Eşsiz Savaş Ruhu 4

C740 - Sonsuz Ruh Mezarlığı

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Pubfuture'a göre reklamlar

Yukarıdan aşağıya baktığımızda, on binden fazla uygulayıcının şu anda antik yolda bir ordu gibi ilerleyerek muhteşem bir manzarayla sonuçlandığını görüyoruz.

Yetkililer, hiziplerinin geleceği bunun sonucuna bağlı olduğundan kalplerinin sıkıştığını hissettiler.

PAT!

Qin Nan antik yola adım atar atmaz, hiç tereddüt etmeden hızını tamamen serbest bıraktı.

Tüm figürü korkunç bir parıltıya dönüştü ve anında üç büyük dahiyi, Mu Klanının öğrencilerini ve diğerlerini ele geçirdi.

Hareketinin şok dalgasının kalabalığın yüzlerini süpürmesi bir nefes aldı.

Kimse Cennetsel Şans Yolunda ne olacağını bilmiyordu.

Bu nedenle, bir adım öne geçmek önemliydi!

“Qin Nan, beni bekle!” Longhu arkadan çığlık attı. Bu pislik neden bu kadar hızlı koşuyordu!

“Ne kadar etkileyici bir hız——”

Kalabalık bunu görünce şaşkına döndü.

Qin Nan'ın sergilediği hız onlarınkinden çok daha üstündü.

Düşüncelerini topladıktan sonra hemen hızlandılar.

“Qin Nan, bu adil değil. Beni de yanında getireceğine söz vermiştin ve şimdi beni geride mi bırakıyorsun?” Jiang Bilan'ın figürü siyah bir duman bulutuna dönüştü ve ileri doğru yuvarlandı. Gözleri şaşkınlıkla parladı. Qin Nan'ın gelişimi hayal ettiğinden çok daha korkutucuydu.

Qin Nan tüm hızıyla ilerlemeye devam etti.

Yolun sonuna vardığında gözleri şaşkınlıkla parladı.

Önünde sadece hafif bir su bariyerinin yüzdüğünü görebiliyordu, sanki içine atladığında kendini yepyeni bir dünyada bulacakmış gibi. Kalabalığın bakışları altında kendisini Şeytan Tanrısının Cüppesiyle örttü ve doğrudan içeri atladı.

Mu Klanının öğrencileri, üç dahi Jiang Bilan ve diğerleri bunu görünce hızlarını artırdılar.

"Hata..."

Bariyerin içine atladıktan sonra Qin Nan kendini farklı bir yerde buldu.

Onun figürü on bin zhang yüksekliğinden hızla düştü ve yere indi. Dövüş Majesteleri Aleminin gücüyle bile normalde yaptığı gibi uçmayı başaramadı. Burada uçmanın yasak olduğu ortaya çıktı.

Qin Nan yere indikten sonra hızla çevresini taradı.

Gökyüzü koyu mavi renkteydi. Zemin koyu maviydi ve çevredeki ağaçlar ve çiçekler koyu maviydi. Onun dışında başka bir renk bulamayınca ortaya tuhaf bir manzara çıktı. Daha da tuhafı, ortada tek bir canlı ya da yapı görünmüyordu.

Sanki görünür sınırları olmayan uçsuz bucaksız bir çayıra varmış gibiydi.

Gıcırda, gıcırda!

Qin Nan'ın omzundaki Cennetsel Şans Faresi heyecanlı bir şekilde çılgınca dans etti.

“Ah, ne yolculuk ama sonunda yine buradayız…”

Dövüş Ataları iç çekmelerine rağmen gözleri heyecanla doluydu.

"Etrafımda hiçbir şey yokmuş gibi mi görünüyor?" Qin Nan kaşlarını çattı.

"Çok yakında öğreneceksin. Hehe, Qin Nan, biz yardımımızı sağlayacağız ve size rehberlik edeceğiz ve karşılığında siz de hazineleri bizimle eşit olarak paylaşacaksınız.” İki Dövüş Ataları kıkırdadı. Kutsal Dövüş Alemindeki mevcut gelişimleri nedeniyle, burada görünmelerine izin verilmiyordu. Aksi takdirde eleneceklerdi.