"Taegyun! Buradayız!"
Taegyun etrafına bakınarak ona seslenen arkadaşını aradı. Biraz ilerideki marketin önünde duran Seongmin'i gördüğünde gülümseyip yürümeye başladı. Biraz ilerlediğinde yere çökmüş, telefona bakan Yedam'ı gördü. Gülümsemesi daha da genişlerken elini ensesine attı ve hızlı adımlarla yanlarına yürüdü. Yedam kafasını kaldırıp birkaç adım ilerisindeli çocuğa baktı ve hızlıca ayağa kalktı ama oturduğu kaldırımı hesaba katmayıp bir adım geriye attığında her ne kadar istemese de kendini tekrardan yerde buldu. Taegyun gözlerini büyütüp Yedam'a doğru eğildi ve elini uzattı.
"İyi misin? Seongmin güleceğine bir yardım mı etsen arkadaşına?"
Seongmin gülmeyi bırakıp Yedam'a elini uzattı ama Yedam çoktan ayağa kalkmıştı. Kaşları çatılı bir şekilde Seongmin'e bakarken Taegyun'un ona seslenmesiyle yüz ifadesi eski haline geri döndü ve ona baktı.
"Seongmin devamsızlık hakkı var dedi ama gerçekten var mı? Tam gün girmemeyi planlıyorum ben."
"Var daha, hiç kullanmadım ki."
"Hiç mi?"
Yedam kafasını 'hayır' anlamında salladı ve Seongmin'e döndü. Seongmin elinde telefonla hızlı hızlı bir şeyler yazıyordu. Yedam ona seslendiğinde cevap vermeyip sadece bir anlık yüzüne baktı. Seongmin'in omzuna vurup ona bakmasını sağladıktan sonra Seongmin gülümseyerek kolunu Yedam'ın omzuna attı ve yürümesini sağladı.
"Kiminle konuşuyorsun böyle?"
"Minho yazdı, 'haftasonu buluşmaya Kamden da gelsin mi?' diyor."
"Sende 'gelsin' dedin tabi!"
Seongmin kafasını sallayınca Yedam göz devirip sessiz sessiz duran Taegyun'a baktı. Taegyun bir anda başını çevirip ona baktığında aniden Seongmin'e dönüp kolundan çekiştirdi ve ortalarına aldı. Taegyun kaşlarını çatıp ona baktığında bir şey demedi ve yürümeye devam etti.
"Ee nereye gidiyoruz? İlerideki alışveriş merkezinde bir tane fotoğraf makinesi var, oraya gidip birlikte fotoğraf çekilelim hem de biraz dolaşırız. Jay ile Jongwoo da oraya geçecekmiş birazdan, yanlarına gideriz bizde."
"Tamam da niye ikisinin buluşmasına dahil oluyoruz ki? Bir bırakalım da baş başa kalsınlar, her boku yanımızda yapıyorlar zaten."
"Banane, gidip rahatsız edeceğim ben onları."
Seongmin omuz silkip çalan telefonunu açtı ve önden yürümeye başladı. Taegyun, Yedam'a dönüp rastgele bir konu açmaya çalıştı.
"Yarın doğum günü kutlayacağız yani dündü aslında ama geç kutlayacağım okuldan dolayı. Bizim evde kutlayacağız da gelmek ister misin diye soracaktım ama..."
Taegyun elini yine ensesine attı ve her streslendiğinde kaşıdığı yeri kaşıdı. Canının yandığını hissettiğinde yüzünü ekşitip elini çekti ve Yedam'a döndü.
"Annemle konuşmam gerek ama izin verir büyük ihtimalle, seninkiler bir şey demez mi? Daha yeni tanıştık sonuçta, yani..."
"Arkadaşlarımla pek ilgilenmiyorlar, o yüzden bir şey diyeceklerini sanmıyorum. Geliyorsun yani?"
Yedam başını 'evet' anlamında salladığında Taegyun gülümsedi ve önüne döndü. Seongmin olduğu yerde durup konuşan ikiliye baktı ve sinsice gülümseyip Jay'e mesaj attı.
seongmin
Kanka
Biz geliyoruz
Ben size nerede olduğumuzu söyleyeceğim sizde hızlı hızlı gelin oraya
Telefona bakın ama ağzınıza sıçarım
Sonra ben sizi rahatsız etme ayağına yanlarından gitcem bunlar yalnız kalacak
Falan
Nasıl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we fell in love in october
Fanfiction"Seneye 1 Ekim'de, yine aynı yerde buluşalım Yedam."