Part 5

15 2 14
                                    


Kalktım ve yine lanet alarmı kapattım. Of napiom ben kafam çok fena. Kafamı ovduğumda gelen ağrıyla tek kaşımım kaldırdım ve odamdan çıkıp lavaboya yöneldim. Aynadan kendime baktığımda alnımda gördüğüm morlukla gözlerimi kocaman açtım.

Kocamandı morluk. Sanki vakum emmiş amk bu ne

Minho da emsin mi
Ay durun yazarim ben di mi
Bazen yazar oldugumu unutuom devamke

"ABİ!"

"NE VAR NE OLDU YİNE?"

"ALNIMA NAPTIN!"

"NE DION AM HOSAFI YINE NOLDU?"

Abim lavabonun önünde durup bana bakınca side eye attım ve alnımı gösterdim.

"BU NE HYUNG?"

Jimin iti hızlıca yanıma gelip alnıma bakınca doğrusu şaşırdım. Dalga geçeceğini sanmıştım. Sabah sabah abilik hormonları mı tuttu bunun?

"NEOLMUS SANA?"

"Bilmiom uyandim boyleydi walla bisi yapmadim"

"Of cok kotu olmus gel merhem sürelim nası başardın bunu ya"

Bi ingilizce bi turkce klavyeye geciom amk neys siz takmayin

Abim beni mutfağa yönlendirdi ve ilaç kutumdan merhem çıkardı. Sakar bir çocuk olduğum için sürekli bir yerlerimi ya morartıyor ya da kanatıyordum. Kremi alnıma yedirirken bir yandan da söyleniyordu.

"Of nası yaptın bunu hala aklım almıyor."

"Ya walla bisi yapmadim hyung. Muhtemelen yine su icmek için kalktim ama uyku mahrumluğuyla bi yerlere vurdum."

"Acıyor mu?"

"Biraz"

"Istersen bugun okula gitme rapor alalım?"

"Yok ya napcam evde tek başıma sende okula gidion zaten"

"Sen bilirsin iyisin bak di mi?"

"İyiyim abi..."

Dayanamayıp ona sarıldım. Anlık şaşırsada bozuntuya vermedi ve o da bana sarıldı. Annem ve babamda görmediğim sevgiyi bu hayattaki tek destek noktamdan, jimin hyungumdan görmüştüm. Bir kere bile bana el kaldırmamış,nekadar küfretsede bunu şaka amaçlı söylediği için hiç bozuntuya vermemiştim.

Onu cidden seviyordum.

"Ya ne oldu?.. bir sorunun mu var hanji?"

"Hayır hyung, sarılsaım geldi..."

"Ağlarım ama bak"

"Nie ağliosun ya"

"Senin belin ne ara bu kadar inceydi?"

Abimden ayrıldım ve side eye attım.

"Hani ağliodun it?"

"Of tmm hanji git üstünü değiştir bak geç kalcaksın. Bugünde bisikletle git istersen..."

"Timam"

Tekrar odama gittim ve okul formamı giyidim. Telefonumu ve kulaklığımı cebime attım ve koluma çantamı geçirdim. Ne olur ne olmaz diyede artık koleksiyonu olan ağrı kesiciyi çantama attım. Okulda baş ağrısı ile dolaşmak istemiyorum.

Aşağı indim ve kahvaltı masasına oturdum. Normalde yapmazdım ama ara sıra kafama eser otururdum yine bu masaya.

"Okul iyi gecio mu? Herhangi bir sıkıntın var mı?"

"Hayır abi yok? Ama kondom olayını hala unutmadım haberin oksun yani"

Abim belini tezgaha yasladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. Evet pazarlık vakti.

"Of ne kadar istiyorsun?"

"Para istediğimi kim söyledi?"

"E ne istion o zaman?"

"1 hafta boyunca evde olmayacaksın bu."

"Ben nerde kalcam o zaman?"

"Suga hyunglarda?"

"Ne nie yani sebep?"

"Hyung hayırdır bir domates felan oldun? Alt tarafı kalcan ya sikis sokus yok yani"

"Gel ben sana sokim gor sen dile bak ya"

Yok bunların arasında net bisi var. Evden çıktım ve bahçedei bisikletin kilidini açtım.

Oyunda kasa mi acion amk sey gibi bisikledin kilidi acildi! Bu ne aq neys devam

Bisiklete tam bincekken aklıma minhoyu çağırmak geldi. Madem evlerimiz yakın birliktw gidelim bari okula değil mi? Minhoyu aradım ve bisiklete bindim. Kulaklığımı taktım ve bisilleti sürmeye başladım.

"Minho? Günaydın."

"Gunaydın jisung nasılsın?"

"İyiyim yaşayıp gidioz sen?"

"İyi bir sorun mu var?"

"Ha yok ya evlerimiz yakın ya okula gitmek için aramıştım."

"A pardon jisung ya ben erken geldim. Of bilseydim seni beklerdim-"

"Tamam minho sorun yok sakin ol. Okulda buluşuruz öptüm"

Minho yaklaşık 2 dk boyunca susunca kaşlarımı kaldırdım.

"Minho? İyi misin? Bişi mi oldu?.."

"Ha yok ya şey neyse okulda görüşürüz jeongin çağirio bb"

"YALAN SOYLUO BEN CAGIRMIOM SABAHTANDIR TELEFONLA BAKISIO"

"SUS JEONGIN!"

Jeongin ve minhonun kavgasıyla güldüm.

"Tamam tamam hadi bb"

Telefonu kapattım ve tekrar spotify playistimi açtım. Okul zaten yakındı 10 dklık mesafedeydi. Sonunda okula vardığımda bisikleti park yerine park ettim ve sınıfa adımlamaya başladım. Sınıfa vardığımda 7liyi arkada birleşip konuşurken görünce ister istemez gülümsedim. Minhoyu dışlamamış ve direk aralarına almışlardı.

Önde 4lü sıraya oturmuş sohbet ederken minhonun yanına oturdum ve arkamı döndüm.

"Günaydın"

"Günaydıııın"

"Günaydın"

"Siktir git"

Ayağı kalktım ve sınıftan çıkmaya başladım. Arkadan güle sesleri gelirken hyunjin kolumu tuttu.

"Ya şaka yaptım walla uykusuzum sadece"

"Ha tamam"

Tekrar yerime oturduğumda minho bağırdı.

"JISUNG BU NE?!"

Anlık refleksle yerimden fırladım. Diğeleri full hd bizi izliodu.

"NOLDU BOCEK FALAN MI VAR? YA ORUMEK MI YOKSA ORUMCEKLERE FOBIM VAR BENIM LUTFEN ORUMCEK OLMADIGINI SOYLE-"

"ALNININ HALI NE NAPTIN KENDINE?!"

Minhoya side eye attım. Aklım çıktı amk bisi oldu die bu ne dio

"Minho bisi yok ya alnımı çarpmışım."

Minho yaklaşıp tam larşımda durdu ve başımı avuçlarının içine aldı. Anlık temasla irkilsemde belli etmemeye çalıştım.

"Acıyor mu?"

"Birazcık..."

Minho alnıma bir öpücük kondurunca afalladım.

"Şimdi?.."

İvit bu bolumude yazdim

Japon Efsanesi {minsung}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin