amına kodumun hayati (M)

326 26 74
                                    

SMUT SESSIZLIGI OLMASIN NOLUR 😭😭😭😭 SURDA 1000 KELIMELIK SMUT YAZMISIM SIZE 😭😭😭😭

,,,,

Aralarında gergin bir atmosfer vardı. Elle tutulur gözle görülür gerginlik, bir ip misaliydi. Jisung'un evinde iki kişi vardı şuan (bir de bebek), hepsi de gerginliği damarlarına kadar hissediyordu.

Aslında gergin olması gereken kişi Minho idi, fakat Jisung da her şeyden bir haber oturup karnını okşuyordu.

Karnının içinde bir bebek olduğunu düşünmesi kaçıncı seviye sizofrenlikti ya, kendisi de emin değildi iyi olduğundan.

Jisung önünde duran limonatayı lıkır lıkır sesler çıkararak tek seferde boğazından geçirince inanılmaz bir serinlik hissetti. Mikserden geçirilmiş buzları da yutmuştu çünkü.

Dışarıda hava sıcaktı, evlerinde klima çalışıyordu. Ancak yine de baharın o bunaltıcı havasına üstünlük kuramıyorlardı. Kısa kollular, şortlar falan hep nafileydi. Öyle ya, Minho'nun bilerek giydiği biraz kısa şort da serinlemesine yardımcı olmuyordu. Önemli değildi sıcak falan, amacına ulaşsın yeterliydi.

İkisinin de konuşmaması inanılmaz garip geliyordu, ortak olarak hissediyorlardı bunu.
Minho söze nasıl başlayacağını bilmiyordu, Jisung ise önündeki atıştırmalıklarla meşguldü.

Bir süre küçüğünü seyretti Minho. Yerken dudağının kenarında kalmış kremayı da fark etmesi, Jisung'un ona doğru bakmasıyla bir olmuştu.

"Gel sen de ye." dedi Jisung dolu ağzıyla.

Minho da fırsat bulmuş gibi Jisung'un yanına oturdu hızla. Ne yaptığını kendisi de pek bilmiyordu ama sonu belliydi. Çok belliydi. Zaten bunun için gelmemiş miydi?

"Ben başka bir tatlıyla başlayacağım sanırım." diye mırıldandı Minho, sevgilisinin boynuna öpücükler sıralarken.

Jisung da elindeki kremalı, üstünde bir adet çilek bulunan dilim keki tabağa bırakıp omzunu silker gibi yapıp Minho'yu kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. "Yah! Git Minho ya!"

"Niye ki?" dedi Minho tatlı panik haliyle. Yüzünü, sevgilisiyle aynı hizaya getirip sormuştu bunu. Çünkü Jisung, rahatsız olmuş gibiydi. Bu durum içten içe Minho'nun içine bir kurt düşürmüştü.

"Yemek yiyorum? Karnımda bir bebiş var? Önce ondan izin al."

Minho bu duruma gülünce, ciddi davranan sevgilisi de onun kafasına vurmuştu yalandan.

Ardından koltuktan kalkıp evlilik teklif eder gibi, tek dizinin üstüne çöküp Jisung'un karnına yaklaştı.
"Babalarının sevişmesi gereken konular var, minik." tek seferde bir şeyler geveledikten sonra ayağa kalkıp geriye çekildi ve ellerini kapıya doğru işaret etti.

"Yatak odasına buradan gidiyoruz beyefendi. Çünkü sevgiliniz sizi özlemiş bulunmakta!"

Jisung pek istiyor gibi görünmüyordu, yine de büyüğünün peşinden gitti. Minho bu durum yüzünden endişe hissetse de daha sonra açılacağını düşünerek bir şey yapmadı. Ancak aksi gerçekleşirse, duracaktı.

Daha iyi hissetmesi için Jisung'u kucağına almıştı Minho. İki aptal lise aşığı gibi görünen bu ikili, bir hayli tatlı bir izlenim veriyorlardı.

Sonunda aklı karışık iki adam da yatak odasına vardığında, Jisung bulunduğu iki kolun arasından kendini yere atıp koşa koşa aynasının önüne gidip çekmecelerini yoklamaya başlamıştı.

Yaşadığı stres yüzünden elini saçlarından defalarca geçirip saçlarının önünün kalkmasına neden olan Minho ise usulca biricik sevgilisini izliyordu.

çift çizgi, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin