31.12.2004
İlahi bakış açısı
Evren babasıyla yılbaşı kutlayacağı için çok mutluymuş.Saat tam 00.00'ye,yani yılbaşına çok yakınmış.Babası onun için hazırlıklar yapmıştı.İlk defa bir çam ağaçları olmuştu,yılbaşı ağacı yani.Üstüne güzel süsler asmışlardı.Babasının maddi durumu daha önce iyi değilmiş.Şu aralar güzel bir iş bulmuş,sağlam paralar kazanıyormuş.Evren mutlu olursa,dünyalar babasının olurmuş.
"Babacığım,sana çok teşekkür ederim."
"Neden oğlum?"
"Babam olduğun için."
Evren yaşına göre çok zeki bir çocukmuş.4 yaşında olmasına rağmen yaşını aşan,olgun cümleler kurarmış hep.Babası onu "Büyümüşte Küçülmüşüm" diye severmiş.Evren'in bu sözleri üzerine babası çocuğuna kucağını açmış,sarılmışlar.Birden kapıları çalmış.Çalan kişi sanki kapıyı kırmak istercesine,alacaklı gibi sertçe yumruklayarak çalıyormuş.Babası ayağa kalkıp kapıya doğru yönelmiş.Kapıyı açtığı an ne olduğunu şaşırmış.Karşısında tam ona doğru silah tutan 3 adam varmış.
Adamlardan ikisi,hemen Evren'in babasını kollarından tutarak içeri doğru yürümüş.
"Baba,bırakın babamı!" diye haykırmış Evren.İki tane iri yarı,kaslı adam babasını kollarından tutuyormuş.Bir adam ise dört yaşında olan ve daha tam anlamıyla büyüyememiş,çelimsiz olan çocuğu hiç zorlanmadan tek eliyle tutuyormuş.
"Bağırıp durmayı kes çocuk.Bilki,hiçbirimiz gürültücü çocukları sevmeyiz.Hemde derdimiz babanla değil zaten seninle."
Evren şaşkınlıktan donakalmış.Onunla ne dertleri olabilirdi ki?Daha dört yaşında olan bir çocukla bu iri kıyım insanların ne alıp veremediği olabilirdi?Artık bağırmayı bırakmış,yalvarıyormuş."Bizi bırakın,lütfen.Babamla yılbaşını kutlayacaktık.Kurabiyelerimiz masada kaldı."
Babası ile beraber yaptıkları kurabiyeler masada,hiç dokunulmamış,sıcacık halde Evren ve babasını bekliyormuş.Üstüne çikolata damlaları atılmış,sade olan bu kurabiyeler onun için dünyada yapılmış en leziz kurabiyelerdendi.Annesi,Evren'in doğumunda hayatını kaybetmişti.Annesi olmadığı için babasına da bir hayli düşkün bir çocukmuş.Babasının da annesi gibi melek olma ihtimalini düşünmek bile gözlerinin dolmasına sebep oluyormuş.
"Yara izin." demiş babasını sol kolundan tutan adam."Sen aradığımız çocuksun.Amcanın ailesinden kalan tek değerlisisin."
Evren hiçbir şey anlamıyormuş.Onun babası tek kardeşmiş.Yani amcası falan yokmuş.Neyden bahsediyordu bu adamlar?
"Benim amcam yokki." diyerek olayı anlamaya çalışmış.Ama haliyle kimse ona inanmamış.Babası olaya girerek konuştmuş."Bakın,bir yanlış anlaşılma olmuş.Benim kardeşim yok.Bırakın bizi ve defolun evimden!"
Babasını sağ kolundan tutan adam;"Bize verilen emir bu,bırakamayız.Ayrıca bir daha laf kalabalığı yaparsan hayatının sonunu kendin getirmiş olursun."demiş.Babası sinirden küplere binmişti.Oğluyla geçireceği bu güzel akşamı berbat ediyorlardı.Üstüne çocuğu gereksiz yere korkutuyorlardı.Babası gür sesiyle;
"Defolu-" diye bağırdı.Fakat cümlesini tamamlayamadan gürültülü bir ses tüm mahallede yankılandı.Evren korkuyla gözlerini kapattı.Bu ses,silah sesiydi.Sonunda nefes alış verişlerini düzene soktuğunda gözlerini açtı.Babası yerde yatıyordu.Ne olup bittiğini idrak edemeyen masum çocuk adamlara
"Babama ne oldu?" diye sordu.Onu tutan adamın suratı eğlenircesine olan ifadesinden keder dolu bir ifaedeye geçmişti.
"Baban melek oldu evlat."
Babası ona daha önce melek olmanın ne olduğunu anlatmıştı.Melek olanlar bir daha konuşmaz,gözlerini açmaz,artık gökyüzünde yaşardı.Babası da Evren'i bırakıp annesinin yanına gitmişti.Evren ağlayarak babasına koştu.
Masadaki kurabiyelerin hepsine kırmızı lekeler bulaşmıştı.Hepsinin lezzeti bozulmuştu şimdi.Babasının etrafında da aynı kırmızı şeylerden vardı."Söyleyin babama,melek olmasın!Bir şey yapın,geri dönsün!"diye ağlayarak bağırıyordu.
Olan hiçbir şeyi kabul etmek istemese bile,zorundaydı.Babası artık gökyüzündeydi.
YOU ARE READING
SAYE
General Fiction"Saye" lakabı ile tanınan fakat kimsenin kimliğini bilmediği bir katil. Dergi çekimleri için oraya giden Ayça Şimşek,ona destek olmak amacıyla orada olan Hera Taşkın ve Eflin Kaya. Hem katil, hem de sosyal medyada yakışıklılığıyla gündeme gelmiş Evr...