Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karel ve Aoto tanımadığı kızları puanlarken, Erika keklerin fiyatından şikayet ediyordu. Ben ise Ryuujii'yi düşünüyordum.
Geçen sene isminin Ryuu olduğunu söylemişti. Aslında ben de ismimin "Oli" olduğunu söylemiştim. Zaten yalan olduğunu biliyorduk..
Hem Ryuu, Ryuuji ve Oli, Olivia aynı şey. Kısaltma işte.
Kafama yediğim tokat ile kendime geldim ve Karel'e baktım. Bu dünyaya bana tokat atmak için gelmiş sanki.
"Senin, benim kafama tokat atma fetişin falan mı var?"
Karel: Sapık gibi elalemi izliyorsun.
İnsanlara baktığımın farkında değildim aslında. Sadece bazı şeyler yani.. birisini düşünüyordum.
Erika: Abi böyle şey var mı ya? Kekin fiyatı benim dolabımda olan kiyafetlerden daha pahalı.
Böyle konuşunca gülümsedim ve fiyatlarda göz gezdirdim. Cidden pahalıydı. Sonuçta burası bizim gibi kümes kadar evde yaşayan fakirler için değildi.
Aoto: Abart yarma gül.
Karel: Boş verin fiyatı falan. Bana şöyle sarışın, yeşil gözlü ve zengin bir kız lazım.
"İlk önce sana bakan fakir kız bul. Bu fakirlik ile zengin kız sana nah bile göstermez"
Aoto: Ah yazık. Kızlar tarafından 8 kere red yediği için beyin gitmiş.
Karel: Sana burdan bir sokarım Çin'in en başına kadar koniçivha diye bağırırsın.
Güldüm ve kantinde olanlara bakmaya başladım. Yura ve Reika'yı yan yana görünce biraz meraklanmıştım.
Ders başlamadan önce kavga ediyordular ve şimdi yine beraberler. Kavga mı ediyorlar, normal bir sohbet mi ediyorlar?
Birisinin bağırması ile oturduğumuz masanın yanına baktım. Sınıfımızda olan Tagi ve Shou yanımıza gelmişti.
Erika: Aramızdan kimse sağır değil.
Tagi: Onun kusuruna bakmayın. İnterneti biraz geç geliyor.
Karel: Hah aynı Olivia.
Bunu kesinlikle annesi değil babası sıçmış. Birde buna centilmen ve zeki deriz.
Shou: Boş verin benim saksıyı. Siz yeni geldiniz bilemezsiniz şimdi olan şeyleri.
Karel: Oturun bakalım, zengin züppe kardeşler.
Tagi gülümseyerek kafasını salladı ve Shou ile yanımıza oturdular. Shou, Aoto ve Erika sıra ile yan yana otururken, aynı şekilde Tagi, Karel ve ben de yan yana oturmuştuk.
Son defa o iki kıza bakmak isterken Ryuujii'yi görmüştüm. Diğerlerini boş verdim ve Ryuujii'ye bakmaya başladım. Sınıfta hocalar, Ryuujii'nin başarılı olduğunu söylemişti. O gün gördüğüm gibi biri değil.. Acaba diğeri nerede?
Reika ve Yura konuşarak Ryuujii'nin yanından geçtikleri sırada gözüm o ikisine kaydı.
"Şu iki kızın olayı ne?"
Diğerleri benim baktığım yere bakınca Shou hafif gülümsedi ve önüne döndü. Üzülmüş gibiydi? Daha sonra kafasını salladı ve bana baktı.
Shou: Yura bizim gruptan. Oda sizin yanınıza gelecekti ama Reika ile konuşması gerekti.
"Ders başlamadan önce kantinde kavga ediyordular? Reika ile aranız iyi değil mi?"
Tagi: Eskiden her zaman dörtlü olarak takılırdık ama bazı şeyler yaşandı ve aramız açıldı.
Erika: Bu çok kötü olmuş. Peki suç kimde?
Tagi: Kimse suçlu değil. O konular biraz karışık.
Aralarında ne geçtiği pek umrumda değildi açıkça. Ama yine de dörtlü takılıp sonra kızın gruplarından çıkması? Ayrıca suçlu olan kimse yokmuş?
Burada olan her insan garip. Zaten nerede garip var beni buluyor.
Shou: Hadi biraz bahçeye çıkalım.
Diğerleri ayağa kalkınca ben de ayağa kalktım ve peşlerine takıldım.
Erika: Zengin okulunun kaosları bir başka oluyor.
Karel: En azından adam öldürme yok.
Karel ile en arkada olduğumuz için kimsenin duymayacağından emin olarak fısıldayarak konuşmaya başladım.
"Alışıksın diye biliyorum"
Karel: Ben hapise, sen mezara.
"Aman ne komik"
Göz devirdim ve Erika'nın yanına gidip koluna girdim.
★★★★1 yıl önce★★★★
Reika gülümseyerek kantinin en köşesinde oturan arkadaşlarının yanına koştu ve kolunu Yura'ya sararak oturdu.
Yura: Bakıyoram birileri pek mutlu.
Shou: Eri hayatına girdikten sonra böyle oldu.
"Hey alakası yok. Hem o benim çok yakın arkadaşım"
Yura: Peki sadece bir arkadaş mı?
Reika bunu duyunca gülümsedi ve gözlerini devirdi.
"Sadece arkadaş"
Tagi, Reika'nın mırıldanmasına gülümsedi ve kahvesinden bir yudum aldı. Shou ise ayağa kalkarak ağlıyormuş gibi yapmaya başladı.
Shou: Ne demek arkadaş?
Reika gülümsedi ve ayağa kalkıp Shou'nun kafasına yavaşca vurdu.
"Bu gün hava çok güzel. Hadi bahçeye çıkalım"
★★★★★★★★★★★★★
Bir keresinde annem bana "Ölüm ve yaşam arasında ne demek?" diye sormuştu. Bazen düşünüyorum da insan nasıl hem yaşamın, hem de ölümün arasında ola bilir ki?
Ya ölürsün, ya da yaşarsın. Ama ben ikisinide yapamıyorum. Belki de o yüzden ölüm ve yaşamın arasında sıkışıp kaldım?
Lavin🪄
★★★★★★★★★★★★★
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
