4. BÖLÜM - KINA GECESİ

15 4 0
                                    

Selam gençler . Nasılsınız ? Evet bu gün büyük gün , Mirin ile Miran sonunda şükürler olsun ki evleniyorlar . Bu aşamaları çok uzatmıycaktım bir baktım dördüncü bölümde yok dedim artık yeter .

Umarım beklentilerinizi karşılayan bir bölüm oluurr :)) iyi okumalar ;)

Yazım hataları varsa da kusura bakmayınız .

*'*'*'*

Aldığım derin nefes ciğerlerime fazla gelince , aldığım gibi geri verdim . Etrafımda gezindi sıradan kahve gözlerim . Bulunduğum ortamı sorguladım bir süre . Ne olduğunu , nerde olduğumu , burda ne işim olduğunu . Harbi , ben niye burdayım ? Ben niye bunu yaşamak zorundaydım ki ? Üzerime ağırlık gibi çöken bindallığı daha fazla taşıyabileceğimi zannetmiyordum . Üzerimdeki tek yük bu basit elbise olsa keşke . Bunu çıkarınca tüm ağırlık yok olacak . Pekiya omuzumdaki yükler nasıl gidecek ?

Gözlerimi bindallıktan çekip yanımdaki adama çevirdim bu seferde . Oda olduğu ortamı sorguluyordu sanki . O kadar boş ve rahatsız edici bakıyordu ki etrafa , o bakışlar beni bulunca alev alev yanıyordum sanki . Görüş alanım buğulaştığında , Miran ' ın yüzü yüzümü buldu . Bu sefer utanmadım . Bu sefer kaçırmadım gözlerimi . Sadece baktım . Baktım , mahfettiğim adama baktım . Oda uzun süre izledi beni . İrislerinde hâlâ nefret akıyordu herkese karşı . Gözümden bir damla yaş süzüldü yanağıma doğru . Onua anneisnden armağan olan kehribar gözleride o damlayı takip etti .

Etrafınızdaki tum seslerden soyutlanmıştık ikimizde . Sadece bir birimiz vardı . Halay çeken , eğlenen ve kahkahalar atan insanlar sanki bizim üzüntümüze inat eğleniyordu . Kafamı çevirip halaydaki insanlarda gezdirdim gözümü . Elvan ve Yusuf halayın başında kuyruğu götürüyordu . Olsun , en azından aramızdan biri mutlu , en azından canımı bile vereceğim abim mutlu . Onun sevdiği kadın mutlu . Gözlerim annemde gezindi . Gelen misafirleri , yüzündeki buruk tebessüm ile karşılıyor ve düğün alanına gönderiyordu . Büyük Karadağ konağının avlusu ve avlu dışındaki bahçesi anca yetebilmişti bu koca aşirete . Denilene göre gelemeyen bir sürü insan bile varmış .

Gözüm ister istemez babama takıldı . Kahkahalar eşliğinde , Ahkam ağa ve bir kaç ağa ile sohbet ediyordu . Oda mutluydu tabii . Sonuçta aşiret ağasıyla dünür olmuştu . Aşiret ağasının oğlu ve kızını kendine dağmat ve gelin olarak almıştı . En çokta bu üzüyordu ya beni . Kendi kızından çok elin kızına değer vermesi . Amma çokta üstünde durmadım . Kafamdaki kırmızı tülbent yüzünden herşey net değildi . Ama gülen yüzleri görüyordum da . Ciğerlerimdeki soluk ciddi anlamda dar geliyordu artık . Çıkıp kaçmak istiyordum burdan . Ama daha bu başlangıçtı . Daha bunun akşamı vardı . Kınası yakılacak , ağıtlar ağlanacaktı . Tekrardan kahvelerimi kehribar gözlere çevirdim . O hâlâ bıraktığım şekilde bana bakıyordu .

O an yüzüne doğru fısıldadığım tek cümle oldu . " Özür dilerim . " Neyin özürüydü bilmiyorum . Sadece omuzlarımdaki koca yük kalksın diye bir şeyler yapmak gerekiyordu lakin ben ne yapacağımı bilmiyordim . Bu adama sığınıp ağlamak dışında gelmiyordu aklıma bir şey . Ondan böyle bir bencillik istendiği için ikimiz yerinede suçu üstlenmek zor geliyordu artık . Kafamdaki kırmızı tül yüzünden gördü ya da görmedi bielmiyorum . Boş ve duygusuz gözleri hâlâ üzerimde dolaşıyordu . Gözleri sanki beni içince çekip boğmak ister gibi bakıyordu . Ama bu adam rahat durmayacaktı , biliyorum . Ben kendi baba evime döneyim diye bu hayatı bana zindan edecekti .

Amma benim ne suçum vardır ki ? Bende onun gibi kaderin cilvesine maruz kaldım işte . Ama anlamıyorum beni niye istemediğini . Eksik olduğum için mi , çirkin olduğum için mi ? Aşiret kızı değilim diye mi , ona layık olmadığım için mi ? Ne içindir bana olan bu öfkesi ve nefreti . Dudaklarım arasında , göğsüme dar gelen nefesi soludum . Daha fazla duygusuz gözlerinin altında ezilmeye dayanamadım için kafamı önüme eğdim . Abim ve Elvan ' ın neşe ile yanımıza geldiğini işittim fakat yinede kafamı kaldırmadım . Yanımızda olan ikinci gelin - dağmat masasına oturdular . Elvan ' ın gülme sesleri kulağımı doldurunca , ağlama isteğimi arttı . Ne çok isterdim onun kadar mutlu olmayı . Ömümde bir el hissettiğimde , abim olduğunu bildiğim için ses etmedim .

 BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin