İzlerin Gerçekleri

3. Bölüm-Savaş Timi

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Askeriyeye girerken aklıma Kayra ile yaptığımız antreman geliyordu. En son giderken söylediği sözler aklıma gelince istemsizce güümsedim. Gülümsediğimi  fark ettiğimde hızla yüzümdeki tebessümümü sildim. Odanın önüne geldiğimde kapının önünde bekleyen bir adet Kayra beklemiyordum.

Üstünde üniforması vardı. Antremandan sonra direkt gelmiş gibi duruyordu. Alnından terler dökülüyordu. Beni gördüğünde hızlıca toparlandı. Baş selamı verdiğimde o da selamımı aldı. Elini ensesine attığında birşey söylemek istediğini anladım. Konuşması için gözlerine baktığımda daha fazla panik yapmıştı. Yüzünün kızardığını gördüğümde afalladım. Çünkü utanmıştı. Türkiye'de tanınan ve ismi "Savaş Timi" olan timin eski komutanı olan Kayra Özuğlu karşımda utanıyordu.

Bunu insanlara anlatsam hepsi benle dalga geçerlerdi. Ancak bu şuan yaşanıyordu. "Şey, komutanım". "Ney Kayra?" dediğimde daha fazla utandı. Kasıla kasıla konuşmaya başladı. "Akşam tim olarak yemeğe çıkacağız. Gelmek istermisiniz diye sormaya gelmiştim". Başımı sallayarak konuşmaya başladım."Gelirim,Kayra.Ne zaman çıkarsınız?."6.30 gibi çıkarız komutanım" dediğinde odaya girdim.

Kapıyı kapatacakken Kayra'nın sesini duydum."Komutanım. Nasıl haberleşeceğiz? Ben size telefon numaramı vereyim mi? Yani isterseniz komutanım" dediğinde kendimi tutamadan güldüm. "Olur, ver Kayra ve lütfen sivilken bana Gizem de" dediğimde başını salladı. Kayra'nın numarasını aldıktan sonra hızlıca duş almıştım. Saate baktığımda daha 10 dakika olduğunu gördüm. Dolaptan ceket-yelek-pantolon takımımı çıkarttım. Hızlıca üstümü giydikten sonra siyah topuklumuda ayağıma geçirdim. Telefonumu ve çantamı aldığımda odadan çıktım.

Koridorda yürürken Kayra'ya nerede buluşacağımızı sormadığımı fark ettim. Koridordan sağa döndüğümde bir bedene çarptım. Başımı kaldırdığımda Kayra olduğunu fark ettim. Kayra hızla konuşmaya başladı. "Çok pardon, Gizem. Akşam nerede buluşacağımızı söylemeyi unuttuğum için seni almaya gelmiştim." 

Çok ince düşünmüştü. Bir anda pamuk gibi olmuştum."Sıkıntı yok. Çok ince düşünmüşsün, teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi ve başını aşağıya eğdi. Hızla bahçeye çıktığımızda ben arabama doğru ilerlemiştim. Kayra beni kolumdan tuttuğunda refleks olarak arkama dönmüştüm. "Benim arabamla gidelim. Timin geri kalanı ile orada buluşacağız." dediğinde başımı salladım.

Kayra'nın arabasına doğru ilerlediğimde ardımdan Kayra geliyordu. Sürücü koltuğuna geçtiğimde Kayra garip garip bakıyordu. "Ne bakıyorsun? Ver anahtarı, geç kalacağız yemeğe" dediğimde gözlerini kaçırdı ve anahtarı verdi. Kayra yan koltuğuma oturduğunda arabayı çalıştırdım. O sırada kapı açıldı. İçeri Hasan, Murat ve Mehmet girdi. "Ali, Enes ve Mert nerede?". Sağa dönerken Kayra cevapladı"Ali alacaktı".

Onaylar bir mırıltı çıkardım ve gaza daha fazla bastım. Mekanı bulduğumuzda dikkatlice arabayı park ettim. Hızlıca arabadan çıktım. Arabayı kilitlediğimde anahtarı Kayra'ya attım. Sakin bir şekilde yakaladığında önüme döndüm. Sakin adımlarla mekana girdiğimde biraz ilerde oturan Mert,Ali ve Enes üçlüsünü gördüm.

Enes beni gördüğünde ayağa kalkıp, heyecanla el sallamaya başladı. Ali bu haline gülerken, Mert Enes'i indirmeye çalışıyor ve biri gördümü diye etrafına bakıyordu. Bu halleri beni gülümsetti. Yanlarına yaklaştığımda Mert ve Ali beni yeni fark etmişti. Ali ile Enes'e gülümsediğimde Mert sadece bir baş selamı vermişti. Mert'in selamını aldığımda Enes'in yanındaki yere oturdum. Bir sessizlik oluştuğunda Enes ortaya atıldı"Sizce kadınlar erkeklerden daha mı güçlü yoksa erkekler kadınlardan mı?" dediğinde zaten o üçlü arasında tartışmaya başlamıştı.

Mert erkekler daha güçlü, Ali kadınlar daha güçlü, diyordu. Enes ise bu ikilinin kavgasını zevkle izliyordu. Hala kavga ederlerken konuşmaya başladım." Bence ikinizde yanlış düşünüyorsunuz. Ne kadınlar erkeklerden ne de erkekler kadınlardan üstün. İki cinsiyette bana göre eşit. Yani 10 dakikadır kavga ettiğiniz sorunun cevabı bu olmalı" dediğimde ikiside beni haklı bulmuş olmalıki susmuşlardı.

O sıra Kayralar masaya geldiğinde menü istedik. Tüm tim Adana kebap söylediğinde ben iskender söylemiştim. Yemeklerimizi yerken bir yandan timle sohbet ediyordum. Timle derken Enes, Murat, Ali ve Mehmet ile. Kayra yemeğine gömülmüştü, Mert arkasına yaslanmış uyukluyor
Hasan ise telefonda konuşuyordu. Enes bana browni uzattığında şaşırmıştım. Gözlerine baktığımda kabul etmemi istediğini anlamıştım. Elinde ki browniyi aldığımda teşekkür ettim. Yemeklerimizi bitirdiğimizde Ali tatlı yememiz için ısrar etti. Tüm tim hayır derken, ben evet dediğim için tim de kabul etmek zorunda kalmıştı.

Tatlılarımızı yerken telefonum çaldı. Arayan Albay Mehmet Ali'idi. Time telefonla konuşacağımı söyleyip, hızlıca mekanın dışına çıktım. Aramayı hızla açtım. "Kusura bakmayın, albayım. Müsait değildim.Biraz geç açtım." dediğimde  Albay"Sorun, yok karahisar. Acil göreve gitmeniz gerekiyor. Askeriyeye gelin ben size görevinizi anlatacağım. "dediğinde onayladım ve telefonu kapattım. Mekanın içine girdim ve masaya geri döndüm.

Kimse konuşamadan konuya girdim." Albay bizi acil göreve çağırıyor. Askeriyeye gidince detaylarını anlatacakmış. "dediğimde herkes başını salladı. Kayra anahtarı uzatınca hızlıca kasaya doğru ilerledim. Ancak Kayra benden önce davranıp, konuşmaya başladı" Ben ödedim sen telefonla konuşmaya çıkınca. "dediğinde başımı salladım ve hızla çıkışa doru ilerledim. Arabayı park ettiğim yeri bulunca arabaya hızla bindim ve mekanın önüne tekrar döndüm.

Hasan, Murat ve Mehmet yine Kayra'nın arabasına bindiğinde, Mert ve Enes  Ali ile gitmişti. Kayra bindiğinde hızla park alanından çıktım. Askeriyenin önüne geldiğimizde Ali'nin arabasıda arkada belirmişti. Ali'nin arabasına gördüğümde askeriyenin bahçesine giriş yaptım. Ali de arkamdan girdiğinde ani bir manevrayla arabayı sağa kırdım ve ve yatay park ettim. Hızla arabadan çıktım ve anahtarı Kayra'ya verdim.

Hızla askeriyeye ilerlerken arkamdan Savaş Timi'nin geldiğini biliyordum. Albay'ın odasına girmeden önce kendi odama girdim ve çantam ile telefonumu odaya bıraktım. Odadan çıkarken tüm tim koridordaydı. Albay'ın odasının önüne geldiğimizde bir timi kontrol ettim.Hepsi buradaydı. Derin bir nefes alıp, kapıyı çaldım.

İçeriden 'gel' sesini duyunca içeri girdim. Timde içeri girdiğinde Albay hızlıca anlatmaya başladı. "Terör örgütünün elinde avukat Aşina Gümüş var. Esir alan kişinin ismi yok ancak lakabı Gölge. Bugün yeri bulundu. Hakkari'nin Silopi ilçesinde terk edilmiş bir deponun içindeler. Başka bir bilgi yok. Yarım saat içinde hazırlanın. Yarım saat sonra yola çıkıyorsunuz. ". Timden hiç ses çıkmadığı için söze başladım." Emredersiniz, albayım"dedim ve time başımla dışarıyı işaret edip, çıktım.

Bahçeye doğru ilerlediğimde timin adım sesleri kulaklarımı çınlatıyordu. Bahçeye vardığımızda konuşmaya başladım."Şimdi beni iyi dinleyin. İlk olarak kendinizin sonra yanınızdaki kişinin iyi olduğundan emin olun. Ne yanınızdakine zarar verilmesini, ne de kendinize zarar gelmesine izin vermeyin.Sonra silahınıza dikkat edin. Merminiz en beklenmedik anda bitebilir. Arkanıza fırsat buldukça bakın. Arkadan da saldırı gelebilir. En önemlisi içinize çelik yelek giyin. Şimdi gidin hazırlanın ve gelin"dediğimde herkes onaylayıp, dağıldı.
Bende hızla odama girdim ve üstümdeki kıyafetlerimi çıkardım. Üniformamı üstüme geçirdim. Çekmeceme koyduğum silahlarımın şarjörlerini kontrol ettim ve yedek şarjörleride yanıma aldım.Gerekli olan diğer malzemeleri yanıma aldığımda hızla odadan çıktım. Tim beni bahçede bekliyordu. Araç geldiğinde sürücü koltuğuna geçtim. Arabayı sürmeye başladığımda aklımda sadece görevin nasıl geçeceği vardı..

🇹🇷🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷
Evett. 3.bölüm ve güzel bir bölüm ile karşınızdayımm. Bölümü nasıl buldunuz?. Biraz geç geldi farkındayım ancak anca yetiştirebildim. Gizem'in aura🔥Kayra'nın ince düşünmesii ve utangaçlığıı😻 Ne düşünüyorsunuz? Enes'in samimiliği beni yerden yere vurdu. Ali, Enes ve Mert üçlüsü hakkında ne düşünüyorsunuz? Neyse, hoşçakalınn💌
İnstagram (kendi hesabım) :erva_bakkal
İnstagram :erva_tongee
💗💞🩰💘💖