BÖLÜM 8

2.3K 73 15
                                    

Düğün günü

Sabah kalktım ve güzelce bir duşa girdim bugün evleniyordum ömür boyu birlikte olacağım bir adam vardı artık bundan sonra kararları verirken birbirimize sormamız gerekecekti.

Güzelce üstümü başımı giyimdikten sonra aşağıya indim herkes kahvaltıdaidi yengemin yanına oturdum . Ve tabağıma Allah ne verdiyse koydum bugün nedensizce çok açıkmıştım güzelce kahvaltımı ettikten sonra kuaförler geldi.

Hemen odama çıktım önce saç sonra makyaj yapıldı serap ben ve yengem üçümüzde hazırdık gene çok güzel fotoğraflar çekinmistik.

Herkes bir yana dağılmış bense odamda sıkılarak oturyordum kapı açıldı ve içeri annem girdi.

"Buyrun Gülcan hanım"

"Bak helin sen artık evli bir kadınsın ne olursa olsun asla bizim kapımıza geri gelme sen artık bir şahmaransın senin o evden artık kefenin çıkar bundan sonra senin bir annen ve baban yok" şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş gibiydim gözlerim yanıyordu ağzımı açıp konuşmak istiyordum ama sanki nefesim kesiliyordu zorla bulduğum sesimle konuştum.

"Merak etme Gülcan hanım benim zaten hiç bir zaman ne annem nede babam varmış ben var sanıyormuşum ölsem bile sizin kapınıza gelmem bu saatten sonra ama sizde şunu unutmayın benim hakkım size helal değil " gözlerimden yaşlar akıyordu kafamı yukarı kaldırdım ağlamıyacaktım.

Hele bu insanlar için hiç ağlamayacaktim. Sesizce yanımdan kalktı ve gitti bu olanların bir kabus olmasını diledim ama değildi.

Yerimden kalkamadım bir süre ama kalkmama lazımdı zorla kalktım yerimden düzeltebikdiğim kadar düzeltim makyajımı.

Evet en sonunda akşam olmuştu birazdan azadlar gelecek ve ben bu evden ayrılacaktım çok geçmeden havai fişekeler patlamaya başladı anladım ki azad geldi ardından odaya abim girdi geldi kuşağımı bağladı tam sarılacaktı durdum izin vermedim Sarılmasına.

"Helin özür dilerim abicim"

"Dileme abi özür falan dileme şunuda bilki benim hakkım sana helal değil "
Çıktı gitti sesizce yanımdan çekti gitti onun ardından kalktım ayağa ağlamıyacaktım hele böyle insanlar için hiç ağlmayacaktım.

Hemen makyajımı tazeledim ve oturudum zaten akşam olmuştu davul zurna sesleri gelmeye başladı azdlar gelmişti odamın kapısı açıldı içeri babam girdi geldi kuşağımı bağladı. Sonra yanımdan çekildi yengemin yanına gittim sıkıca sarıldım ona burdaki tek ailem oydu.

Merdivenlerden aşağıya indim azad bana kolunu uzattı girdim ve bu evden ölene dek çıktım birdaha girmemek üzere azadlarla arabaya bindik.

Kafamı cama yasladim ne kadar öyle kaldım bilmiyorum araba durduğunda indik azad'ın koluna girdim ve düğün salonuna doğru adimladik.

İçeri girdiğimizde masaya oturuduk azad bana baktı "çık güzel olmuşun güzelim"
Ya ben bu adamı anlamıyorum cidden heran ne yapacağı hiç belli olmuyor ya "sende çok yakışıklı olmuşsun" siyah takımı ve geriye doğru taradigi saçları ile çok yakışıklı olmuştu.

Nikâh memuru geldi gerekli şeyleri sorduktan sonra konuştu"siz halil kızı Helin ahmet oğlu azadı hastalıkta ve sağlıkta iyi günde kötü günde kocalığa kabul ediyor musun?" (Nikahın nasıl kiyildigini unuttum aklımda bu Kalamış yanlışsa kusura bakmayın)

TÖRE'NİN ESİRi |BERDEL| (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin