GİRİŞ

48 3 0
                                    



Tamamen farklı bir ortama gidiyorum. Liseye ya liseye !  Çok heyecanlıyım. Yeni arkadaşlar , yeni aşklar (tabiki benim için değil ) , yeni bir şehir, yeni öğretmenler...

Anlayacağınız yeni ve tertemiz bir sayfa. Gittiğim lise  verdiği eğitimi ,kalitesi açısından  dünya çapında ilk 10'da yer alıyor. Ama seviye bakımından Türkiye ' de 2. sırada yer alıyor. Böyle modern ve iyi bir okulun benim için tek sorunu rahat bir okul olması ve imana biraz ters düşen bir okul olması. Bu tek sorun benim için bayağı büyük bir sorun teşkil ediyordu. Çünkü ben müslümanım ve müslümanlığı kurallarına göre yaşayan nadir insanlardanım. Ama bu okula gitmeliydim. Bu yüzden zor olsa da ailemi ikna ettim güvende olacağıma, bir sorun olmayacağına. Ama benim de bazı şeyler hakkında şüphelerim vardı. Orası benim için gerçekten uygun muydu ? İnsanlar tarafından gerçekten dışlanmadım değil mi ? Çünkü gerçekten dışlanacak bir tiptim. Türbanlıyım , erkeklerle samimi olmaktan hoşlanmam ve bir sosyete  okuluna burslu gidiyordum. Yani Zeki ama şımarık ( inek ama sosyetik de diyebiliriz) bir grup olacaktı. Şımarık derken de zengin çocuklar demek istedim. Tam dışlanacak bir tipim ya :(

Ama yine de pozitif olmalıydım. Sonuçta özgür bir dünyada yaşıyoruz değil mi ? Görünüşüme pek aldırmamaları gerekirdi. Zaten orası bir aile koleji gibiymiş. Adı " BESTLER KOLEJİ" ama adamlar bizim asıl adımız "AİLE KOLEJİ " diyorlarmış. Pozitif olmamı sağlayacak bir neden daha bulmuştum. Ben bunları bulutlara bakarken yeni lise hayatım için bindiğim uçakta düşünüyordum.
-" Acaba ne zaman ineceğiz ? " Dedim içimden. Yolculuk toplam 5 saat flan sürüyordu , sanırım.
-"30 dakika sonra iniyoruz tatlım." dedi, yan taraflardan gelen bir ses. Sanırım sesli düşünmüştüm. Sesin  geldiği yöne döndüğümde yaşlı bir teyze gördüm. 50'li yaşlarında olmasına rağmen saçları koyu kahverengiydi. Ya bu teyzenin saçlarına hiç ak düşmemişti ya da saçını mükemmel bir şekilde boyayan bir kuaföre sahipti.
-" Teşekkürler " dedim sevecen bir tavırla. O da :
-" Rica ederim. " dedi ve önüne döndü. Ben de pencereme döndüm. Bulutlara şekil vermeye devam ettim. Onların dağılışlarını izledim. Ne kadar pamuk gibi gözükseler de gerçekte oldukça ağırmış bu bulut kütleleri. Bence bulut Allah ' ın yarattığı mükemmelliklerden sadece bir tanesi. Böyle düşünmemin sebebini 3 kelimeyle açıklayabilirim. "Yağmur oluşumunu sağlaması ". Yağmurlu havayı çok severim. En sevdiğimdir. Toprak ile bütünleşip oluşturduğu o koku var ya mükemmelliğin tam bir örneğidir. Ama bulut olmazsa yağmur olmaz. Yağmur olmazsa toprakla bütünleşemez. Toprakla bütünleşemezse de mükemmelliğin simgesi olan o kokuyu oluşturamaz. Zincirin oluşması buluta bağlı olduğundan dolaylı yoldan bulut da mükemmel oluyor. Yani bence öyle. 

Allah bizi , evreni böyle mükemmel yapıyorsa kim bilir kendisi ne kadar muazzamdır...!

( Giriş bölümü olduğu için pek heyecan yok. Ama okumaya devam ederseniz seveceğinize ve heyecanı tadacağınıza eminim.  )

ATEŞ ile TOPRAK  BütünleşmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin