İstediğinizi alamadığınız bir dünyada yaşar mısınız? Ben yaşayamadım. Kardeşliğin sıkı denetimlerle benim üzerimden kazanç sağladığını anlamak, benim kardeşliğe olan inancımı yerle bir etti. 'Can, geza'da (kardeşlikte) verilmek için vardır.' derdik. Cidden buna inanırdım.
İnancınız yıkıldığında, bu dünyada var olabilmek için yapacağınız tek şeyi yaparsınız; inanmazsınız. Kendim için var olmayı öğrenmeliydim. Geza'nın elinden kurtulurken yaptıklarımı ailem yaşayıp öğrenmiş olsa asla affetmezdi, biliyordum. Ama kimsem yok, bana ailemin öldüğünü söylediler.
Şimdi ise Aén'deyim. Efsanelerin peşindeyim. Efsaneye göre Aén'den çıkacak bir ganimete sahip olan kişi büyük bir güce kavuşacakmış. Kılıcım Vex'in bana anlattığı her efsaneye inanmam ama buna inanmak istiyorum.
Mağaraya girer girmez buradan yaşayan bir topluluk görmeyi ise hiç beklemiyordum. Marketler, çadır evler.. prensesler gibi giyinen kadınlar.. Aén bir sığınak yeri gibiydi belli ki.
"Sen yabancısın." dedi bir adam bana seslenerek. Ses arkamdan gelmişti. Döndüm."Evet, yabancısın."
Onu görememiştim. "Tekrar arkana dön." Döndüm yine ama yine göremedim. Sinir bozucuydu. "Ama reflekslerin yabancı değil." dedi adam gülerek.
"Pekâlâ." diye devam ederken kendini gücünü kullanarak gösterdi. Hızlıydı.. sadece koşuyor gibiydi.
"Vex ile tanışmak istemiyorsan kaybol evlat." dedim pis bir surat ifadesiyle.
"Vex?" dedi şaşırarak. Kılıcımın kınına dokunurken iki elini kaldırarak bana bakmıştı. "Kızım ne zamandır bir şey kesmedi." Kapüşonunu çıkartırken aptal aptal sırıtan çocuğun gri saçları sağa doğru; kulağına kadar, yatmıştı. Gözleri burnuna yakındı. Tam bir aptala benziyordu ama yakışıklıydı.
"Anladım dostum, Aén'e seni getiren Vex değildir umarım."
"Değil," dedikten sonra elimi Vex'in kınından çektim. "Evlat, bana birinin yerini söylemeni istiyorum, madem beni rahatsız ettin bir işe yara."
"Kimi arıyorsun?" dedi çocuk sırıtmayı bırakarak.
"Aradığım kişi her zaman ejderha işlemeli siyah bir kimono giyiyordu, yani ben onunla ayrılmadan yıllar önce. Kendine 'Haru' denilmesini isterdi; bana çok yardımı dokunan biriydi." Bazı şeyleri elbette saklıyordum. Geçmişimi olup olmadık ortaya saçamazdım.
"Haru falan bilmiyorum ama.. ejderha işlemesine benzer bir işlemeye sahip kimono ile dolanan bir kadın tanıyorum," dedi arkama hızını kullanıp geçerek. "Gel; göstereyim."
Peşine gittim. Haru'yu bulabilirsem mağaranın gizli noktalarından beni geçirebilirdi. 'Ganimete erişmenin yolu gizli noktalardan geçer' derdi hep. Haklıydı, yanılmazdı.
Çocuk beni bir çadırın içine soktu. Birbiriyle öpüşen iki kadın görmeyi hiç beklemiyordum. Çocuk hemen arkasını döndü ve çadırdan "İşte, Haru." dedi alay ederek çıkıp.
İkisi de birbirine benziyordu. İki kadın da. İşin garibi ikisi de tam tarif ettiğim kimonoya benzer bir kimono giyseler de soldakinin kimonusu biraz daha açık renkteydi. Saçları; ki dümdüz; kahküllü ve kestane renginde olan saçlar arkaya dalgalı uzanıyordu. Çekik gri gözler ve buruşuk dudaklar da ikisini de narin gösteriyordu. İkizlerdi.
"Nari kimi getirdi böyle?" dedi sağ taraftaki.
"Merhaba hanımefendiler, benim adım James; geza silahtarıyım." diye tanıttım reverans verir gibi eğilerek. Onlar da saygıda kusur etmeden eğildiler.
"Geza silahtarları Aén'e geldiyse başımız belada demektir," dedi soldaki ve kendini tanıttı. "Hanako." dedi gülümseyerek. Sağdaki de "Taru." dedi kendini tanıtarak. Taru ha? Ne kadar çok Haru'ya benzer bir isim.
"Haru'yu tanıyor musunuz?" diye sordum hemen.
"Haru?" dedi Hanako şaşırarak. "Sarı saçlı, sivri dilli kadından mı bahsediyorsun?" Evet, ondan bahsediyordum.
"Evet, gördünüz mü?" dedim.
"Hayır," dedi Taru. "Ama en son.. mağaraya inmek için biri onun yanına geldi. Önce bize ve sonra ona gitti hatta. Adı da.. Kumiko'ydu sanırım.. o günden beri kayıp."
Kayıp mı? Benden önce gelen kadın onu alıp mağaraya mı götürdü?
"Pekâlâ, teşekkür ederim.. son bir şey, neden aynı kimonoları giyiyorsunuz?"
"Çünkü bizim de geza silahtarları gibi bir oluşumumuz var, Felixu.. ateş hanı."
Reverans vererek oradan çıkmıştım.. Evet, şimdi tek başıma bir çok şeyi aramanın zamanıydı. Haru'dan ve Kumiko'dan başlayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can-geza
FantasyJames geza kardeşliğinden ayrılır. Artık kendi hedeflerine yönelmek zorundadır. Bunu yaparken kardeşliğin kurallarını çiğner. Öte yandan kaybettiği, onun için çok değerli olduğu bir şeyi de arıyordur, hafızasından silinmiş; unutturulmuş olan şeyi...