1'7

184 19 64
                                    

> Kim Taehyung

Bir hafta olmuştu. Koskoca bir hafta boyunca kendine gelememişti. Sürekli dalgındı. Çıktığı iki maçta bile düzgün oynayamadığı için koçu onu çok fazla azarlamıştı. Etrafta ruhu çekilmiş gibi geziyordu ve onu bu şekilde görünce kendimi fazlaca pişman hissediyordum.

"Daha önce haber verseydin annem ölmeyecekti."

"Senin yüzünden öldü Taehyung."

"Senden nefret ediyorum..."

Son günlerde rüyalarım sürekli aynı seyrediyordu. Benden nefret ettiğini söyleyen Jeongguk ve karşısında ağlayan ben. Ona cevap veremiyordum, hareket edemiyordum. Tek yapabildiğim sessizce ağlamaktı.

"Hayal dünyandan çık Taehyung. Orası şimdilik kötü bir yer."

"Ha?"

Bir anda konuşan Jimin'e döndüğümde kızgın ifadesiyle karşılaştım.

"Diyorum ki! Hayal dünyan iyi bir yer değil."

"Ah hayır bu kez orası değil."

"Orası olmasa bile rüyalarının seni etkilediğini biliyorum. Ne zaman kötü birşey yaşasan rüyaların aleyhine oynuyor."

"Evet..."

"Bak biliyorum o üzülüuor diye sen de üzülüyorsun ama emin ol Jeongguk bunu aşabilecek biri. Sadece biraz zamana ihtiyacı var."

"Zaman...beklemeliyim değil mi? Her zaman olduğu gibi..."

"Bu sefer kısa sürecek. Eminim! Hatasını anlar."

"Umarım kısa sürer."

Koridorda yürürken bir anda yüksek bir ses duydum. James'le kavga eden Jeongguk'u görmeyi beklemiyordum. Koridor ikisinin feromonlarıyla doluydu ve git gide daha boğucu bir hâle geliyordu. Jimin'i geride bırakıp koşarak yanlarına gittim.

Öğretmenler bile müdahale etmeye korkuyordu. Jeongguk'un gözü dönmüştü.

"Bir daha annem hakkında konuşmayacaksın! Seni öldürürüm James!"

"Jeongguk..."

James onu durduramıyordu bile. Büyük ihtimalle bayılmıştı. Yüzü kandan gözükmeyecek hâldeydi.

Yanına yaklaşıp yumruk atmak için kaldırdığı kolunu tuttum. Gücüm ona engel olabilecek kadar değildi ama deniyordum işte.

"Sende dövülmek istiyorsun sanırım?"

"Bırak onu. Zaten öldürmekten beter etmiştin."

"Ne o! Eski sevgilini mi savunuyorsun şimdi."

"Saçmalamayı kes ve benimle gel!"

"Bırak beni! İşime karışabilecek biri değilsin!"

"Jeon sana benimle gel diyorum!"

Tuttuğum kolunu benden kurtarıp ayağa kalktı. Hızlıca yürürken birkaç öğretmen peşinden gidiyordu.

"Bayan Hyeong siz peşinden gitmeyin. Ben onunla konuşacağım."

"Taehyung bu durumdayken onunla konuşamazsın. Sana da zarar verebilir."

"Yapmaz...yapamaz o. Bana dokunmaz."

"Taehyu-"

"Bakın çok ciddiyim şuan onun yanında olmam gerekiyor ve bana zarar vermeyeceğinden adım kadar eminim."

Bayan Hyeong ısrar edecek gibi olmuştu ama gitmemi söyledi. Jeongguk çoktan merdivenlere ulaşmışti. Koşarak peşinden ilerlemeye devam ettim. Nereye gidiyordu bu aptal?

r u crazy | tk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin