Eşsiz Savaş Ruhu 4

Bölüm 748: Bir Efsanenin Yolunu Takip Etmek

EŞSİZ SAVAŞ RUHU

Pubfuture'a göre reklamlar

Yu Luosha'nın figürü gökten düşmeye başladığında, Qin Nan yerden kalktı ve tereddüt etmeden onu kollarına aldı.

"Sen..."

Qin Nan onun kül rengi yüzüne baktı ve alaycı bir gülümsemeyle konuştu: "Gerçekten buna değer mi? Işığı Sarsan Atayla kolaylıkla kendim başa çıkabilirim."

"Sorun değil, sadece sana yardım etmek istiyorum." Yu Luosha dengesini yeniden kazandı ve gözlerini kırpıştırarak şöyle dedi: "Senden benim Küçük Kardeşim olmanı kim istedi?"

Qin Nan geçmişteki sahneyi hatırladığında şaşırmıştı.

Qinglong Kutsal Bölgesinin Duanmu Zirvesinde, Birinci Kıdemli Kardeşi Zhao Fang gülümseyerek ona yaklaşırken çevredeki öğrenciler yüzlerinde tuhaf bakışlarla ona bakıyordu.

Qin Nan'ın figürü bilinçaltında titredi.

Zhao Fang'ın duygularını kabul etmesi imkansızdı.

"Sorun değil, sadece beni arkadaş olarak gör." Yu Luosha, Qin Nan'ın kısa bir süre nefesini tutmasına neden olan ince tepkisinin farkındaydı ve gülümseyerek şöyle dedi: "Devam edin ve Sihirli Kırmızı Meyveyi iyileştirin. Önce gücümü yenileyeceğim."

Bunu söyleyerek bacak bacak üstüne atarak oturdu.

İç çekmek...

Qin Nan içini çekti ve başını salladı.

Yu Luosha'nın yaptığı şey kalbine sıcaklık getirmiş olsa da duygular gibi şeyler birine empoze edilebilecek şeyler değildi. Bu nedenle fikrini değiştirmesi mümkün değildi.

"Sana büyük bir iyilik borçluyum. Gelecekte nezaketinizin karşılığını mutlaka ödeyeceğim.

Qin Nan kendi kendine mırıldandı ve bakışlarını Sihirli Kırmızı Meyveye çevirdi.

Başlangıçta meyveyi Yu Luosha'ya vermeyi planlamıştı ama onun tutumuna bakılırsa, onun bunu kabul etmesine imkan yoktu.

Vay be!

Qin Nan derin bir nefes aldı ve düşüncelerini düzeltti.

"Sihirli Kızıl Meyve, sen bu tek yıldızlı veraset alanındaki hazine olduğuna göre, bugünden itibaren beni takip etmeye istekli misin?" Qin Nan'ın aurası sanki her şeye buyurgan bir şekilde bakan İlahi Savaş Tanrısı'na dönüşmüş gibi muazzam bir şekilde değişti.

"Qin Nan, canın cehenneme, ganimeti ikiye böleceğimizi söylememiş miydik! Bunu nasıl kabul edebildin? Hiç samimi değilsin! Acele et ve o meyveyi ikiye böl--"

İki Dövüş Ataları çığlık atmaya başladı.

Cennetsel Şans Faresi sanki şunu söylemeye çalışıyormuş gibi vahşi bir bakış attı: Bir daha gürültü yapmaya cesaret edersen seni kemirerek öldüreceğim!

"Siktir et! Sen pis fare bize nasıl böyle bakmaya cesaret edersin!"

İki Dövüş Ataları öfkelendi.

Orospu çocuğu Qin Nan'ın sözünü tutmaması yeterince yıkıcıydı ama bu fare bile onlara zorbalık yapmaya cüret etti!

Cennetsel Şans Faresi öfkeli bir bakış attı ve sanki onlara küfrediyormuş gibi ciyaklamaya başladı.

İki adam ve bir fare anında birbirlerine savaş ilan ettiler!

Qin Nan onları hemen görmezden geldi. Verdiği sözleri her zaman tutmuştu ama Sihirli Kırmızı Meyveyi bölmek imkansızdı.