14

845 61 77
                                    

Arabayı Mertin garajına park ettiğimde arkada uzanmış olan Mert, ayakkabısını bağcıklamak için kalktı.

Yol boyunca son kez uyarma ihtiyacında bulundu. "İcardi arkadaşız tamam mı?"  Dikiz aynasından arkaya baktım. "Yavrum tamam, ne dediysen o." Arabadan inip valizlerimizi çıkardık. Kapıdaki güvenliğe eliyle gelmesi için işaret edip valizleri içeri götürmesini söyledi.

"Mauro düzgün mü üstüm, başım?" Üstten altta doğru süzdüm. "Evet yavrum düzgün." Kapıyı çaldığımızda çokta yaşlı olmayan bir  hanımefendi açtı. Merti gördüğünde yüzünde gülücükler açmıştı resmen. Kolundan çekerek sarıldı.

"Canım oğlum benim hoş geldiniz?"

"Hoş bulduk ablam, nasılsın?" Sarıldıklarında sanki kırk yıllık hasret gideriyorlarmış gibiydiler. Sarılma fazı fazla uzun sürdüğünden öksürmemle geri çekildiler. "Hadi geçin geçin içeride zaten misafirin var." Mert kim olduğunu sorduğunda kadın, "Geç, görürsün oğlum." Demişti.

"Hadi gel Mauro, içeriye geçelim." Giriş kapısından girdiğimizde başka yere girmeden dümdüz yürüyorduk. "Bebeğim nereye?" Yürürken Üstünü başını düzeltip "Düzgünüm dimi?" Gözlerimi yavaşça evet anlamında kırptığımda sağda ki kapalı odanın önünde durduk. "Aşkım kralı mı karşılayacağız amk?"

"Ciddi dursana ya."

"Pardon yavrum." Kapıyı tıklayıp içeriye girdiğimizde karşımdaki ikiliye baktım. Evet biri Mertin babasıydı ama diğer orospu çocuğunu tanıyordum.

Piç, neden her yerde karşıma çıkıyordu amk? Babasıyla ayağa kalkıp "Hoş geldiniz." dediler, samimiyetsiz bir tonda.

Babası "Bak Mertom kim var yanımda." Dediğinde, Mert gülümsemiş tek tek ikisine sarılmıştı.

Sıra bana geldiğinde babasıyla sadece ellerimizi tokalaştırıp sofraya oturdum.

Mert tam yanıma oturacakken Bonucci "Mert gelsene yanıma özledim seni." Demişti. Babası da hemen onu tastiklemişti. "Okulda görüşüyoruz ya neyimi özlüyorsun canım?"

Canım?

Mertin karşı çıkışına "Mert oğlum geçmeni istiyorsa geçeceksin, sorun mu var?" Kafasını sallayıp onun yanına geçmişti.

Ulan bir ailede herkes mi garip olur amk. Zaten şu siktiğimin itine kılım birde babasına kıl oldum, iyi mi.

Sofrada ara sıra Mertle bakışıyorduk. Ta ki babası soru sorana kadar. "Anlat bakalım kendini."

"Mauro, Üniversiteden Mertin ark-" sözümün yarıda kesilmesiyle kaşlarım çatılmıştı. "Evet evet biliyorum Mauro, geçen benim mekana gitmişsiniz, Mert efendiyle." Bakışlarını benden çektiğinde Merte gülerek bakmaya başladı. "Canım oğlum, sınavlara çalışmak yerine mekanlarda mı sürtüyor?" Mert yemeğine sanki ona laf atılmamış gibi gayet sakince devam ediyordu.

"Neyse şuan misafirimiz var bunları konuşmanın sırası değil." Tekrar gülümseyip "Ha nereden öğrendim diye sorarsan babacığım, Bonucci söyledi. Yani özellikle gizli kalmasını istediğin şeylere dikkat et, her an öğrenebilirim oğlum, biliyorsun gözüm sende." Sonlara doğru sesi tehdit edercesine çıkmıştı.

Neden bu denli stres yaptığını yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. Babası On dakikada masaya ağırlığını koymuş mertin moralinin içine sıçmıştı.

Diğerleri yemeğine devam ederken Mert tabağındaki yemekle oynuyordu, az önceki umursamamazlığı artık yoktu.

Mert dışında bende dahil birbirimize sohbet ediyorken bir gözüm ondaydı. Orospu çocukları yüzünden modu iyice düşmüştü.

Roommate | İcardixMertHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin