Part 7

25 3 24
                                    

Hi yarraks
#okullartatilsonyeteramk
Baslayak uhu
Xoxo kisses hugs dinleyerek yazdim biraz surtunmeli olabilir




"Ne demek gelemiyorsun?"

"Yoongi hyung izin vermiyor jisung..."

"Minho sen kaç yaşındasın amk"

"Kaç yaşımda olursam olayım yoongi hyung izin vermiyor jisung..."

"Tamam iş başa düştü..."

"Bir dakika ne-"

Minhonun sözünü bitirmesine izin vemreden telefonu kapatyım ve cebime attım. Hızla alt kata indim ve ayakkabılarımı giyidim.

"Jimin shi ben çıkıyorum sende geldiğimde defolmuş ol!"

"Sikcem seni oç"

"Yoongi hyunga diyim halletsin o işi"

"GEL LAN BURAYA AM HOSAFI!"

"ANCA RÜYANDA!"

Kapıyı kapattım ve cebimden kulaklığıkı çıkardım. Yine spotify listemi açarken her adımımla yeri inletiyordum sanki. Ne kadar hızlı yürüyorsam artık yaklaşık 5 dakikada minhonun evine varmıştım. Kapıyı kırarcasına çaldım ve kapıda beklemeye başladım.

"Merhaba ve görüşürüz..."

Daha cümlesini bitirmeden yoongi hyungu nazik bir şekilde kenara vpçektim ve bağırmaya başladım.

"MİNHO!"

"HANJI?"

Minhonun merdivenlerden indiğini görünce bileğini tuttum ve kendimle sürüklemeye başladım. Kapının önüne gelince jimin ocunuda nefes nefese görmeyi beklemiyordum.

"Ne yaptığını sanıyorsun sincap çocuk?"

"Minhoyu kaçırıyorum?"

"Allah Allah kimin kardeşi o?"

Yoongi hyunga yakınlaştım ve jimin oçunu gösterdim.

"Eğer kardeşini vermezsen..."

Tek kaşımı kaldırdım ve gözlerimi kedi gözlerine sabitledim.

"Bende abimi vermiyorum. Yap seçimini sana kalmış..."

Yoongi hyung bir bana bir jimine baktıktan sonra ellerini saçlarına daldırdı ve yeniden kesi gözlerini bana kilitledi.

"Al şunu... koca kacirio sanki aq"

"İvit başka soru?"

"Tamam git hadi artık?"

Kapıya yöneldim ve abime baktım.

"Senden de aynı performansı bekliyorum..."

Ağzını acmasina izin vermeden minhonun bileğinden çekiştire çekiştire yolda yürümeye başladım.

"Tamam hanji bırak kendim yürüyebilirim-"

Ellerimi bileğimden ayırıp bu sefer ellerine kilitledim. Ve ona 'sus sikmim' bakisi attim. Cidden bugün sebepsiz yere çok sinirliyim ama minhoya patlamamam gerek...

"Bak ya şu lanet olası elleri tutarsın yada kelepçe?"

"Ne zamandan beri yanında kelepçe taşıyorsun cidden..."

"Her an herşeye hazırlıklı oomak gerekir min"

Sonunda eve vardığımızda ellerimizi ayırmadan cebimden anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. Minhoyu kendimle sürükledim ve koltuğa hafif bir şeilde fırlattım ve üstüne eğildim.

Japon Efsanesi {minsung}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin