2

103 9 45
                                    

Sebastian ikizinin dediğine gülerken içkisinden içmeyide ihmal etmedi.

"Babamın bizi göndermesinin sebebi varmış demekki."
"Yanındakini görmüyor musun Ric? Tyler'la birlikte."

Richard bardağını dikledikten sonra tekrar tezgaha koydu ve uzaklaşmadan önce konuştu.

"Johnson kızlarının bu kadar çekici olduğunu bilmiyordum."

Ardından terasa çıkan kadının peşinden ilerledi, önüne çıkan kişilere çarpmamaya özen göstererek terasa çıktığında kadının tek başına durduğunu gördü.

"Sizin gibi güzel kadının burada tek başına durması için geçerli sebepleri olmalı."

Kadın bakışlarını Richard'a doğru çevirirken elinde olmadan gülmüştü.

"Ve sende beni yalnızlıktan kurtaracak o kişi misin?"
"Eğer isterseniz."

Yavaşça kadının kaldırdığı elini tutup üzerine öpücük kondurduktan sonra geri bırakmıştı, korkuluğa yaslanırken kadın bakışlarını tekrar şehre doğru çevirmişti.

"Kabalık olmazsa bu güzel kadının ismini öğrenmek isterim."

Kadın güldükten sonra konuşmaya başladı.

"Elena, sende Richard olmalısın."

Adam şaşkınlıkla kadına baktığında Elena gülümsemişti.

"Tanıştığıma memnun oldum."

Richard konuşacakken yanlarına koşar adımlarla Crescent gelmişti, elbisesinin önlerini tutarken nefes nefese konuştu.

"İçeriye gelmelisin, olay çıktı."
"Lanet olsun."

İki kadın önden ilerlerken Richard şansına küfür edip onların peşinden içeriye girdiğinde gördüğü manzara karşısında ne yapacağını şaşırmıştı, ikizi ve Henry bağıran kadını tutuyorlardı diğer tarafta alnı kanıyan birisi vardı.

"Yaşından başından utan be! Aşağılık herif!"

Kadın bağırdıktan sonra kendisini tutan adama yani Sebastian'a doğru dönüp tiksinircesine adama baktı.

"Sende bırak beni."

Sebastian kadının tepkisine şaşkınlıkla kalırken Henry gülmesini tutmaya çalışarak arkadaşını kadından uzaklaştırdı.

"Daisy, yeter bu kadar!"

Elena kabalığı yararak kardeşinin yanına ilerlediğinde kadının bakışları ona doğru dönmüştü, Crescent ve Serena kuzenlerinin yanına ilerlediğinde Arthur'da gelmişti.

"Neler oluyor?"
"Kızına sahip çık! İftira atmaktan başka bir şey yapmıyor!"

Daisy kendini tutmayıp tekrar adama doğru atıldığında Henry onu kolaylıkla belinden tuttuğu bir kaç adım geriye doğru çekmişti.

"Senin o dilini koparırım! Bir daha Serena'nın yanına yaklaş gör olacakları!"
"Sen benim kızıma yalancı mı dedin?"

Arthur sinirle güldükten sonra adamın suratına yumruğunu geçirmişti, Daisy kendini tutan kişilerin babasını tutmak için hamle yapmasından yararlanarak kalabalıktan sıyrıldığında birinin kolundan tutmasıyla arkasına döndüğünde ikizi olduğunu gördü.

"Üst kata, hemen!"

Onlar merdivenlere yöneldiğinde peşlerinden Crescent, Serena ve Arthur'da gitmişti, Daisy ve Arthur boş sandalyelere oturduğunda Elena bağırmaya başladı.

Bloody NecklaceWhere stories live. Discover now