Seçimler

49 9 3
                                    

Mükemmel bi müzik çaldı. Bilin bakalım neydi. Evet, teneffüs zili çalıyodu. Ayağa kalkacaktım ki bilin bakalım kim hala oturuyor?
Ters ters bakarak "kalksana!" Dedim. Salak kız bana bakıp "bu sayfayı bitirip kalkıcam" diyince sinirlenip sırayı ayağımla öne doğru savurup "oku da büyük adam ol" dedim. O sırada Ege sırayı tuttup oturduğum yere doğru geri itip "öküz, bizde Berk ile kızı sana ayarlamayı düşünüyoruz, senin hareketlerine bak" diyince Nara "git babana ayarla bu öküzü" dedi. Ben bi garip oldum ama çaktırmamaya çalıştım. Bu iki malda kızın tepkisiyle gülme krizine girmişlerdi. Kız öyle söyleyince kalkmıştı, ben de ona "çabuk bitirdin sayfayı dimi?" Dedim o da arkasına bile dönmeden sınıftan çıktı. Sinir bozucu pislik.
       Teneffüse çıkıp biraz sosyalleştik. Ama işte her güzel şeyin bir sonu vardır. Ders zili çalmıştı. İçeri girdiğimde hiç alışık olmadığım bir şey olan sıramda birini gördüm. Evet, Nara. Başına dikilip yerime geçecek gibi bekledim , ayağa kalktı. Bana yer verdi. Ben sizce ne yaptım? Pis bir sırıtma yolladıktan sonra Berk'lerin yanına geçtim. Bana beni öldrmek istiyormuş gibi bakıyordu.
     Hoca gelince yerlerimize geçtik. Hoca sınıfa geldiği gibi "oturun" dedi. Bugün seçimlerin hepsini yapıcağımızı söyledi. Ben geçen sene sınıf temsilcisiydim ama bu sene olmak istemiyodum. Beni yoran bi işti bu çünkü 10-A sınıfının malları her boku söylüyolardı bana. Normalde güzel bi iştir ama bizim sınıf gibi bi sınıfta bu iş çok zorluyodu ve benim bu zorlayıcı işi birinin üstünde kullanmam gerekiyodu bu da tabiki benim canım sıra arkadaşım, adının anlamını bile bilmediğim, önemsiz bir şahıs yani Nara gibi bi tip varken bi başkasının böyle bi görevi almasına gönlüm razı olamazdı. Bu görevi hakkıyla yapacağına emindim. Sorumlu bi öğrenciye benziyodu ne de olsa.
Hoca sınıf temsilcisi için kimlerin istendiğini kağıtlara yazmamızı istiyodu. Bende arkadaşlarıma dönüp Nara'yı gösterdim sağolsunlar beni hiç kırmıyolardı(!). Berk ile Atlas Ege'yi nasıl ikna edicem diye düşündüm çünkü bu ikisi ben ne dersem hep bunun tersini yaparlardı. Onlara Nara'ya kinim var deseydim hayatta yapmazlardı. Bende bana ayarlamak istediklerini bildiğim için onlara bunu düzgün bi üslupla söyleyecektim. İkisine dokundum ve arkalarına döndüler söyleyeceğim şeyi Nara'nın duymaması gerekiyodu. Bu yüzden ona bu iki salağın inanacağı bi üslupla "Nara senden bişey isteyebilir miyim?" Dedim. O da "tabikii" diyince sırıtıp "rica etsem bi dakikalığına arka sıraya geçer misin çocuklara bişey söylemem gerekiyo?" Diyince bu üsluba karşı gelemedi çünkü geldiğinden beri ona kötü davranıyodum. O da beni kırmayıp arka sıraya geçti. Bizim kerizler şimdiden yemişti çünkü bana sırıtıp bakıyolardı hem de ne sırıtma. Sjsjsjsj bu defaki kolay olmuştu. "Noldu lan, aşık oldun da onu mu söylüyecen"dedi bende bu söylediğini takmayıp "sizden bişey isticem" dedim sonra Nara'yı seçmelerini istedim onlarda sevinçle kabul ettiler. Nara'ya gelebilirsin gibi bi işaret yapınca geldi. Ne de çok özlemiş sırasını, hiç kaçırır mı bi dk bile ayrı kalma.
Sınıf temsilcisini seçecektik artık. 18 oy ile Nara kazanmıştı 9 kişi de Berra'yı seçmişti. Kızlardan da benim dediğimi yapan vardı. Bazen bazı kişilere insan gibi davranıyorum, evet. Geçen sene ben temsilciyken saatin kaç olduğunu düşünmeden beni arıyolardı. Bi kere Yusuf beni arayıp "kanka ders programını sildim yanlışlıkla, bana atsana geri" demişti ve bunu dediğinde saat 3-4 gibi bişeydi. Bende engellemiştim bu defa da annesinden arayınca ona istediği şeyi atmıştım. Belki birazda küfür etmiş olabilirdim ama orası çokta önemli değildi.
Aslında bi düşününce Berra'nında olmasını isteyebilirmişim ama önce şu kızı halletmeliyim. Bunu nasıl başka bi sıraya geçirebilirdim bilmiyodum ama düşünüp bulacaktım. Olmazsa ben kalkardım ama burdan kalkmayı hiç istemiyodum. Çünkü güzel anılarımda kötü anılarımda bu sırada yaşamıştım.
Nara yanıma oturunca ona eskisi gibi ters ters baktım o da "değiştin sanmıştım" diyince "ben malmıyım kafana estiği gibi değiştiriyosun. Yok şurası olmamış, biraz nazik olsun, biraz çalışkan olsun. Hasbinallah." Dedim. O da düşünceli bi şekilde bana baktı ve "senin adın ne?" Diye sorunca daha adam akıllı tanışamadığımızı hatırladım. Tanışmamız gerekiyodu artık, kız adımı bile bilmiyodu. Sanırım biraz fazla düşünmüştüm çünkü kız "vahiy mi inecek, söylesene" demişti. Ben de "adım Mert Burak"dedim. "Hmm güzel isimmiş" diyibce bende evet der gibi kafamı salladım. İçimden kesin anlamını soracak diyince Nara'nın sesiyle ona doğru yöneldim sanırım bu konuşma biraz uzun sirecekti. Beni yanıltmayıp "adının anlamı ne" diye sordu. Bende "yiğit ve dürüst kişi demek Mert, Burak'ta Allah'a yaklaşan ve yaklaştıran" dedim. "Anlamları güzelmiş peki isimlerinin özelliklerini taşırmısın?" Diyince "bilmem" dedim o da "görücez" diyince başta anlamadım ve garip bi şekilde baktım sanırım kıza komik gelmiş bakma şeklim çünkü sırıtıyodu. Sonra ben önüme döndüm. Bi anda aydınlanma geldi bana. Kız bildiğiniz yanımdan gitmeyeceğini söylemişti. Offf napıcaktım ben bu kızla. Acaba ben de ona isminin anlamını sorsamıydım? Bence evet. Sordum. İsmi haykırışmış bide beni tehdit ediyo hanımefendi. Cehennem ateşi için de kullanılabilirmiş. İlahi ceza da denilebilirmiş. Senden korkucam çünkü ben, küçük velet. "Peki burcun ne" diye sordu ben de "koç burcuyum" dedim o da koç mu der gibi baktı. Tabi hayret edilecek çocuktum. Bi koç kaçırılmazdı ama bu kadarına da gerek yoktu. Acaba o da mı koçtu ki bu kadar olay yaptı. "Senin ne?" Diyince "yay burcuyum ben" dedi. Bi ara bu konular ilgimi çekmişti ve biraz araştırmıştım. Koç ve yay birbirleriyle çok iyi anlaşırlarmış. Biz niye farklı dilde konuşuyomuş gibiydik. Zerre anlaşamıyoduk. Aslında anlaşmakta istemiyordum. Ben tek oturmak istiyordum ve karşı cinsle bi alakamın olmasını asla istemiyodum. Belki yanıma bi erkek otursaydı bu kadar abartmazdım ama bu bi kızdı ve sınıfa geldiği gibi benim yanıma oturmak istemişti. Ben kimseye güvenmek istemiyodum çünkü eğer güvenirsem yeni bi hayal kırıklığı oluşacaktı benim için, ben o zamanlara geri dönmek istemiyordum. Bi kıza güvenirsem eğer, kendimi ona açarsam eğer elinde beni bitirmek için çok büyük bi şey olurdu. Benim güven problemim vardı sanırım, bu da ilk sevgilim Berra'dan dolayı olmultu sanırım. Onu hala çok seviyordum, aynı sınıfta olmamız benim işimi çok zorlaştırıyodu. Çünkü ben aklını dinlemeye çalılan ama her zaman kalbini dinleyen bi salaktım. Defalarca onu affettim, ona güvendim, bu defa başka dedim. Çünkü bi salaktım ve bu salaklığımı bi daha gösteremezdim. Tamam belki bunu Nara ya da bi başkası hak etmiyodu ama ben buyum. 9. Sınıfta hiç tanımadığım bi kişi girdi hayatıma ve ben bu kişi olmadan nasıl yaşayacağımı unuttum. Aileme bile güvenemez oldum. Ciddi psikolojik sorunlarım oluştu benim, kaç gece uyuyamadım, notlarım berbatlaştı, sınıfta kalacak dereceye geldim. Tam kendimi toparladım derken, tam eski Mert geri döndü derken, bu Mert'i tekrar kaybedemezdim çünkü onu bi daha kaybedersem bi daha asla toparlayamazdım.

( Mert'in problemleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Nara bu şekilde davranılmayı hak ediyor mu? Nara'nın temsilci olduktan sonra ne gibi problemlerinin olmasını istiyorsunuz. gelecek bölümlerde neler olmasını istiyosunuz. Yorumlara yazarsanız mükemmel olur SEVİLİYSUNUZ🤍)

YEDİK DİSİPLİNİ🥱Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin