2014 Ankara
Bahar ayında her yer sıcak güneşlikti defne küçücük elleriyle çiçekler topluyordu evlerinin bahçesinde annesi için bunların bir kısmını babasına bir kısmını verecekti
Babası daha eve gelmemişti küçük kızın topladığı çiçeklerin bir birazını aldı annesine götürdü annesi mutfaktaydı biriyle konuşuyordu annesi Defneyi görünce kapattı telefonu
Defne koşarak çiçekleri annesine götürdü uzattı çiçekleri annesine "annecim bak bu çiçeklerin benim kadar güzel olduğunu söyledi babam, sence de güzel miyim ben"
Annesi bu sorunun karşısında gülümsedi fakat ağlıyordu "sen gördüğüm tüm çiçeklerden daha güzelsin defne" dedi annesi
Defne kendisine eğilen annesinin yüzündeki yaşları sildi "peki anne sen neden ağlıyorsun"
"Çok mu üzüldün anne, ben mi üzdüm seni" annesi kızına zoraki bir gülümseme verdi
"İnsanlar sadece üzüldüklerinde değil defne yorulduğu zaman dinlenmek içinde ağlar" kadın zoraki nefes verdi ve kızını kollarına aldı
Annesinin omzuna kafasını yaslayan kız "sen hiç yorulma olur mu anne?" Annesi yanağına bir öpücük kondurdu
Akşam olmuştu defnenin babası eve gelir gelmez kızına sarılıp odasına girdi babası daha sık eve gelir oldu
Fakat defne babasını eskisinden daha çok özlüyordu babası sanki ondan uzaklaşmıştı
Defne uyku saati geldikten sonra iyi geceler demek için babasının odasına doğru ilerledi normalde babası gelirdi odasına iyi geceler demek için fakat son günlerde gelmiyordu
Defne babasının kapısını sessizce açtı babası her zamanki gibi çalışıyor elini kafasınına yaslamış haldeydi gözleri yorgunluğunun habercisiydi
Kızını gören adam zoraki bir şekilde gülümsedi "baba küstün mü? bana sana çiçek vermedim diye" kızın aklına dolabına koyduğu üç çicek geldi "ama sana da çiçeklerim var" fakat o çiçekleri bir kaç gün önce toplamıştı
"Ama baba güzel kokmuyorlar, sana daha iyilerini yarın bulacağım" babası kızı için kollarını açtı kız babasının kucağına oturdu babası kızın yüzünü avuçladı
"Bitanem benim en güzel kokan çiçeğim sensin,diğer çiçeklerin kokusunun önemi yok ve ben sana asla küsmem" kız kafasını babasının omzuna yasladı
"Peki baba hiç affedilmeyecek hata yaparsam bana küser misin o zaman"Babası gülümsedi "anlat kızım bileyim yaşadığını derdini,anlat babana" defne babasının göğsüne yasladı başını
"Sevmiyor musun artık baba beni, babam olmak istemiyor musun, baba çok üzüyorsun beni"
Babası kızın saçlarını okşadı, babası fark etmişti kızının anladığını "üzüyor muyum yoksa seni baba o yüzden mi?" Babası kızının saçlarını öptü önce " hayır birtanem sadece yorgunum" kız başını kaldırıp babasına baktı.
"Peki babacım, peki annem o neden ağlıyor" babası kızının dolan gözlerine baktı "annen ağladı mı kızım?"
Defne "anneme çiçek topladığımda ağladı,ama yorulduğu için ağladığını söylüyor baba" dedi.
Babası"Annen yorulmuş olabilir defne, onu anlayışla karşılayalım olur mu birtanem?" Dedi.
Defne kafasını sallayıp başını babasının omzuna yaslayıp gözlerini kapadı.
Bağırma sesleri doldurmaya başladı evi, sesler kısılıp yükseliyor daha karanlık bastırıyordu çınlayan sesler korkunç hal alıyor sanki kabus gerçeğe dönüşüyor
İnsanı yanıltıyordu "her şeyin suçu senin benim ve kızımın hayatını tercih etmek istemeyen sensin" sesler biraz daha kısılırken
"Yeter artık Cağla, ben kızım ve senin her zaman yanındaydım şimdide öyle, yaptığın ihanetin karşılığını aslında hiç sevmek istemediğin kızınla alacaksın"
"Kızım ise onu terk eden bir baba olarak anacak beni, senin yaptığın şeylerin karşılığını yine benim almam olacak, umarım bundan sonra kızımıza iyi annelik edersin"
Ve o sabah defne ve babasının aslında son sarılışıydı kalanlar gelecek yıllarda kaybolacak yada sonsuzluğa gömülecekti"
Günümüz
Babamın dedikleri şaşırtmadı ama büyük anlamda sarstı "baba seneye son yılım ve ders çalışmak zorundayım"
Babam "ben çalışacaksın dediysem bitmiştir dediMasadan kalkıp odama yöneldim sinirden gözlerimin dolduğunu hissettim ama benim için bir o kadar da boş bir hissiyattı arkadan gelen "boşuna uğraşma defne bu evde ben ne istersem o olur" Ali denen adamın sözleriyle yerimde durdum
"Hiç bir güc beni o işe sokamaz, senin elinde hiç bir güç yok" gelen ayak seslerini duydum odama yönelip kapıyı kilitledim babam kapıyı yumruklamaya başladı "bana güçsüz olduğumu söyledin ya Defne, benim elimde bir güç var biliyor musun ne?"
Gülmeye başladı annemi kastediyordu benim o adamın elinde olan tek yenilgim di annem
"Tamam" dedim ama sınırını alamamış olmuş olacak ki daha çok yumruklamaya başladı kapıyı
"Yeter baba, tamam dedi işte yarın gelir benimle" emirin yükselen sesi duyuldu
Emirin babası yumrukla kapıya vurduğu ellerini çektiAnnem ise büyük ihtimalle bir yerde ağlıyor bana özür dileyecekti herkes kapının önünden çekildikten sonra
Yatağımda biraz müzik dinledim ve kapının çalındığını fark ettim kapıyı çalanın annem olmasını beklerken kapıyı açtığımda karşımda emir'i buldum
"Bakmayı kes yer ver geçeyim" kapının köşesine geçtim yanımdan geçip yatağıma oturdu
"Ee bir pastane de garsonluk felan mı yapacağım" dedim emir yüzüme bakıp sırıttı
"Hayır, bir kulüpte barmen olacaksın" dedi yüzüne sadece baka kaldım çünkü bir barda çalışmak neden bu kadar normal gelebilirdi
"Ne dediğinin farkında mısın?" Dedim yüzüne "ne dediğim gayet açık bunu zaten tüm ev biliyor sadece sen aile sohbetlerimize pek katılmıyorsun"
Dedi pişkin pişkin"Aile de aile olsa" diye fısıldadım "ne dedin anlamadım bir daha söyle bakalım sesli sen şunu" dedi
"Mutlu aile tablonuza katılmadığım için çok üzgünüm" dedim
"Erken akşama hazır sana saati veririm şimdi de uyu, ve üstüne koyu renkler yerine daha canlı giy yüzün gözün açılsın" dedi
Ve yataktan kalkıp kapıya ilerledi ve kapıda durup bana döndü " sana da iyi geceler defne" dedi
"İyi geceler emir, umarım güzel gecen son gecen olur" dedim
"Sana yarın bunları hatırlatırım ama" dedi ve odadan çıktı
Biraz kitaba adım attık ve defne'nin geçmişini biraz olsun görmüş olduk diğer bölüm benim için çok heyecanlı olacak okuyan herkese teşekkürler
İyi geceler~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANAYAN YARALAR
Teen Fictionhepimizin iyileşmeyen yaraları vardır kiminin vücudunda kiminin ise ruhunda her ikisinide taşıyan biri için hangi yara daha daha acıdır ... peki bunların şifacıları var mıdır.