1. Bölüm: Lisenin İlk Günü

17 1 1
                                    

Ben Nehir. 14 yaşındayım. Samsun'da ailemle yaşıyorum. Bugün koskoca dört yıllık lise hayatımın ilk günü. LGS'ye çalışırken hep en yakın arkadaşlarım Eda ve Ela ile -ikizler- şehir dışına gitme planları yapardık. En beğendiğimiz liselerin yurt odalarında hayal ederdik kendimizi. Ama şimdi üçümüz de aynı şehirdeyiz. En azından birlikte, aynı okuldayız. Üçümüz de yüksek puan almıştık aslında ama gitmedik. Başladığımız lise de şehirdeki en iyi liseydi gerçi.

Bahçede sıradaydım. Herkeste bir kıpırtı bir heyecan vardı. Ben de heyecanlıydım ama çok da değildim. Ela ve Eda ile aynı sınıfta değildim. Onlar E'deydi ben ise C'deydim.

Müdürün konuşma yapmasını beklerken bir yandan da sınıfımdaki kişileri inceliyordum. Bi kız vardı o ne öyle dedirtecek kadar makyaj yapmıştı. İri yarı kocaman bir erkek vardı, bu dokuzuncu sınıf mıydı lan gerçekten?

Ben sınıfı incelerken müdür konuşmasına başladı.

"Evet gençler yeni bir yıla daha girdik. Hepiniz heyecanlısınız biliyorum. Özellikle bize yeni katılan 9. Sınıflar..."

Bir süre sonra müdürü dinlemeyi bırakıp yine yeni sınıfımı incelemeye başladım.

Gri-siyah okul forması herkesin üzerindeydi. İlk gün diye böyledir herhalde diye düşündüm. Çok gürültü vardı herkes birbirine bir şeyler anlatma, açıklama çabası içerisindeydi.

Ama ben beklediğimden durgundum, sınıfımı mı beğenmemiştim?

Ben düşüncelere dalmış giderken bizim sıranın ilerlediğini fark ettim. Hemen onlara yetiştim. Merdivenlerden çıkarken önümdeki makyajlı kızın parfümünün kokusu burnumdan girip ciğerlerime nüfuz etti.

Wuuahh bu neydi lan öyle burnumun direği kırıldı neredeyse.

Önceden çantamı bıraktığım sıraya oturdum yanıma erkek bi çocuk oturdu. Off dedim içimden bari kız olsaydı. Çocuk uzun boylu hafif tombul bi çocuktu.

Herkes sınıfa doluştuktan sonra dersaneden yakın arkadaşım olan Taylan'ın hemen ön sıramda oturduğunu fark ettim.

Ahhaaa tanıdık birisii!

"Piştt , Taylan!" diye fısıldayınca arkasını döndü, sessiz bir çocuktu. Gözleri yeşildi, saçları siyah ve dalgalıydı. Kısaydı. "Aa Nehir?" Şaşırdı. "Taylan lan yanıma sen otursana konuşuruz." Çocuğun üçüncü seviye ankastresi -evet ankastre- vardı bunu bile bile demiştim.

"Ben nasıl diyim şimdi buna kalk diye?" Allah Allah sanki ne var bi yer değiştirebilir miyiz diyecekti be.
Onu cesaretlendirmeye çalıştım çünkü gerçekten tanıdık biriyle oturmak istiyordum.

İkna etme kabiliyetim yüksek olacak ki Taylan ile yanımdaki çocuğun yerine oturmasını bekliyorduk. Çocuk nihayet yerine oturunca Taylan yer değiştirebilir miyiz diye sordu. Çocuk önce beni sonra Taylan'ı süzdü bakışlarından yanlış anladığını fark etmiştim ama umursamadım.Sonra çantasını alıp hiç bir şey demeden bi öne geçti.

Taylan yanıma oturdu. Birlikte sınıfın genel dedikodusunu yapmaya başladık. Hoca daha gelmediği için herkes ayakta kargaşa halindeydi.

Taylanla dedikodunun tadı da başka oluyordu ha.

"Şu kısa çocuk zeki bir şeye benziyor." dedi. Çocuğun görünüşü cidden zekiydi. Ama çocuk öyle miydi bilemiyorum. "Yok be görünüşe bakma sen." Çocuk aniden bize bakınca bizi duydu sanıp utandım ama herkese öyle bakmaya başladı. "Asıl sen şu kıvırcığın yanından geçtin mi? Bi parfümü var bayılırsın."kıza gözüm kaydı o sıra, çok sinsi görünüyordu. "Hangisi makyajlı olan mı?"

PAT kapı açıldıı.

Ve hoca girdi içeri. Herkes ayağa kalktı. Çok cool bi tarzı vardı kızıl kısa saçları ve parmağındaki yüzüklerle gerçekten bir müzik hocası vibe'ı veriyordu.

"Hoş geldiniz çocuklar, oturun."
"Bugün ilk gününüz heyecanlı mısınız bakalım?

Sınıftan evet sesleri yükseldi.

AH CANIM SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin