0.2

233 14 9
                                    

Tekrar merhabalar efendimleer.

Nasılsınız??

Bölüm uzun değildir bilginize.

İyi okumalaar...

***********

EMRE. BENİM. APARTMANIMA. TAŞINIYOR.

"NE!" Diye bağırdım anneme doğru. "Kim benim apartmanıma taşınıyor ya!? İstemiyorum!"

"Kızım," dedi annem beni sakinleştirmek ister gibi yaklaşırken. Şuan beni bir tek baklava sakinleştirebilirdi ve o da dün bitmişti! "Yapacak bir şey yok, konuşmasınız olur biter."

"Anne," dedim çaresizlik içinde. "Koskaca İstanbul 'da başka apartman mı yok yahu?" Kafamı olamaz der gibi iki yana salladığımda sesim ağlamaklıydı. "Söyle başka yere gitsin yeğenin."

Annem ağzını açmış muhtemelen olmaz öyle şey diyecekti ki babamın evi inleten sesi bunu engelledi. "YEMEĞE GELİN ULAN!"

Babam ve sofra adabı takıntısı... Tüm babalar mı böyle olurdu anlamıyordum ki.

"Geliyoruz..." Dedim kısık sesimle. Düşük omuzlar ve kanuni sorguçuyla salona ilerlemeye başlamıştım. Mutfağı geçtiğimde babam elinde ki demlikten bardaklara çay dolduruyordu. Evet hız akşam yemeğinde de çay içiyorduk, ne vardı yani? "Sonunda gelebildiniz." Dedi babam demliği masaya bırakırken. "Çaylar soğudu." Yeni koymuyor muydu bu adam ?

"Geldik Akif, abartma." Dedi annem. Sesinde ufak bir trip kırıntısı mı sezmiştim sanki??

Emre yuvarlak masanın pencereye bakan tarafında öylece sinmiş, babama kaçamak bakışlar atıyordu. Ben yokken bir şeyler konuştuklarına emindim ama umursamadan yanında ki sandalyeyi çekerek oturdum. Bakışları anlık olarak bana ve başımda ki havluya kaydı. Ne oldu der gibi kaşımı kaldırdığımda ise hafif gülerek önüne döndü. Komik bir şey vardı da benim mi haberim yoktu acaba?

"Çayını koy, Emre." Dedi babam önünde ki çorbayı kaşıklarken. Hepimize çay koymuş ama onu eş geçmiş bulunmuştu. Aman ne yazık.

"Yok enişte," dedi çayı çok sevmesine rağmen. "Ben çay sevmem." Önünde ki çorbaya ekmek banmaya başlamıştı bile.

"Sen," dedim bende mantıdan yerken. "Taşınacak yer arıyormuşsun galiba." Başımı hafifçe ona çevirdiğimde elinde kaşık bana bakıyordu. Kafasını hm hm diyerek salladı, ağzı dolu olduğundan konuşamıyordu. "Benim evin orada, yani şöyle bir iki ilçe ötesinde bir apartman var, çok iyi." Diye devam ettim cümleme. "Bence oraya taşın direkt."

Ağzında ki yemeyi yutar yutmaz, "Yoo," dedi direkt. "Ben buldum apartman." Neresi der gibi kaşlarımı kaldırdım. "Senin evin üst katına geliyorum."

Şuan ondan duymak daha kötü bir yıkıma sebep vermişti. "Gelme." Dedim direkt. "İt köpek dolu bizim orası." Bir piç edasıyla sırıttı. "Yabancılık çekmem rahat ol," dedi sadece. En azından kendini biliyordu.

"İt köpek derken?" dedi babam. "Öyle bir yer değildi orası kızım, taşın oradan." Mantıdan bir çatal daha yerken bakışlarımı babama çevirdim. "O kadar da yok ya," dedim cevap olarak. Masada babamın olduğunu unutmak nasıl bir kafaydı acaba? "Ben hallediyorum."

Kuzen +ERGENUS✨+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin