Gizemli Ev

Görev Bizi Bekler

Serin bir gündü, her zamanki gibi arabada uyuyordum. Kardeşimin camı tıklattığı sesle irkildim. Camı açmak için tuşa bastım, kardeşim elinde bir gazete küpürüyle geldi. "Hey Hasan, komşu ülkede bir kargaşa hakimmiş ve söylentilere göre kasaba lanetlenmiş. Tamam mıyız, o zaman oraya gidelim?" Bilal arabayı çalıştırdı ve uzun bir yolculuğun ardından Türkiye-Gürcistan sınırını geçmeyi başardık. Memleketten uzaklaşmak pek alışık olmadığım bir durumdu, ancak bu iş bize ailemizden miras kalmıştı. Çoğu insan bu işleri garip bulsa da, ben bu iş için doğmuş gibi hissediyordum. Çocukken babam kulağıma şöyle fısıldamıştı: "Bizden sonra siz bu işi devralacaksınız, özellikle sana güveniyorum. Sakın gözümü arkada bırakma." O sırada Bilal seslendi, "Şu benzincide duracağım, azıcık bir şeyler alacağım." Benzinciye doğru gittik, arabayı durdurdu ve yaklaşık 10 dakika sonra geri döndü. Yine yapacağını yapmıştı, 1 poşet dolusu abur cubur. "Hey kardeşim, yine mi açlık bastırdı?" dedim. "Evet, vallahi çok acıkmışım. Yalnız sana sürprizim var, senin kartından geçtim." "Ney? Seni gidi seni, komik olduğumu mu zannediyorsun?" "Hayır, seninle oyun oynamak eğlenceli geliyor." Benzinciden çıktık ve gizemli kasabaya doğru yola koyulduk. Az sonra gizemli kasabaya varmıştık. Peki, gizemi neydi? İki genç, buradaki evlerden birinde paranormal olayların döndüğünü iddia ediyordu. Hedefimiz ilk önce bu iki gençle görüşmekti. Evlerine doğru gittik, kameralarımızı hazırlayıp kapıyı tıklattık. Karşıdaki evde garip şeyler olduğunu iddia ediyormuşsunuz. Biz Global 100 kanalından geliyoruz." "Evet, karşıdaki evde garip olaylar oluyor. İki gecedir ışıklar yanıp sönüyor." "Tamam, verdiğiniz bilgileri kameraya kayıt ettik. Bunlar önemli bilgiler." Arabaya doğru yöneldik. "Hey Bilal, az daha bilgi toplamalıyız. İçerde ne var, ne yok tam olarak bilemiyorum. Annemin günlüğünde böyle bir olaya rastlamadım. Neyse, bu gece otele gidip kalalım, orada ayrıntılı olarak tartışırız."