1. BÖLÜM

38 1 0
                                    

Vay canına bu okul tahmin ettiğimden daha mükemmel ve daha büyük gözüküyordu. İçeri girmek için can atıyordum. Ama ilk önce taksiciye parasını vermeliydim.
-" Ne kadar tuttu ? " Dedim.
-" 50 tl abla. " Dedi. Yuhhh ! 5-6 dk' lik yol için mi 50 tl istiyordu bu adam ?! Ama şanslıydı ki okulun önünde ilk günden arıza çıkartmak istemiyordum. Yoksa ben bu adama gösterirdim gününü. ;( Ama adama da biraz hak veriyordum. Böyle bir okula giden insandan 50 tl istemesi gayet doğaldı. Neyse parayı verip çıktım. Okulun bekçisi beni gördü ve
-" Sen Toprak olmalısın. Ben Hasan. Burada giriş çıkışlar benden sorulur. " Dedi Hasan abi. ' Hasan abi diyorum çünkü anca diyeceğiniz kadar yaşlı değildi. En fazla 25-30 yaşlarındaydı. ' Güler yüzlü , sempatik ve eğlenceli gözüküyordu. Gariptir ki bu samimiyetinden hoşnutsuzluk yaşamamıştım. Belki de samimiyeti gerçek bir abininkiymiş gibi hissettirmişti bana.
-" Evet ama adımı nerden biliyorsunuz ? " Dedim merakla.
-" Bildiğin gibi buraya seçilmiş insanlar gelir. Ve her birini tanımak bizim görevimizdir. Çünkü onlar artık bizim ailemizdir , ailemizdendir. " Dedi.
-" Doğru. Burası bir aile kolejiydi değil mi ? Şimdi benim nereye gitmem gerekiyor ? Yatakhaneye mi , sınıfa mı , müdüre mi ? - müdüre mi dediğimde yüzü üzgün ve düşünceli bir hal almıştı - Yardımcı olabilir misiniz acaba ? " Dedim kibar bir ses tonuyla. Aynı zamanda da etrafa bakıyordum. 3 tane bina vardı ve çok büyüktüler. ' çok derken normalde olması gereken bina boyutunun 2 katı kadarlardı. Hangisi yatakhane , hangisi okul , hangisi yemekhane belli değildi. Sadece 1. Bina 2. Bina 3. Bina şeklinde numaralandırılmışlardı.
-" Tabiki Toprak. İlk olarak sınıfına gitmen gerekiyor. Sizlere bir ödev verilecek. Daha sonra yatakhanelere geçeceksiniz. Merak etme eşyaların benimle güvende olacak. Şuben 9/A. Zaten tek sınıfsınız ve seçilmişlersiniz. Şu ortadaki 2. binanın 2. katına çıkacaksın. Zaten sınıfını hemen bulursun. 2. Evine hoş geldin Toprak !" dedi ve valizlerimi aldı.
-" Teşekkür ederim. Çok yardımcı oldunuz. " Dedim gülümseyerek.
-" Rica ederim. Her zaman. " Dedi. Sonra valizlerimi alıp 3. binaya yöneldi. Ben de 2. binaya doğru yürümeye başladım. İS' ler ( inek ve sosyetikler) hazır olun ben geliyorum ! Ayıptır söylemesi ( öyleyse niye söylüyorsun gibi şeyler demeyin lütfen :) ) kendime güvenen biriyim. Cesur ve özgüvenli.

İçeri girdiğimde pek şaşırmasam da hayran kaldım. Aynı broşürdeki gibiydi. Ama yakından görmek farklı hissettirmişti. Her şey son teknolojiydi. 2. kata çıktım. Tabelalar ve oklar sayesinde sınıfı bulmak çok kolay oldu. Hasan abinin ' zaten hemen bulursun ' derken ne demek istediğini şimdi anlamıştım. Besmele çekerek sınıfa girdim. Şükürler olsun ki bana düşündüğüm gibi bakmıyorlardı. Yani baktılar ama kim gelmiş diye. Sonra önlerine döndüler ve konuşmalarına devam ettiler. Sanırım önemli bir mevzuyu konuşuyorlardı. Ama umrumda değil. Beni konuşmasınlar da ne yapıyorlarsa yapsınlar. Sınıftaki boş yerlere baktım ve duvar tarafı en arka yeri seçtim. Sıralar tekti. Sınıf da bayağı büyüktü. 50 kişilikti. Ben tek sınıf denilince çok kalabalık olacağız, nasıl sığacağız ? Flan diyordum. Ama şöyle bir sınıfın genişliğine bakacak olursak sınıfın 70 kişi alacak bir düzende olduğunu görüyoruz. Sırama oturduktan sonra sınıftakilere şöyle bi göz attım. Dikkat çekmemem normaldi. Çünkü burda ger türlü insan vardı. Gotiğinden her yeri dövmeli olan oğlanlara kadar , basitinden ' Üstüne gerçekten bir şey giydi mi giymedi mi ' diye fikir yürüteceğiniz kızlar vardı. Ama bu insanlardan daha çok cam kenarı en arkaya oturan çocuk dikkatimi ( ilgimi) çekti. Bunun nedeni baştan aşağı siyah giyinmiş kıyafetleri değildi. Çünkü bu normaldi yani. Kaslı biriydi. Yakışıklı değil de duruşu , saç sitili ile daha çok sert ,seksi bir görünüme sahipti. Anlayacağınız oldukça iyi bir tipi vardı. Ama ilgimi çeken bu da değildi. Bütün kızlar hatta erkekler bile ona bakarak bir şeyler konuşuyorlardı. Sebebini merak etmiştim ama asıl dikkatimi çeken nokta onun bu durum karşısında verdiği tepkiydi. O, herkes ona bakarken gözlerini kapatmış , arkaya yaslanmış ve ellerini bizim tabirimizle çiçek yapmış oturuyordu. Gözlerini açmaması garibime gitmişti. Gözlerini açmaması diyorum çünkü uyuyor olması imkansızdı , sanırım. Böyle bir okula gidiyor olacaksın ama ve daha ilk derste uyuyacaksın ha ???! Yok artık hayatta inanmam !
-" Günaydın çocuklar ! Kalkmamıza gerek yok. " Dedi ama zaten kimse kalkmamıştı. Çünkü kadın çok ani bir şekilde gelmişti ve kapıyı kapatmıştı. "Ben sınıf hocanızım. Tanışma faslına gerek yok. Çünkü hepimiz ile ilgili yeterli bilgiye sahibim. Burası bir aile okulu gençler. Ebeveynlerde çocuklarına isimlerini sormaz ya da bana mesleğini. " Dedi gülerek. İlginç bir bayandı. Kızıl dalgalı bir saçı dikdörtgen bir gözlüğü vardı. Dış görünüşü bayağı güzeldi. Dışarıda gözlüksüz görseniz öğretmen değil de manken sanırsınız. Ama hala adını söylemememişti bize. Ebeveynimiz olduğu için tahmin etmemizi flan mı isteyecekti. :)
-" Adımı söylememi beklemeyin gençler. Masanın altındaki dergide bizler ve okul hakkında bilgiler var. Oradan öğreneceksiniz. Çocuklar da ebeveynlerinin isimlerini sormaz değil mi ? " Dedi sevecen bir tavırla. Çok iyi bir bayandı.
- " Haklısınız ebeveynlerine sormaz. Bu çok saçma olur. Ama size sorar. Çünkü siz buradaki insanların ailesi değilsiniz. Olamazsınız da ! " Dedi yan taraflardan gelen bir erkek sesi. Soluma döndüğümde o gözleri kapalı olan çocuğun konuştuğunu gördüm. Demek ki uyumuyormuş. Ona bakarken başka bir şey daha gördüm...

ATEŞ ile TOPRAK  BütünleşmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin