Roommate | İcardixMert

11

Sizin için upuzun bi bölüm yazdım artık sizde bol bol yorum ve oy atmayı unutmazsınız 😔

Odaya sitem ederek girmişti. "Hay anasını satayım, kaldım ulan!" Siktiğimin aklını ders dışında başka şeylere kullanırsan tabii kalırsın. "Kaç tanesinden kaldın?" Dudaklarını büzerek çok sert olmayacak şekilde alnına vurdu. "Of bilmiyorum amına koyayım, ama kaldım gibi siktiğimin kaşarı notları girmiyor ki!" Öfkeli olduğu her hareketinden belliydi. Yerinde rahat durmuyor, odanın etrafında dönüyordu.

"Oğlum rahat dursana, geçersin kasma kendini." Yattığım yerden kalkıp buz dolabından içecek aldım. İçeceği ona gösterip isteyip istemediğini sordum. "Yolla bir tane." Deyip, fırlattım. Fırlattığımı keşke tutabilseydi. Eli ayağı birbirine dolaşıp kolayı yere düşürdü. "Hay ulan Mert bir sikimide becer!" Söylenerek söylediğim cümleye karşı "Hiç bir sikim olmaz, Mauro." Evet daha diyeceklerim bitmeden kolayı açmış hepsi neredeyse yerlere ve eşortmanına dökülmüştü.

"Ya ulan Mert sen şaka mısın, oğlum?" Bağırarak söylemiştim çünkü cidden sinir etmek için uğraşıyordu. "Ya sus amına koyayım bizde insanız olabilir." Sabır çekip tuvaletten yer paspasını alıp yeri sildim.

"Ne bu gerginlik amına koyayım, düzgün dursana."

"Of korkuyorum."

"Neyden korkuyorsun." Boşver diyip geçiştirdi fazla da üstelemedim, sikimde değildi.

"Mauro, akşam dışarıya çıkalım mı?" Dediğinde şaşırmıştım amına koyayım. Durup dururken nereden çıkmıştı?

"Hayırdır?" Diyerek yanına gidip kolumu omzuna attım.

"Öylesine." Dedi.

"Şimdi sen benle dışarıya mı çıkmak istiyorsun?" Sırtına sertçe vurarak elimde olmadan sırıttım. Kolumdan ayrılıp komidinden eşyaların yerlerini değiştirip geri eski yerine koyuyordu. Panik mi yapmıştı o? "Siktir et Mauro, hiç demedim say tamam mı? Boşver." Kolundan tutup döndürdüm. Biz bu döndürmelere iyice alışmıştık.

"Tamam tamam, dalga geçiyorum. Olur çıkarız. Beni nerelere götürücen bakalım."

"Benim mekana, daha doğrusu baba- neyse benim işte. Baya güzeldir, istediğin kadar içebilirsin. Misafirlerime ücretsiz."

"Hmm demek misafir." Ağzından "Hı hı." Çıkıp yatağına uzandı. "Ee ne zaman götürüyorsun beni mekanına?" Telefondan saate bakıp biraz düşündü sonra dudağını yalayıp "Dokuz uyar mı?" Dedi.

Neden odağım olur olmadık yerlere kayıyordu? Ondan uzaklaşmaya çalışıyordum işte. Duygularımı bir kenara bırakmaya çalışıyordum, neden olmuyordu. Karşımdayken beni bu denli etkilemesi haksızlıktı. Sonumuzu bildiğim halde neden vazgeçemiyordum.

Dudağından gözlerine baktığımda Mertinde gözleri dudağımdaydı. Aynı şekilde yavaşça dilimle dudaklarımı ıslattığımda yutkunduğunu gördüm. "Olur, yavrum." Ona karşı yavrum dediğimi söyledikten sonra fark ediyordum, ağzımdan istemsiz olarak çıkıyordu.

Ellerini birbirine bastırıp ayaklandı. "T-tamam o zaman." Kekelemiş miydi lan? "Benim az işim var, onu halletikten sonra şey yaparız işte seni gelip alırım, hadi görüşürüz." Ellerini eşortmanına silip anahtarını alıp çıktı. Vay anasını satayım daha tamam dememi beklemeden gitmişti.

Yakın olduğumuz zamanlar Mert geriliriyordu ve bu benim deli gibi hoşuma gidiyordu. Tepkileri içten içe gülmeme sebep oluyordu. Tüm bunları düşünürken dolabımdan ne giyeceğimi ayarladım.

Telefonla nasıl vakit geçtiğini anlamadan içeriye Mert girdi. "Naber lan, eşşek?" Diye sordu. "İyi seni sormalı?" Direk dolabına yönelip tişörtünü çıkarttı. "Hazır mısın, çıkalım mı? Dolaptan siyah tişört altı içinde siyah pantolon alıp giydi.