Bölüm şarkısı: Ayna - Ölünce Sevemezsem Seni***
"Buyurun beyler, çaylarınız geldi."
Gözlerimi dakikalardır seyredaldığım masanın kirli yüzeyinden kaldırdım ve yanıma yerleşen adamla titrek bir nefes aldım. Sandalyesine yerleştiği gibi biraz daha öne kayarak bacaklarını iyice araladı. Sol dizi benim dizime değdiği an vücudum elektrik çarpmış gibi titredi. Belli etmemek için tırnaklarımı avuç içime bastırdım ve kafamı birkaç saniyeliğine sağıma çevirerek canımdan çok sevdiğim esmer oğlana baktım. Yan profilini görmek bile kalbimin atışlarını saniyesinde değiştirmiş, karnımın kasılmasına sebebiyet vermişti.
Ortaya koyduğu çaylardan açık olanını seçtim ve parmaklarım arasında sıcak kartonu hissederek tekrar yerine bıraktım. O ise bunu fark ettiği gibi tek hamlede bardağı kaldırıp önüme koydu. "Dikkat et, sıcak." dedi bana hitaben. Kafamı salladım sadece. Benim için yaptığı en ufak şeyde bile aptal kalbim umut bulup, heyecanlanıyordu. Ona bakmaya cesaret edemiyordum çünkü hemen dibimdeydi. Bacaklarımız saniyelerdir birbirine değiyordu. Bir insan küçücük bir temastan ne kadar allak bullak olabilirse en az on katı kadar dağılmıştım. Avuç içlerim terliyor, yüreğim sıkışıyordu. Teni tenime değerken, yakıp küle çevirdiği aciz bedenimden bihaberdi.
Sanki yıllardır hiç yan yana gelmemişiz, yıllardır bana hiç dokunmamış gibi en ufak temasımızda kalbime ve onu yöneten beynime söz geçiremiyordum. Dur artık, demek istiyordum. Dur kalbim, bu kadar hızlı atarsan bir gün çarpamayacaksın. Basit bir temasa bu kadar anlam yükleme, belki de o farkında bile değildir. Bu kadar aptal olma. Umut yapraklarını en ufaktan sebepten tekrar yeşertme. Çünkü bir gün hepsi solup gidecek, geriye ise enkazımdan başka hiçbir şey kalmayacak.
Aptal düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan şey ise hemen dibimde hissettiğim gölgeden başka bir şey değildi. Kafamı kaldırır kaldırmaz gördüğüm çehre ile az önce bahsettiğim bütün umut yapraklarının kuruduğunu hissettim. Cayır cayır yanan kalbime buz dolu kovadan bir su dökülmüş, etrafı puslu dumanlar kaplamıştı. Gelen kız neşeyle onun yanaklarına sulu öpücükler bıraktı. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Az önce hızlanmaması için söylendiğim kalbime bu sefer durması için yalvardım. Ölmek istedim. Onların saadetine şahit olmaktansa kalbimi kendi ellerimle yerinden çıkarmak ve parçalamak istedim.
"Hoş geldin güzelim.."
Başım dönmeye başladı aniden. Ona böyle seslenmenden nefret ediyorum. Ona gülümsediğinde, onu öptüğünde, ona sarıldığında, onun saçlarını okşadığında, onun elini tuttuğunda, onun belini kavradığında, onun boynuna sokulduğunda, onu koynuna aldığında, onunla seviştiğinde.. Her defasında amansız bir hastalığın pençesinde gibi hissediyorum. Bu hastalık beni bitiriyor. Yok ediyor. Gün geçtikçe güçten düşüyorum, ölüm döşeğindeyim. Lakin gözün bir kez olsun bana değmiyor. Sahi, bu kadar kör mü etti aşkın seni Taehyung? Benim seni sevdiğimden daha mı çok seviyorsun onu? Son nefeslerimi verirken bile seni düşlüyorken, hiç mi fark edemiyorsun nasıl da acı içinde olduğumu?
Kucağına yerleştiğini hissetmemle midemdeki sıvının yükseldiğini hissediyorum. Birkaç ıslak sesi işitmemle öpüştüklerini anlıyorum. Kulaklarımı kanatasım geliyor lakin yine sükunetimi koruyorum. Masanın üzerindeki bardağı alıp tek seferde kafama dikiyorum. Boğazım yanıyor. Sıcak çay değil de sevdiğim adamın başkası ile olan mutluluğu kavuruyor içimi.
"Yavaş lan, yaktın kendini."
"Yok bir şeyim, iyiyim."
Umursamaz bir tavırla yanımdaki manzaraya daha fazla katlanmamak için ayağa kalktım. Gözlerimi karşımda oturan sınıf arkadaşımda oyalamaya çalıştım bir süre fakat yine kendime engel olamadım ve kafamı çevirip yanımdaki çifte baktım. Taehyung sorgularcasına yüzümü süzerken, bakışları bana değdiğinde tüm tüylerim diken diken olmuştu fakat görmezden gelmeye çalışıyordum, kucağındaki sevgilisi ise parmaklarını onun pürüzsüz yüzünde gezdiriyordu. Yüzünü çevirip bana bakmamıştı bile. Hoş, böylesi daha iyiydi. Ondan ne kadar hoşlanmıyorsam o da bir o kadar benden haz etmiyordu. Sürekli Taehyung'un etrafında olan kendisi olmasına rağmen beni Taehyung'un yanında gördükçe somurtur, sanki sevdiği adamı onun elinden ben alıyormuşum gibi Taehyung'u benden uzaklaştırırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buddy | Taekook
FanfictionBir gün tekrar dünyaya gelsem Sırf yakınında olabilmek için Yine dostun olmayı seçerdim. Slowburn Düz yazı