> Jeon Jeongguk
Okula girdiğimde resmen kendimi saklayacak delik arıyordum ama asla bulamazdım. Voleybol sahasıyla futbol sahası resmen karşı karşıyaydı.
Futbol sahasının arka demirlikleri, voleybol sahasının yan demirlerine bakıyordu.Sahaya girdiğimde diğerleri beni görüp gülerek bağırmaya başladı.
"Ooo milli kaptanımız geldi!"
"Hayırlı olsun kaptan!"
"Yenge güzelmiş ha!"
Hepsine göz devirip çantamı kenara bıraktım. Hırkamı çıkarıp çantamın üstüne fırlattım.
"Lan Namu! Sen susuyorsun!"
"Sustum kaptan!"
Yanlarına gidip yerdeki toplardan bir tanesini aldım. Hepsi etrafıma toplanırken yere oturduk.
"Lan ben nasıl bakarım bu çocuğun yüzüne. Yarın takım kaptanları için toplantı var."
"Git bugün konuş." dedi Soobin. Zeki şey seni. Yüzüne bakmaya bile çekinirim ben.
"Saçmalama Soobin. Çocuk voleybol sahasının önünden geçerken iki büklüm oldu." dedi Hyunjin. Alnını öpeceğim artık.
"Ya durun bir. O benimle konuşana kadar ben de konuşmayacağım."
"Sen de salaklık var. Güzelim omegaya çirkinsin denir mi? Taş gibiydi amına." (Yoongi)
"Lan durun anlatmam gereken birşey var." Hyunjin'in ani çıkan sesiyle hepimiz ona döndük.
"Voleybol takımında Felix diye biri var. Çilleri falan var biliyorsunuzdur belki. Bu dün gece bana mesaj attı. Normal konuşuyorduk falan sonra konu Taehyung ve Jeongguk'a geldi. Aslında Taehyung bir aralar Jeongguk'tan hoşlanıyormuş. Ama bizim salak hiçbir omegaya şans vermediği için vazgeçmiş. Hatta takım kaptanı toplantılarında konuşmaları gereken konularda falan birşey çaktırmamak için sürekli basketbol takımının kaptanıyla-"
"Basketbol takımın kaptanı? Sümüklü velet?"
"Of bi dur! Basketbol takımının kaptanıyla konuşup sana söylenmesi gerekenleri ona söyletiyormuş. Bunu bana neden anlattı bilmiyorum."
"Ya sen varya salaksın Jeongguk." (Namjoon)
"Sen sus seni de biliyoruz."
Amına koyayım ben nasıl fark etmemişim lan! Bebek gibi omegayı kaçırmışım.
"Tabi şuan basketbol takımından biriyle flörtleşiyormuş."
Siktir! O sümüklü veletlere nasıl kaptırırım?
"Jeongguk'un göt yanıklığı dönemi başlıyor."
"Oğlum sen salak mısın? Çocuktan hoşlanmıyorum bile. Sadece yüzü hoş geldi."
"Zamanla hoşlanmaya başlarsın. Bir bakmışız bizim kaptan aşk acısından yerlerde sürünüyor."
Herkes gülmeye başladığında içimdeki garip hiş boğazımda bir yumru oluşturmuştu.
"Saçmalamayı kesin! Antrenmanda göreceğim sizi. Bakalım böyle gülecek misiniz?"
Hepsi itiraz ederek ayağa kalkarken koç sahaya girdi. Yanında voleybol forması olan biriyle birlikte...
VOLEYBOL FORMASI????
"Jeongguk buraya gel!"
Koşarak yanlarına gittiğimde o kişinin Taehyung olduğunu anlamıştım. Yüzümdeki ifadesizliği sabit tutmaya çalışırken koça baktım.
"Taehyung sahada tamir edilen tellerde bir sorun olduğunu söylüyor."
"Ne gibi bir sorun?"
"Üstteki telleri tamir ederken alttakilerin kaynaklı kısımları kırılmış. Yaptığınıź işi neden düzgünce yapmıyorsunuz?"
"Üzgünüm koç. Ben orada değildim."
"Yine de onları uyarman gerekiyordu."
"Ben okulda bile değildim. Nasıl uyarabilirim? Buradaki on kişinin sorumluluğu sadece siz olmadığınızda benim üstüme kalıyor."
"Ha beni suçluyorsun bir de."
Götünle dinlemeye devam et. Aferin.
"Hayır. Amacım sizi suçlamak değil. Bu şekilde anlamanız beni farklı bir şekilde dinlediğinizi gösteriyor."
Taehyung sırıtarak başını eğdiğinde gözüm ona kaymıştı. Başını kaldırırken bana baktığı da göz kırpıp önüme döndüm.
"Jeongguk!"
"Koç Seokjin?"
"Yirmi beş tur."
"Otuz yapın siz onu."
"Su molası olmadan."
"Hadi be! Yirmi beşten başlayayım ben."
"Yok paşam. Otuz."
Otuz biz bokuz...
Yanlarından ayrılırken çantama ilerledim. Su şişemi elime alıp yavaşça koşmaya başladım. Taehyung sahadan çıkarken ona baktığımda arkasını dönüp bana el salladığını görmüştüm. Dikkatimi dağıtmasıyla tökezleyip yere düşmüştüm.
Koç düdüğünü çaldığında ayağa kalkıp kaldığım yerden koşmaya devam ettim. Dizimin acısından dolayı yavaş koşuyordum. Acımasız koç sürekli Namjoon'a cilve yapıp duruyordu.
ACIMASIZ KOÇ!!!!!
ACIMASIZ KOC😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡
COK SINIRLENDIM😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡😡
neyse ben mukemmel derece ac halimle oturup bolum yazdim. Kalkip yemek yemeye useniorum 😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭
