı siktim yani."

"Sakat kalmadığıma emin miyiz.."

"Abartma, kalmamışsındır."

"Her neyse, gel yedir."

"Neyi."

"Hyunjin! Sabrımı sınamasana ya! Zaten utanıyorum bir de yüzüme vuruyorsun! Yedireceksen yedir yemeği!"

"Ukem sinirlenmiş, isteğini yerine getireyim."

Diyip tabağı eline alıp Felix'e yedirmeye başladı. Felix göz devirdi.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

keske Zeynep de okuyabilseydi