6

12 3 11
                                    

Rose koşarak hemşirelerin söylediği kata girdiğinde koridorun sonundaki ameliyathanenin önünde bekleyen gruba doğru koştu.

Kadın ellerindeki ikizinin kanına bakarken tek başına yerde oturuyordu, onlar gözünün önünden geçtiğinde gözünden akan yaşlara engel olamamıştı.

"Crescent!"

Annesinin dehşet içinde bağırmasına karşılık kendine geldiğinde kafasını kaldırıp baktığında annesinin perişan halde kuzeninin kollarından tuttuğunu gördü.

"Ne oldu ona?!"
"Lütfen biraz sakin olun."

Henry konuştuğunda Rose onu dinlemedi.

"Kızıma ne oldu?!"

Kadın yavaşça ayağa kalktığında Rose'un kızarmış gözleri onu bulurken kata hızla Arthur girmişti, Rose hızla kızına ilerlerken bağırdı.

"Kardeşine ne oldu?!"

Rose cevap beklerken başı döndüğünde Arthur hızla eşinin kollarından tutarken Richard ve Henry kadını Arthur'dan alıp koridorun sandalyesine oturttuklarında adam bakışlarını kızına çevirdi ve çatallaşmış sesiyle konuştu.

"Daisy'e ne oldu?"

Elena akan gözyaşlarını elinin tersiyle silerken titrek bir şekilde derin nefes almaya çalıştı.

"Onun uyumadığını gördüm yanına gittim ve uyumasını söyledim sonrada tartışmaya başladık, o daha fazla dinlemek istemediği için yattan indiğinde peşinden gittim. Tartışmaya devam ederken Daisy arkasını döndüğünde adamı gördük bize silahını doğrultmuştu, hangimizin Daisy olduğunu sorduğunda Daisy kendisinin olduğuna inandırmaya çalıştı ama adam bize Elena'nın fedakar kardeş olduğunu biliyorum dedi. Beni Daisy onuda Elena sanmıştı, silah sesinin ardından ben ne olduğunu anlayamadan Daisy önüme atladı."

Arthur sinirle derin nefes alırken burun kemiğini sıktı, cebinden telefonunu çıkarırken koridora Sebastian girmişti. Richard ve Henry hızla ayağa kalkıp onun yanına ilerlediğinde Richard konuşmaya başladı.

"Buldun mu?"
"Otel odasında intihar süsü vermişler."

İkizi ve arkadaşının yanından ayrılıp Arthur'un yanına ilerlerken Elena'nın herkesten en uzak köşeye oturduğunu gördü.

"Buldunuz mu?"

Arthur bakışlarını adama doğru çevirirken Sebastian derin nefes alırken kafasını salladı.

"Yaşıyor mu?"
"Hayır. Otel odasında intihar süsü vermişler."
"Kimin yaptırdığını öğrendin mi?"

Sebastian bakışlarını adamdan kaçırırken hayır anlamında salladı ama o adamı bulup dünya üzerinde kaçacak yerinin kalmamasını sağlayacaktı.

"Babam araştırıyor."

Arthur eşinin yanına otururken Richard ikizinin yanına ilerleyip elini onun omzuna koydu.

"Eve gidelim üzerini değiştir."
"İstemiyorum."

Richard tekrar konuşacakken çalan telefonla herkes birbirine bakmaya başladığında Crescent cebindeki telefonu çıkardığında bakışlarını doğruca amcasına çevirdi.

"Daisy'nin telefonu."
"Bana ver."

Arthur ayağa kalkıp yeğeninden telefonu aldığı gibi aramayı açıp telefonu kulağına götürdü.

Bloody NecklaceWhere stories live. Discover now