ShinsoBaku

139 18 49
                                    


Shinsou sakin bir insandı, uykudan ve arkadaşlarıyla birlikte olmaktan hoşlanıyordu, gereksiz kavgalara girmekten hoşlanmıyordu ve onu kızdırmak çok zordu, aynı zamanda çok utangaç ve güvensizdi bu yüzden başkalarıyla gerekmediği sürece konuşmazdı.

Zaten UA'da üçüncü yılındaydı, mezun olmaya ve profesyonel bir kahraman olma hayalini gerçekleştirmeye çok yakındı.
Sınıf arkadaşları iyi insanlardı ve onlar sayesinde her geçen gün daha iyi hissediyordu.

Kendisinden küçük öğrencilerle pek ilişkisi yoktu ama birlikte staj yaptıkları
Zamanlar sayesinde birçok kişiyi tanımış ve arkadaş olmuştu. Stajlardaki en yakın arkadaşlarından biride kirishima'ydı çünkü kızıl çocuğun çok sempatik bir karakteri vardı.

Sonuç olarak shinsou, zayıf görünmesine rağmen sınıfının en yetenekli öğrencilerinden biri olan ve hayatı boyunca ona eşlik eden güçlü bir adalet duygusuna sahip, basit bir insandı.

Ve onu koridorlardan birine bakmaya
İten de aynı içgüdüydü.

Boş olması gereken koridorlardan birine baktı ve oradan tuhaf sesler geliyordu. dersin ortasındaydılar bu yüzden hiçbir öğrencinin dışarıda olmaması gerekiyordu, hafifçe kaşlarını çatarak oraya doğru yöneldi ve gördükleri karşısında şaşkına döndü.

"Kötü adamların yanında kalmalıydın!" 2/C sınıfından bir çocuk
Arkadaşlarıyla birlikte birini sıkıştırmıştı.

"Kötü adam olsalar bile senden daha iyi kalpliler orası kesin" başka bir kişi alaycı bir şekilde konuştu.

Shinsou bulunduğu yerden çocukları tam göremiyordu. Neler olup bittiğini anlamak için dahi olmasına gerek yoktu zaten, özellikle de küçükken kendisi de bu durumu sayısız kez yaşamışken.

Kapının sertçe kapanması bütün koridorda yankılandı. Serseri çocuklar arkalarına dönerek, kendilerine yaklaşan 3.sınıf öğrencisine baktılar.

Çocuklar, gelen kişinin Shinsou Hitoshi olduğunu kavrayınca korkmuşlardı çünkü onun Qurik'ini biliyorlardı, tehlikeliydi bu yüzden kaçmaktan çekinmediler. Belki bir bahane uydursalar cezalandırılmazlardı sonuçta sıkıştırdıkları çocuğun geçmiş kayıtları çok kötüydü yada onlar öyle sanıyorlardı.

Shinsou, koridorda gözden kaybolunca ya kadar onları izledi, Hâlâ öfkeli hissediyordu.

Karanlık bakışları daha önce görmediği
Çocuğa odaklandı ve onun kendine has
Güzelliği karşısında şaşırdı.
Cildi son derece beyazdı, saçları oldukça sarıydı ve kaşları çatıktı, gözleri gökyüzünün karanlığında parıldayan iki yakut gibiydi.

Onu birkaç saniyeliğine hiptonize olmuştu, bu şekilde düşündüğü için utanarak aşağıya bakmak zorunda kaldı.

Ancak sadece birkaç saniye önce çocuğun yanağının kızarık olduğunu farketti.

"İyi misin?" Utangaç bir şekilde sordu,
Daha tanımadığı bu çocuğun durumu hakkında endişeliydi.

Sarışının davranışları çocuklara karşı oldukça kabaydı.

Elini gergin bir şekilde sarışının solgun yüzüne yaklaştırdı, kızarık yanağını dokunduğunda çocuk hafifçe inledi fakat uzaklaşmadı.

"Ciddi bir şey değil senpai." Diye mırıldandı küçük çocuk, kaşları yavaşça gevşemişti.

Aizawa sarışından, bazı belgeleri üçüncü sınıfların sensei'sine götürmesini istemişti ve sarışın, geri döndüğünde o aptal çocuklarla karşılaşmıştı. Aslında onları dövebilirdi ama Aizawa onu uyarmıştı eğer bir daha herhangi bir kavgaya bulaşırsa okuldan uzaklaştırılacaktı bu yüzden elleri, kolları bağlıydı.

Şans eseri birisi onu kurtarmıştı.

Bu çocuğu tanıyordu çünkü daha önce kirishima anlatmıştı, şuanda bağırmak istesede bağıramıyordu sonuçta kendisini kurtarmıştı.

Ayrıca Kendisini kurtaran birine nankörlük etmek istemiyordu, huysuz biri olduğunu kabul ediyordu ama saygılı olmanın doğru zamanını da biliyordu.

Çocuğun elleri soğuktu ve yanağı anlamlandıramadığı bir şekilde kıpkırmızı olmuştu bu yüzden yavaşça yanağını çocuğun elline bastırdı.

Ve Shinsou'nun yanaklarının bu haraket karşısında kızardığını farketmemişti.

Shinsou, onun gibi bir çocuğun kendi ellerinde bu kadar rahat olmasını inanamıyordu, çoğu kişi tuhaf görünümü ve karanlık aurası nedeniyle
Ondan uzak duruyordu.

"Revire gitmek ister misin?" Sarışın için endişeleniyordu ve çocuğun yanından ayrılmasını istemiyordu.

Shinsou hassas şeylerin aşığıydı ve sarışında öyleydi ama bunu hiçbir zaman belli etmiyordu.

"Gerek yok küçük birşey zaten." Diye mırıldandı, yüzü artık ağırımıyordu.
"Sınıfa geri dönmem gerekiyor.." dedi sarışın, ardından 3.sınıf öğrencisinin elinden uzaklaştı.

"Bende sana eşlik edeceğim. Tabi bu durumun tekrarlanmasını istemiyorsan.."

Bakugo'nun shinsou hakkında bildiği bir diğer şey de onun özgüvensiz olduğuydu.
Kirishima ona sık sık bazı sözler yüzünden krize girebileceğini söylemişti.

Shinsou'nun birkaç adım geri çekildiğini ve bakışlarının karardığını görünce aklına gelen ilk şeyi yaptı ve elini tuttu. Bu tür insanlarla baş etme konusunda pek iyi değildi ama bunun, işe yarayacağını umuyordu.

"B-bana eşlik edersen sevinirim" hafifçe kekeleyerek konuştu çünkü gergindi.

Böyle davrandığı için çok utanıyordu çünkü bu alışık olmadığı birşeydi ayrıca senpai'sini kötü hissettirmek istemiyordu.

Shinsou'nun köyü bakışları anında ellerine odaklandı, sarışının eli daha küçük ve solgundu, tırnakları mükemmel ve teni yumuşacıktı.

Bir an elinin soğuk olduğunu ve çocuğun rahatsız olabileceğini hissettiği için uzaklaşmayı düşündü.

Çocuğun yüzüne baktı ve artık her iki yanağının da kırmızımsı bir tonda olduğunu ve utandığını fark etti, ancak gözlerinde en ufak bir tiksinti ya da rahatsızlık olmadığını gördü.

Konuşursa anı mahvedeceğini inanarak utangaç bir şekilde başını salladı ve yürümeye başladılar fakat ellerini ayırmadılar. Sarışının kendisini bırakıp gitmediği için tanrıya şükrediyordu.

Sessizce yürüyorlardı, her biri kendi düşüncelerini dalmıştı ama ortak bir noktaları vardı, elleri..

Bakugo'nun sıcaklığı ve Shinsou'nun soğukluğu birbirini tamamlayarak vücutlarını dolduran hoş bir his yarattı.

Birkaç dakika sonra 1.sınıf öğrencisinin
Sınıfına vardılar, içeriden Aizawa'nın sinirli sesini ve yapmaları gereken tüm ödevleri duyan öğrencilerin şikayetlerini duydular.

"Yol burada bittiyor.." dedi Katsuki, nedense elini Shinsou'nun elinden çekmek istemedi ama bunu yapması gerektiğini biliyordu. "Bana eşlik ettiğin ve beni kurtardığın için teşekkür ederim senpai" yüzünde yumuşak bir gülümsemeyle mırıldandı.

Shinsou kendine bu kadar güzel birinin  gerçekten var olmasının mümkün olup olmadığını sordu, sarışının hem bu kadar güzel olup hemde bu kadar kaba olması dikkatini çekmişti.

"İsmini öğrenebilir miyim?" Biraz çekinerek sordu ve ellerini ayırdı.

"Bakugo Katsuki, senpai bunu iyi hatırla çünkü belki tekrar karşılaşırız"
Sarışın bunu söyler söylemez sınıfına girdi, shinsou ise dönüp kalmıştı.

"Katsuki.." diye fısıldadı, ismi kulağa çok hoş geliyordu.

Ve ancak o zaman bu sarışının, Dynamight olarak adlandırılan kirishima'nın en iyi arkadaşı olduğunu fark etti.

Gece geldiğinde ikisinin de ortak düşüncesi; kirishima'dan çocuğun numarasını isteydi.

-
Sanırım oldu:]

Katsuki Bakugo ❥Oneshots Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin