1.0

50 6 6
                                    

9. Habercinin odasının kapısı kırılırcasına bir ses çıkardıktan sonra açıldı.

"Derhal bana bu saçmalığı açıkla, bu bir emirdir!" İçeri giren kişi görmeyi beklemediği biri değildi. Sevgili ortağı Dottore ona öfkeden çıldırmış bir vaziyette bakıyordu elbette bakışlarını maskesi gizliyor bu da ortaya komik bir görüntü sunuyordu, en azından Pantalone için öyleydi.

"Ben de seni gördüğüme sevindim Doktor ama bu halâ neden izinsiz bir şekilde odama girdiğini açıklamıyor."

"Sen benimle kafa mı buluyorsun?!" 2. Haberci resmen burnundan soluyordu.

"Neden ki, ne yaptığımı bile bilmiyorum" Dışarıdan gören biri onu cidden işinde gücünde bir adam sanardı. Ama Dottore öyle olmadığını biliyordu, olay kulağına gittiğinde anında suçluyu bulması da bu yüzdendi. Kimse böyle bir dedikodu çıkartmaya cesaret edemezdi. Götü yemezdi bir defa! Ama karşısında duran adam son derece kurnazdı. Yine de Dottore'yi kandırmaya yetmemişti bu.

"Gayrimeşru bir çocuğum olduğu yalanını senden başka kimse uydurmuş olamaz."

Siyah saçlı adam biraz gerildiğini hissetmişti. Sadece son zamanlarda deneyler için fazla yüklü miktarda para harcadığından ona dersini vermek istemişti.

"Şey, hehe. Junior bir Dottore gerçekten çekilmez olurdu"

Mavi saçlı adam sinirden yüzündeki maskeyi yiyecekti neredeyse. Sorun dedikoduya herkesin sorgulamadan inanmış olmasıydı. Kim böyle aptalca bir şeye inanırdı, gerçekçi yanı neydi ki bunun?

"Hadi biraz iyi tarafından bak, bir baba olduğun için insanlar sana daha çok saygı duyacak" Hâlâ onunla uğraşıyordu. Cidden biraz bile korkmuyor muydu yapabileceklerinden? Doktor sessizce ona baktı.

"Senin bütün iç organlarından oda süsü yapmamam için sadece bir neden söyle."

"Buranın ekonomisinin sorumlusu benim." Dedi gülümseyerek.

"Bütün paraya konup, onları deneylerimde kullanabilirim."

"O yalnızca benim param değil Doktor" Yine yüzüne o sinir bozucu gülümsemeyi takınınca Dottore onun yüzünü mahvetmek istedi. Belki çayına bir madde atıp onu deneği olarak kullanabilirdi? Unut gitsin, daha kötüsünü yapacaktı.

"Savaş başlattın bankacı, o fındık burnunu her şeye sokmaman gerekirdi. Sen kaşındın"

"Karşılık mı vereceksin?"

"Öyle bir karşılık vereceğim ki, üç buçuk atarak gezeceksin etrafta."

"Hodri meydan, Doktor." İkisi de birbirlerine keskin bakışlarla bakarken Dottore, zaten kilidini kırdığı kapıyı bir defa daha bütün gücü ile çarptı ve bu içerideki kolun düşmesine yol açtı. Bunun ardından Pantalone, başına iş aldığını hissetmeye başladı.

Evet fazla ileri gittiğini kabul ediyordu ama o da haketmişti! O kadar mora ağaçtan toplanmıyordu ve o, kendine ayrılan bütçenin birkaç katı fazlasını karcamaya başlamıştı. Bunun üzerine daha barışçıl bir yöntem de tercih edebilirdi ama fazla uzun ömürlü olmaz diye düşünmüştü. O da bir daha buna cesaret etmemesini sağlamaya çalışmak istemişti aslında. Hâlâ da arkasındaydı bu düşüncesinin, fikrinin dâhice olduğunu düşünüyordu. Öğrenilirse çok dâhice bir yanı kalmazdı tabii...

Umutsuzca yerinden kalkıp yerdeki kapı kolunu aldı. Koridordaki muhafızlardan bir hediye paketi istedi, muhafız ikiletmeden gidip getirdi. Pantalone muhafızın gözlerinin önünde o kapı kolunu özenle paketleyip, muhafiza geri teslim etti.

"Bunu Dottore'ye vermeni istiyorum."

Muhafız tek kelime etmeden kutuyu alıp 2. Haberci'nin yolunu tuttu. Tabii ki tek değildi, korkudan dizleri titrediği için yanına birini de aldı sanki o onu koruyabilirmiş gibi.

Muhafız en sonunda Doktor'un kapısını çaldı. Dottore'nin bir süre sonra hızla kapıyı açmasından olacak ki ikisi de yerinden zıpladı.

"Ne var, çabuk söyle."

"E-Efendi Dottore, bu-bunu size efendi Pantalone gönderdi" Muhafız elindeki kutuyu Doktor'a uzattı, Doktor kutuyu açınca yüzünde korkunç bir gülümseme belirdi. Doktor birden kıkırdamaya ardından kahkaha atmaya başladı.
Muhafızlar huzurundan ayrılırken içlerinden "Tsaritsa sonumuzu hayır etsin" diye geçirdiler. Tabi eğer böyle giderse değil Tsaritsa, Yedi ulus birleşse bunları ayıramazdı...


________________________________________

İlk bölümü bitirmiş bulunmaktasınız. Bu kitabın sonunu henüz düşünemediğimden uzun bir süre taslaklarımda kalacak gibi. Gerçi içime sindiğinden çok yayımlamak istemiştim ama yapacak bir şey yok. Bunu okuyorsanız hevesime yenik düşüp yayımlamışımdır tarih: 15 Temmuz 2023 02.43
Düzenleme: 27 Nisan 2024 23.04
Keyifli okumalar dilerim.

Can I Love You? / Dottolone Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin