Ben galiba biraz one pact stanliyorum kizlar ama tam anlamadım 🫥(3. one pact ficim)
Umarım beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!!!!Iyi okumalarrr
X
..Yedam çatıda oturmuş biraz ilerisinde kalan kumsala bakıyordu. Aşağıdan ise büyük ihtimalle hala yemek yapmaya çalışan ailesinin seslerini duyuyordu. Telefondan açtığı kısık sesli müzik, kararmış hava ve çatı katında içilen sigara ortama yeterince romantize ediyordu. Telefonunu alıp saati kontrol etti ve evin sağ tarafına baktı. Karanlıktan yüzleri tam seçilmese de seslerinden, onların kim olduğunu anlamıştı. Her seferinde, tam zamanında orada oluyorlardı. Yedam ayaklarını sarkıttığı çatıdan aşağıya baktı ve bahçeye giren arkadaş grubuna baktı. Bahçedeki ışıklar sayesinde artık herkesi net bir şekilde görebiliyordu. Bahçeye giren dört kişiden üçünü tanıyordu ama yanlarında gelen kırmızı saçlı çocuğu tanımıyordu. Kaşlarını çatıp arkadan yürüyen çocuğa baktı ve bacaklarını yukarıya çekip odasından çatıya açılan küçük pencereden içeriye girdi. Odasına girdikten sonra kapısını açtı ve merdivenden çıkan arkadaşlarının sesini duydu. Kapıda dikilip arkadaşlarına bakarken en önden çıkan kişi Jay ve Jongwoo olmuştu. Yine dip dibe diğerlerinden daha da önde konuşa konuşa Yedam'ın odasına doğru yürüdüler. Jay, Yedam'ın yanağını sıkıp içeriye girdi ve çalışma sandalyesini çevirip oturdu. Jongwoo da yanına geçip yere oturduğunda arkalarından gelen Seongmin ve kırmızı saçlı çocuk göründü. Seongmin, Yedam ile göz göze geldiğimde kollarını açıp sıkıca sarıldı ve saçlarını karıştırdı.
"Demiştim ya, bir arkadaşım gelecek diye. Taegyun işte, tanışın hemen."
Yedam hafifçe dudağını büzdü ve Taegyun'a baktı. Elini uzatıp Taegyun'un da elini sıkmasını bekledi. Taegyun bir şey demeden gülümsedi ve Yedam'ın uzattığı elini sıktı. Seongmin, Taegyun'u da peşinden sürükleyip odaya girdi ve yatağa oturdu. Yedam odaya girip kapıyı kapattı ve yatağın başına oturup sırtını başlığa yasladı. Jay ve Jongwoo kendi aralarında konuşmaya dalmışken Seongmin de telefona odaklanmış bir şekilde kendini ortamdan koparmıştı. Taegyun ise yatağın kenarında oturmuş duvara yaslanıyordu ve gözlerini Yedam'ın odasında gezdiriyordu. Gözleri duvardaki posterlerde dolaşırken bir anda gözleri Yedam ile buluştu. Yedam gözlerini ona dikip baktığı için, bunu hissedip ona bakmıştı. Göz göze geldiklerinde Taegyun gülümsedi ve posterlere bakmaya devam etti. Herkes kendi kafasında takılırken Taegyun, Yedam'a doğru eğilip sessizce konuştu.
"girl in red mi dinliyorsun?"
Yedam başını sallayıp onu onayladı ve gülümsedi. Taegyun da ona gülümsediğinde Yedam gözlerini kaçırdı ve telefona bakmaya devam etti. Yedam arada göz ucuyla Taegyun'a bakıyordu ve her seferinde göz göze gelip gözlerini kaçırıyordu. Yedam gülümseyip telefona bakarken Seongmin bir anda ona doğru uzanıp telefonu elinden aldı.
"Kiminle konuşuyorsun öyle mutlu mutlu? Sevgili mi yaptın yoksa?"
"Sizden başka tanıdığım biri mi var ki sevgili yapayım?"
Seongmin, Yedam'a güldüğünde telefonu kapatıp yatağa bir yere koydu ve kendini arkaya atıp uzandı. Jay, Yedam'ın yanına oturduğunda Jongwoo da arkasından bıkmış bir şekilde bakıyordu. Yedam kaşlarını çatıp Jay'i dürttü ve sessizce sordu.
"Ne oluyor yine?"
"Bir şey olmadı, saçma sapan her şeye alınıp duruyor ve bundan sıkıldım."
Yedam omuz silkip tekrardan arkasına yaslandı ve gözlerini Taegyun'a çevirdi. Taegyun gülerek Seongmin ile konuşuyordu. Yedam'ın ona baktığını hissedince o da gözlerini Yedam'a çevirdi ve söylediği şeyi yarıda kesti. Yedam ile birbirlerine bakarken Seongmin, Taegyun'un sözünü yarıda kesmesinden dolayı dikkatlice Taegyun'a baktı ve gözlerini onun baktığı yere çevirdi. Bir anda ayağa fırlayıp odadaki herkesin dikkatini üzerine çekti ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we fell in love in october
Fanfiction"Seneye 1 Ekim'de, yine aynı yerde buluşalım Yedam."