Alarmın sesiyle uyandım. "Of ya bu alarmı kim kurdu"dememle Nurcan Abla "ben"dedi. "Nurcan Abla neden Alarmı kurdun"dedim gözlerimi ovuşturarak. "Bugün sen nereye gideceksin Arya"dedi. "Nereye"dedim. "Amerika'ya"dedikten sonra "aa ben onu unuttum"dedim elimi anlıma götürerek. "Kızım hadi çabuk ol 6 saat sonra Ediz seni alacak"dedi ve kapıya doğru ilerledi tam çıkacakken geri döndü "he bu arada senin kargon geldi aşağıda"dedi ve gitti. He galiba çantalarım geldi. Neyse Allahtan alışveriş yapıştıkta herşeyim hazır yataktan doğruldum ve şok. Üstümde dün geceki kıyafetlerim var bide oda yetmezmiş gibi ayakkabılarım bile ayağımda. Ayağa kalkmamla yere yapışmam bir oldu "of ya ayağım"dedim. Nurcan Abla koşa koşa yanıma geldi. "Kızım ne oldu"dedi. "yere yapıştım resmen ya"dedim. "Eee o topuklularla yatarsan öyle olur neyse hadi ver elini"dedi elini bana uzatarak. elimi onun eline koyarak destek aldım ve kalktım. Kalkar kalkmaz ayakkabılarımı çıkardım. "Oh be dünya varmış"dedim. "Neyse ben aşağıya iniyorum sana kahvaltı hazırlıycam istediğin bişey var mı?"dedi Nurcan Abla. "Evet var"dedim gülerek. Nurcan Ablayla aynı anda 'krep' dedik ve güldük. "Tamam ben krepi yapıyım sen hazırlan"dedi. Banyoya girerek elimi yüzümü yıkadım,ve çıktım. Dolabımın karşısına geçip,altıma gri renkli Eşofman,üstüme üstünde morning yazan kısa kollu t-shirt,akşamdan kalan makyajımı temizledim ve saçımı ev topuzu yaptım ve son olarak komidinden telefonumu alarak odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağıya indikten sonra nefis kokular geldi burnuma. "Çok güzel kokuyor Nurcan Abla"dedim ağzıma ekmek atarak. "Sağol kızım"dedi ve önüme krepleri ve çayımı koydu. Çayımdan bi yudum aldıktan sonra "bu yemekleri Amerika'da bulamıycam"dedim suratımı asarak. "Bencede o yüzden şimdiden keyfini çıkar"dedi gülerek.Yemeğe devam ettim. Ve yemeğimi bitirdikten sonra kendimi koltuğa attım. Saat sabahın 7:30'ydu ve benim geriye kalan zamanım 5 saat 30 dakika. 30 dakika boyunca dizi izledim. Ve canım sıkıldı. Merdivenleri çıktım ve bilgisayarımın başına oturdum. Teen Wolf'u izledim. Saat 9:30 olmuştu. Elime telefonumu alıp Belisi aradım.
-Alo Belis
-efendim tatlım
-Belis şey ben
-Ne oldu söylesene
-Ben gidiyorum
-Nasıl gidiyorsun nereye
-Amerika'ya
-Amerika'ya mı
-Evet
-Peki neden
-Ediz beni bir filmin galasına çağırdı. Bu galada Amerika'da o Yüzden gidiyoruz.
-Peki anladım. O zaman bizde geliyoruz
-Nasıl yani
-Beni duydun
-Ama nasıl olucakki
-Sen orasını bana bırak
-Ama 4 saat 30 dakika sonra uçak Kalkıyor
-Ne bunu bana şimdi mi söylüyorsun
-Şey pardon
-Neyse tamam bizde sizin arkanızdan geliriz bay dedi ve kapadı.
Ben bu kızı anladıysam. Neyse bavulumu hazırladıktan sonra yani bavullarımı hazırladıktan sonra kendimi yatağa fırlattım. Saat 10:30 oldu. Bende hemen giyinmeye başladım. Üstüme üstünde Newyork yazan gri renkli kazak,altıma yırtık kot pantolon,ayakkabı olarak ugg'larımı giydim,boynuma açık kahverengi şal,çanta olarak Michael Kors açık kahverengi çanta ve saçlarımı düzleştirdim ve son olarak makyaj yaptım rimel,siyah göz kalemi ve toz pembe ruj. Ve ben hazırım. Saat 11:30 du bavulumun bir tanesini alıp merdivenlerden aşağıya indirmeye çalıştım. Nurcan Abla hemen yanıma geldi "kızım dur sen ben indiririm"dedi. "Ya hayır sen zahmet etme ben indiririm"dedim. Tam cevap verecekken zil çaldı Nuran Abla kapıyı açtı. Ediz gelmişti. "Hoşgeldin oğlum geç içeri"dedi Nuran Abla. "Arya hazır mı?"dedi Ediz. "Burdayım"dedikten 1 saniye sonra bavulu ayağıma düşürdüm "ah ayağım ah"diye ayağımı tuttum. "Ya sen o kocaman bavulu nasıl taşıyabilirsinki"dedi Ediz. "Ya kızım ben sana dedim bırak ben taşıyım diye"dedi. "Ya siz orada söyleneceğinizi yardım edin"dedim. "Tamam"dedi ve bavulu aldı ve yere koydu ben merdivenlerden tekrar yukarı çıkarken Ediz beni durdurdu "nereye"dedi. "Bavulu almaya"dedim. "Nasıl yani bir tane daha mı bavul var"dedi Ediz. Kaşlarımız yukarı kaldırarak "hayır iki tane daha var"dedim elimle iki işareti yaparak. "Arya üç tane bavula ne gerek var alt tarafı bir haftalık tatil"dedi. "Olsun yinede 1 hafta 1 haftadır"dedim gülümseyerek.Ediz odama çıkıp diğer iki bavulumuda getirdikten sonra hazırdık. Nurcan Ablayı sarılıp öptükten sonra Ediz'le beraber arabaya bindik ve Havaalanı'na doğru yol aldık. Havaalanı'na geldiğimizde üvey annemi gördüm ve yanına gittim. "Neden burdasın""dedim. "Seni son bir kez görmeye geldim"dedi. Bende ona sarıldım. "Neyse uçağı kaçırcaz bay bay"dedim ve arkamı döndüm. "Dile benden ne dilersen"dedi. Bende arkamı dönerek ona doğru ilerledim "araba"dedim. "Peki hangi model"dedi. "Porsche 911"dedim. "Tamam"dedi. Sonunda o arabaya sahip olucam. "Hadi sen git uçağı kaçırma"dedi. "Tamam"dedim ve Ediz'le beraber uçağa bindik ve yolculuk başlasın.Tam on iki saat boyunca uyudum. Ve sonunda Amerikadayız uçaktan indikten sonra bizi limuzin karşıladı limuzini bindik bizi Newyork'ta olan bir otele götürdüler adı Waldorf Astoria Newyork 5 yıldızlı harika ötesi bir otelde durduk. Adamlar bizim bavullarımızı aldı biz danışmaya gidip odamızın anahtarını aldık ama aynı zamanda kaldığımız oda kral dairesi. Odamıza geçip etrafı inceledim. "Yatak odası benim"dedim. "Hayır küçük hanım benim"dedi. "Hayır benim"dedim. "Odanın parasını ben verdim o yüzden yatak odası benim"dedi. "Iyi o zaman bende kendime yeni oda alırım"dedim. Odadan tam çıkacakken "of tamam yatak odası senin"dedi. "Yehu odamdan çıkarmısın"dedim gülerek. "Tamam"dedi ve çıktı odanın kapısını kapatıp yatağa uzandım zaten kıyafetler dolaplara yerleştirilmişti. Bende yatağın keyfine baktım. Zaten saat Akşamın 12:00'siydi bende uyumaya karar verdim ve dolaba geçip pijamalarımı giydim ayağımada ayıcıklı terliklerimi giydim. Makyajımı temizledim ve yattım.
Sabah sabah Ediz tarafından dürtülüyorum. Ama ona inat kalkmıycam. "Iyi sen kaşındın"dedi ve gitti. O kadar çok uykum vardı ki. O gelene kadar uykuya dalmıştım bile. "Bune ya"diye irkildim. Her tarafım ıslanmıştı. "Ne yapıyım bunu bana sen mecbur ettin"dedi. "Ya of ya her tarafım ıslandı"dedim. "Herneyse çabuk hazırlan seni aşağıdaki cafede bekliyorum"dedi ve çıktı. Söylene söylene yatağımdan çıktım. Tam banyoya girecekken telefonuma mesaj geldiGönderen:Bay Ukala
Hazırlan dediysekte güzel giyin :)Of her zamanki Ediz işte telefonu kapatıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra çıktım. Ve giyecek bir Şeyler aradım ve buldum. Üstüme üstünde Calıfornia yazan askılı bit t-shirt,altıma yüksek bel şort,ayakkabı olarak beyaz converse,çanta olarak siyah püsküllü çanta,gözlük olarak RayBan ve saçlarımı düzleştirdim ve son olarak makyaj yaptım rimel,siyah göz kalemi ve şeftali tonunda bi ruj. Telefonumuda aldıktan sonra aşağıya indim. Cafede doğru yürümeye başladım. Ediz'i görünce hemen yanına yanına gittim. Ve sandalyeye oturdum. "Ben geldim"dedim. "Tamam peki ne yemek istiyorsun"dedi Ediz. "Garson gelince söylerim"dedim. Garson geldi. "Buyrun ne istersiniz"dedi garson. "Kahvaltı tabağı bir tane de çay"dedim. "Iki kahvaltı tabağı iki çay"dedi Ediz. Garson gitti. Yemeklerimizi yedikten sonra kalktık. "Hadi denize gidelim"dedi Ediz. "sen git ben gelirim"dedim. "tamam"dedi ve gitti. Bende yukarı odaya çıktım. Ve saks mavisi bikinilerimi giydim. Ve üstüne sarı plaj elbisesi,siyah çivili sandalet ve Victoria Secret pembe plaj çantasını aldıktan sonra aşağı denize indim. Ediz'in yanındaki şezlong'a yattım.ve tam o Sırada telefonum çaldı. Belis arıyordu.
-Alo Belis
-Naber
-iyi senden
-bendende iyi
-Nerdesiniz
-eeee Newyork'tayız
-Hmmm bizde uçağa binicez
-Gerçekten mi?
-Evet neyse sizin otel nerede ve adı ne?
- Newyork'ta adı da Waldorf Astoria Newyork
-"tamam bye"dedi ve kapattı.
"Ne oldu"dedi Ediz. "Belis ve Damla geliyo"dedim. "Hmm"dedi. 30 dakka boyunca güneşlendikten sonra canım sıkıldı. "Benim canım sıkıldı"dedim. "Ne yapayım şaklabanlık mı yapıyım"dedi. "O zaman bende denize girerim"dedim ve yerimden doğruldum. "Bende gelicem"dedi ve geldi. 20 dakka yüzdükten sonra. Odalara çıktık. Ben hemen yatak Odası'nın banyosuna girdim ve duş aldıktan sonra çıktım. Bamyadondan çıktıktan sonra telefonuma mesaj geldi.Gönderen:Belisimmm
Biz uçaktan indik otele doğru geliyoruz.Yazıyordu. Telefonu komidinde bırakıp. Hazırlanmaya başladım. Üstüme üstünde yummy yazan kısa kollu t-shirt,altıma Siyah renkli eşofman,ayıcıklı terlik ve şaçlarımı ev topuzu yaptım ve son olarak telefonumuda aldıktan sonra salona geçtim. "Bune be"dedi Ediz gözlerini kapatarak. "Ne varmış halimde eşofman,t-shirt,ayıcıklı terlik ve ev topuzu"dedim. "Sen evde böyle mi geziyorsun"dedi. "Pardon ne giymemi bekliyorsun abiye mi?" Dedim. "Neyse tamam"dedi ve koltuğa oturdu. Televizyonda maymunlar cehennemini izledik. Ve sonra telefonuma mesaj geldi.
Gönderen:Belisimmm
Bi geldik danışmadayız :)Inanmıyorum geldiler hemen koltuktan fırladım ve kapıyı açarak dışarı çıktım. Danışmaya kadar koştum ve herkes bana bakıyordu. Danışmadaki Belisi gördüm bir dakika orda mert ve Aras da var. Hayırrrr Belis'e doğru koştum ve ona sarıldım. Sonra damlaya sarıldım. Mert ve Arasa sadece kötücül bakışlar attım. "Arya sen"dedi Damla. "Sen neden böyle çıktın"diye devam etti Belis. Kendimi aşağıdan yukarı doğru süzdüm ve sonra damlaya Şaşkın bakışlar attım. Arya diye bağıra bağıra Ediz geldi. "Vay kardeşim"dedi mert. Ediz Mert'in yanına giderek elini sıktı. "Siz neden geldiniz"dedi ediz. "Kızları kırmayalım"dedi Aras. "Hadi gelin yukarı çıkalım"dedim. "Biz hepimiz kendimize oda aldık"dedi Damla. "Nasıl yani"dedim. "Yani ben ve Mert,Aras ve Damla ve senle Ediz"dedi Belis gülerek. "Hmm peki"dedim. Ediz,Mert ve Aras salonda maç izliyorlar ve bağırıyorlar.Ben,Belis ve Damla ise yatak Odasında sabır diliyoruz. "Ya deliricem"dedi Damla. "Bende"dedim. "Aynen bende"dedi Belis. "O zaman plan A onları kızdıralım"dedim gülerek. "Süper fikir"dedi Belis. Ben,Belis ve Damla yatak odasına gidip televizyonun önüne geçtik. "Ya çekilin"dedi Ediz. "Hayır çekilmiycez"dedim. "Hadi Çıkın şurdan"dedi Mert. "Hayır çıkmıyoruz"dedi Belis. "Ya maçı izleyemiyoruz"dedi Aras. "İzlemeyin"dedi Damla. Ediz,Mert ve Aras aynı anda kalktılar ve Ediz beni,Mert Belisi,Arasda Damlayı sırtına aldı ve bizi yatak odasına kilitlediler. "Ya offf kilitlediler"dedim. "Biz bu kilidi açarız"dedi Damla. Belis ve ben aynı anda 'nasıl' dedik. "Kredi kartı" dedi elindeki kredi kartını göstererek. Hepimiz aynı anda güldük. Kapıyı en sonunda açabildik. "Bence sigortaları kapatalım"dedim. "Aynen"dedi Damla. Sessizce yürüyerek sigorta paneline ulaştık ve sigortaları kestik. Ve koşa koşa yatak odasına koştuk ve kendimizi odaya kilitledik. "İşte bu kadar"dedim ve güldük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YENİDEN
Romance18 Yaşında üniversiteye giden bir kız adı Arya annesi Arya 15 yaşındayken ölmüştür. 2 sene önce bir erkekle çıkmıştır ama o erkek Arya'yı bırakınca Arya'nın erkeklere karşı güveni kalmamıştır. Bakalım Arya'yı nasıl bir serüven beklıyor.