Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harry önündeki kitabı sertçe iterken gözlüklerini çıkararak gözlerini ovuşturdu. Aklından bir an olsun çıkmayan olaylar silsilesi artık onu delirme noktasına getirmişti.
Slytherin'in gözdesiydi. Kibar, iyi niyetli, sakin biriydi Harry. Çoğu zaman neden Slytherin'e geldiğine anlam bile veremezdiniz. Dostunu sırtından bıçaklamaz, hırslarına kimseyi kurban etmez ve en önemlisi kazanmak için delirmezdi.
O sadece Harry'di.
Ancak onu rahat bırakmayan kişiler yüzünden pek rahat olduğu söylenemezdi. Draco Malfoy'un sözde zorbalıkları arkasından aniden dilenen özrü düşünüyordu. Daha dün yapmadığını bırakmayan Malfoy ne olmuştu da gelip ondan özür dilemeye karar vermişti?
Draco dışında daha büyük bir problemi daha vardı. Tom Marvolo Riddle. Gözlerini Slytherin'e seçildiğinden beri üzerinden çekmeyen Baş Öğrenci. Slytherin'in taptığı, Salazar Slytherin'in varisi olan Riddle. Ne zaman gözlerini rastgele etrafta gezdirse kırmızı gözler çoktan üzerinde oluyordu. Üstelik görmesine rağmen çekmiyordu bakışlarını.
Bu da Harry'i fazlasıyla geriyordu.
Birazdan ders vardı ve Tom yine onu gözleriyle yiyip bitirecekti.
Ancak bu sefer buna izin vermeyecekti Harry. Yerinden ani bir hırsla kalkıp odadan çıktığında ortak salonda bir kral misali oturan Riddle'yi gördü. Ayakları hız kesmeden ona ilerlediğinde kırmızı gözler onu izliyordu.
"Konuşmamız gerek." Açıkça meydan okur gibi tepeden ona baktığında Riddle sinirlenmedi. Aksine büyüsü heyecanla dalgalandı.
Etraftaki diğer Slytherinler Harry'nin tavrı konusunda çoktan dedikodu yapmaya başlarken Riddle yerinden kalkıp Harry'nin az önce çıktığı odaya yöneldiğinde Harry'nin oraya gitmesini beklemediği belliydi. Yine de peşinden giderek odaya girdi o da.
"Odamı kast etmemiştim." Diye homurdandı Harry.
"Benimkini mi tercih ederdin?" Etrafı izlerken öylesine konuştuğunda dehşetle bir adim attı Harry.
"Dışarıda konuşabiliriz. Astronomi Kulesi boş." Fikrini savunmak üzereyken Riddle'nin onu aşağılayan bakışlarını görünce sustu.
"Gece yarısı yatakhaneden çıkarsak Slytherin'e puan kaybettiririz. Yalnız olabileceğimiz tek yer odalarımız o da herkes ortak salonda olduğu icin. Kafanı rünlerden kaldır biraz Potter." Okuduğu kitabı kast ederek konuştuğunda utandığını hissetti Harry.
Riddle sakince onun yatağına oturup bacak bacak üzerine atarak ona baktığında Harry konuşmaya artık o kadar hevesli değildi.
"Sessiz kalmak için mi çağırdın beni, Potter?" Diye sorarken onu süzüyordu.
"Neden sürekli beni izliyorsun?" Harry açıkça gemileri yakmıştı ve geri dönüş yoktu. "Ne zaman kafamı çevirsem beni izliyor oluyorsun ve derdinin ne olduğunu soruyorum sana Riddle."
Riddle etkilenmiş gibi dudak büktü. "Hiç sormayacaksın sanmıştım." Harry şaşkınlıkla ona bakarken Riddle olduğu yerden kalkıp ona yaklaşmaya başladı. Harry bu tepkiyle geriye doğru adımlarken Riddle durmadı.
Dibine girdiğindeyse, kulağına doğru fısıldadı.
"Eğer ben, senin için tamamen değişebileceğimi söyleseydim. Bana da bir şans verir miydin?" Sözler Harry'i dumura uğrattı.
Buraya ilk geldiğinden beri uğradığı zorbalığa ses çıkarmamıştı Riddle. Şimdi neyden bahsediyordu? Malfoy ve Riddle ikilisine ne oluyordu?
