~ GİRİŞ ~

44 12 1
                                    

Selam arkadaşlar, yeni kurgumla sizlerleyim. Lütfen destek olmayı unutmayın.

                           👑👑👑

Bölüm müziği: model- pembe mezarlık

👑👑👑

Sima'nın acıları durdu.
Mutlulukları durdu.
Gözyaşları durdu.
Çığlıkları durdu.
O gün sima için herşey son buldu.

                            👑👑👑

Doğa olayları insanların duygularını yansıtır der, Konfüçyüs

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Doğa olayları insanların duygularını yansıtır der, Konfüçyüs. Vilgal da, doğası da o gün sima'nın duygularını hissetmiş gibi fırtına ve yağmurlarını esirgemiyordu. Yağmur,o gece sima'ya ağlıyordu. Yağmur damlaları sima'nın yüzünden çenesine doğru yol alarak akarken sima karnında hissettiği büyük sancıyla eli şişmiş karnına gitti. Sima bebeğine odaklanırken aklında beliren anılarla gözlerinin ardı sızladı.

Cadı ve varis krallığı dünya'dan gizlice kadın kaçırıyor ve o kadınları etrafındaki krallıkları yok etmek için kullanıyordu. Daha çocukken kadınlara en az dozlarda yılan zehri veriyorlar ve yaptıkları büyülerle kadınları zehirli birer yaratığa dönüştürüyorlardı. Cadı ve caris krallığı onları diğer krallıklara casus olarak gönderip ilişki yaşamalarını istiyorlardı.

Kralla aralarında geçen ilişki sonrası ise krallar kadınların bedenlerindeki zehirden dolayı ölüyorlardı. Sima da o zehirli kadınlardan biriydi. Cadı ve caris krallığı onu büyücüler krallığına göndermişti. Kral marlo ile vakit geçirmiş ve kendini aşık etmek için binbir türlü çabaya girmişti ve çabaları başarılı sonuçlanmıştı.

Kral marlo'yu kendine aşık ettiği gibi kendi de aşık olmuştu. Kral marlo sima'nın zehirli olduğunu bile bile o zehri tüm benliğiyle kabul etmişti. Yaşanılan gece sonrası kral marlo kan kusarak can vermişti.

O gece olmaması gereken olmuş ve sima'nın rahmine bir fetüs düşmüştü. Krallıklar insanlarla aralarında olan ilişki sonucu oluşan bebeklere agastır diyorlardı ve agastırların yaşaması suçtu. Çünkü krallıklar oluşacak olan o güçlü varlıklardan korkuyorlardı. Sadece bir agastırın yaşamasına izin verilmişti ve o günden sonra tüm dünya başlarına yıkılmıştı.

Agastırlar sırf bu yüzden anne karnında öldürülürlerdi. Vilgal'daki tek insanlar cadı ve carislerin kaçırdığı insanlardı. İnsanların vilegal'a gelmesi ile agastır denen tür ortaya çıkmış ve çıktığı gibi anne karnında öldürülmeleriyle nesilleri tükenmişti.

Sima'nın karnındaki bebek de bir agastırdı. Onu defalarca öldürmek istemişti ama her seferinde anne kalbi buna mani olmuştu. Sima'nın sığınabileceği tek kişi onu kızı gibi seven şifacı agnesti. Sima ona sığınmıştı. Şifacı agnes ise onu tüm krallıklardan gizlemişti. Agnesin yaptığı şeyin ortaya çıkması onun idamına sebep olabilirdi. Ama agnes 'sima için değer' diyordu.

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin